Kitap kehanetler ve farklı dinlerin ve yeni dini akımların görüşlerinin harmanlandığı yeni bir dinin kutsal metni gibi adeta. Zaten kitabın yayınlanmasının yıllar sonraya vasiyet edilmesi, kitabın yazara gelen ilham (vahiy) benzeri bir şeyle yazdırılmış olması gibi efsaneler de bu kanaatimi güçlendirdi. Kitap 1950-60larda yazıldığını düşünürsek, o dönem için yeni öğrenilen bilimsel keşifler kullanılarak ama bilimsellikten son derece uzak mistik bir dille evrenin varoluşunu anlatıyor. Ama anlattığı bilimsel (!) şeylerin bilimle uzaktan yakından alakası yok. ABD'de sıklıkla çıkan kıyamet tarikatlarının öğretilerine oldukça benzer bulduğumu söylemeliyim. Varoluşa ilişkin Hint felsefesi kökenli ve bilimsel gibi gözüken sözlerle süslü anlatımın ardından gelecek öngörüleri de kitapta bulunmakta. Bunlar öylesine kehanetler ki bunları kanıtlamak imkansız. Örneğin bir gezegenin dünyanın yakınına kadar gelip geri döneceği ve o geldiğinde de dünyadaki yaşamın sıfırlanacağını yazıyor. NASA'nın bile milyarlarca dolarlık teleskoplarıyla tespit edemediği gezegeni oturduğu yerden nasıl tespit etmiş bilemiyorum doğrusu. Ama her neyse kısacası yazdığı şeylerin bilimle alakası yok, ancak kitabı yeni bir dinin veya eski dinlerin yeni bir yorumu olarak değerlendirebilirim.