Merhaba arkadaşlar ;
"Alemdağ'da Var Bir Yılan " bence Sait Faik Abasıyanık okumaya başlayacak biri bu kitabından başlamamalıdır. Çünkü yazarın zor bir hastalık döneminde ölümünden önce yazdığı son kitabıdır. Biraz karamsar bir usluba sahip olduğundan dolayı yazar hakkında yanlış bir izlenime sebep olabilir.
Kitap uzun sayılmayacak hikayelerden oluşmakta. Kitapta ilk göze çarpan karakter Panco'dur. İsmi bir kaç hikayede geçiyor. Ahh o Panco'nun kim olduğunu anlayıncaya kadar kendimi yedim :-D nihayetinde bir kaç hikaye sonrasında Panco'nun hayali bir arkadaş olduğunu anlıyoruz.
Kitap yazarın kendi içine dönük bir hesaplaşması gibi, sanki buhranlarını dile getirmiş içini dökmüş de dökmüş gibi... Bu sebepten olmalı ki iyimserlikten uzak biraz karamsarca fakat yazarın tüm tecrübesini ustaca kaleme aldığı güzel bir eser. :) tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Giderse bir anne, oğlunu bırakıp, bu terk edilmişliğin verdiği eksiklik duygusunu kaybedemiyor kimi çocuk, kimi büyüyemiyor hep çocuk kalıyor, kimi öfkeleniyor herkese her şeye, kimi nefreti öğreniyor, kimi acımasız oluyor hayata karşı, kimi kabulleniyor çaresiz, kimi güçleniyor daha çocuk yaşta… Sait Faik; bu eksiklik duygusunu
Ahh, bu insan yüzleri!. Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasretler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri!
Ahh MİNA...
Yine en güzel rastlantıyla sahip olduğum en kıymetli eser benim nazarımda.Zamana yayarak, dönemin olaylarını izleyerek, iki dönem dizisi izleyerek 1915- 2000 yılını sindire sindire izledim, okudum, yaşadım...
Okudukça evet ben ben 1940-1970 dönemi insanı olmalıymısım diye söylendim durdum bu dünyaya gec gelmenin acısı içimde kaldı ve sanırım geçmeyecekte, tıpkı MÎNÂ hocanın kendısı için dinazor dediği gibi fazla yaşadıgı için kendıne kızdı durdu yıllarca..
Kitap için inceleme yapmak haddime değil tabi ki ama merak edip bakanlar için şunu demeliyim ki ; 1915-2000 yıllarını o kadar sade, objektif, trajik bazende trajikomik anlatmış ki hayran kalmamak mümkün değil..
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Behice Boran, Abidin Dino, Kemal Tahir, Sait Faik, Adnan Cemgil.. daha kimler kimler en yakınları onun dilinden en doğru şekliyle anlatımı beni büyüledi...
Kitap bitince ahh dedimm ahhh.. keşke o dönemde yaşasaydım kesinlikle sosyalizmi komünizmi o kadar doğru ve yerinde cümlelerle anlatmış ki ve tabi kendisi de çok sağlam bir sol’cu sosyalist ve kominist:) kesınlıkle onunla 1 Mayıslarda yanyana olurdum!
Ve ikimiz için inanmadığımız öteki dünyada bir yer varsa kesinlikle Minacığımla yine yanyana olmayı diliyorum..
Okuyan herkesin bu şekilde düşüneceğinden eminim.
~~Son Kuşlar|Sait Faik Abasıyanık~~
•O kadar çok tanımak istediğim yazar, okumak istediğim kitap var ki, zamana yenik düşüyorum. Hepsine yetişemeyeceğimi biliyorum, en azından her yazarın birer kitabını okumuş olayım diye kendimce bir çözüm buldum.
•İşte bu kitap da yazara ait okuduğum ilk kitaplardan biri oldu. Kitap kısa öykülerden oluşuyor.
Ahh bu insan yüzleri... Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasretler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri. Yanılsakda zararı yok. Bu yüze olmasa da ötekisine yükleriz saydıklarımızı.
Keder ve sevinç; ahh kelimeler !
Ne müthiş şeysiniz, ne müthiş !
Şu anda her kelimenin manasının o basit gerisinde neler saklı olduğunu anlıyorum.
İnsanoğluna her kelime nelere mal olmamış.
Şimdi anlıyorum.
“Küçük şeyleri unutamayanlar, en geri hatıraları da unutamayanlardır. Hafızalarının bu bahtsız kuvveti karşısında hiçbir memleket, hiçbir vatan tutamadan her yeri, her şeyi severek öleceklerdir.”
Sait Faik✨