Ah, ne hain yaratıklar şu kadınlar. Kadının ne olduğunu, kalbini kime adadığını ancak şimdi anladım. Bunu ilk anlayan benim galiba:Kadın şeytana aşıktır. Evet şaka etmiyorum. Fizikçilerin hakkında yazdıklarının hepsi saçma, o sadece şeytanı sever.
Raskolnikov, anlattıklarından sonra sekreterin ona karşı daha bir önemsemez, küçümser davrandığını fark etmişti. Ama çok tuhaftır, birden kim olursa olsun, hiç kimsenin düşüncesini umursamadığını fark etmişti. Ondaki bu değişiklik bir anda, bir dakika içinde olmuştu. Biraz düşünmek isteseydi kuşkusuz şaşardı bir dakika önce onlarla böyle nasıl
Sayfa 140
Reklam
Bacaklarındaki el gergin, okşamakla kanmamış daha ileri kaydı. kadının sonradan kazandığı o ek-içgüdüyle bacaklarını kıstı. annesi, küçükken orasını kurcaladığını gördükçe eline iğne batırırdı. salt oraya verilen önem... 'dalgın olduk mu gerçek benliğimizle davranıyoruz. ben de öteki nazlı dişiler gibi miyim?' kendini yeniden koyuvereceği sıra erhan'ın eli bacaklarından ayrıldı. kini, istediğini karşı gelinmiş şımarık bir oğlan sesi duydu: - ne o, yoksa kız mısın? önce şaştı. 'ah, bu kadarı fazla... ' içinde yıkıcı, acı verici bir deprem başladı. dönüp baktı. şu yakışıklı erkek işte buydu. artık tanıyordu onu. şiirlerin, kitaplardan kapma büyük sözlerin yapma süsünden sıyrılmış; beylik yargılarla dolu, bayağı. böyleleri için n önemlisi kızlıktı. oysa b.'nin ona vermek istediği şeyin yanında kızlık neydi ki? yarın gidip bu kızlık dedikleri şey tanımadığı bir erkeğe verecekti. (hey gidi öfke, sen insan aklına daha saçma düşünceler bile getirebilirsin.) yanındaki erkek bunun sorumluluğunu almaktan korkar. biliyor korkaktır o. ona sarılmaktan, onunla öpüşmekten tat aldı diye onu hor gördü. 'bulaşık bezi. vıcık vıcık... ' onların gözünde bütün kadınlar birdir. amaçlarına götürmekteki başarısı denenmiş o pek rahat 'sıra'larını bozmazlar. önce el tutulur, sonra öpülür, sonra memeler okşanır; en son etekliğin altı gelir.'ben onun için yeni bir kobayım, bir deney hayvanı... ' birden suya düşmüş gibi üşüdü.
Yaşlılık
İnsan her gün aynaya bakınca, yaşlanmanın etkilerini göremiyor çünkü aralıksız çalışıp didinirken, yüzü öylesine yavaş, öylesine tatlı tatlı değişiyor ki, geçişler algılanmıyor. İki üç yıllık yıkımın ardından telaşa kapılmıyoruz çünkü bunları tam olarak algılayamıyoruz. Fark edilmek için insanın altı ay kendi yüzüne bakmaması gerekir. Ah! Sonra ne darbe olur ama! Ya kadınlar dostum Nasıl da acıyorum o zavallı varlıklara. Bütün mutlulukları, bütün güçleri, bütün hayatları ancak on yıl süren güzellikler üzerine kurulu.
Sayfa 203 - Guy de Maupassant'a ait Elveda isimli hikayedenKitabı okudu
Sıradan kadınların sıra dışı öyküleri Ah O Kadınlar Gazeteci Yazar Dursaliye Şahan’ın dördüncü öykü kitabı ‘Ah O Kadınlar’ Akademisyen Yayınlarından çıktı. Sıradan görünen sekiz kadın karakterin, yaşamlarını ve büyük aşklarını yalın bir dille anlatan yazar; bundan önceki öykülerinde olduğu gibi erkekleri yine fonda bırakmayı tercih etmiş. Yasak aşkların toplum içindeki yanılgıları ve muhataplarında bıraktığı enkazlar, hiç yaşanmadan yüreklerde büyüyen sevdaların ince sızısı, şefkatin verdiği değerli huzur. Şahan, sadece aşk duygusunu değil, hayatın içinde farkında olmadan dokunduğumuz yaşamlara neleri katıp, neleri yıktığımıza da değinmiş. “Aslında bütün mesele gülüşlerin içindeki can olmakta…” (Mihriban Hanım’ın hikâyesinden…) Ah O Kadınlar Sayfa sayısı: 97 Yayınevi: Akademisyen Yayınları
Sayfa 97 - Ah O Kadınlar Sayfa sayısı: 97 Yayınevi: Akademisyen YayınlarıKitabı okudu
"Türkiye’de önemli insanlar değersizdir, değerliler ise önemsiz"
“Efendiiiim” diyor bankacı, “madem masamızda bu kadar değerli, bu kadar önemli misafirler var; bir daha bu fırsatı bulamayız diye hâkime hanımdan, meslek hayatı boyunca başından geçen ilginç anıları dinlesek diyorum.” Kadın gülüyor, “Ayol” diyor, “ne önemlisi. Baksanıza buradaki herkes bir başka âlem. Biz olsa olsa iki mütevazı
Sayfa 144 - Hâkimlere dairKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.