İstanbul’a vapurla, parayla inilir. Bir yerde ışıklar söner, bir perdede çocuklar oynar, adamlar boğazlaşır. Bacakları gümüş kızlar öpüşür... İstanbul’da daha neler neler vardır...
"Hayat ; iliğine,kemiğine kadar sömürülmüş bir sözcük,iç sızısını andıran bir uğultu,okyanuslar dolusu uğultu." yazıyordu bir paragrafta.Aslı Erdoğan'ın hayat tanımı bu...Zira 2009 da bir röportajında ; Ben yaralı biriyim.çok açıktırdır ki Benim bilinçaltım yara bere içinde diyor.
Kitap 4 Ana öyküden oluşuyor.En belirgin metafor taş