Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Öngün

Bir ölüm ve ölümsüz bir sevgi hissetti: Ruhunda bir şeyler kırıldı sanki ve görünmez, vücutsuz ve tutkulu olanı düşündü, uzaktan çalan müzik gibi...
Sayfa 64 - MahzenKitabı okudu
Reklam
Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor, ama onları birbirinden ayırt edemiyorlardı.
Sayfa 144Kitabı okudu
Yıl 2000, Nisan'ın 43'ü
Bugün muhteşem bir zafer günü. İspanya'nın artık bir kralı var: O da benim. Bunu bugün keşfettim. Birden şimşek çakar gibi geldi kafama.
Sayfa 43 - Aksenti İvanoviç

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayır, bilinenin aksine beyin, Hazar Denizi'nden esen rüzgârlar vasıtasıyla taşınmıştır.
Sayfa 43
... kimse Ay'da yaşayamaz, sadece burunlarımız yaşar. Bu nedenle burunlarımızı göremeyiz, çünkü onlar Ay'dadır.
Sayfa 54
Reklam
Bazı erkekler kadınlar şöyledir, kadınlar böyledir diye ahkâm keserler. Hayır, kadınlar şeytana âşıktır. Hepsi bu!
Sayfa 47
"kolayca baştan çıkarılanlara" göre kendini daha güçlü, daha akıllı ve daha temiz hissetmek bazı insanlara haz veriyor olmalı.
Karşısında bir ayna varmış gibi doğruldu, ölümü bekledi ve gülümsedi, gülümsedi, gülümsedi.
Sayfa 47 - Madame de PrieKitabı okudu
... ve gerçekten coşmuştu, her gülümsemeyi mutluluk, her sözü gerçek kabul ediyordu; uzun zamandır özlediği kalabalıkların zevkini çıkarmaya bir sevgilinin kollarına atılırcasına tutkuyla bırakmıştı kendini.
Vous qui possedez la beauté / Siz ki güzelliğin sahibisiniz
Reklam
Yaşamını ve şimdi mutluluğunu da oluşturan bütün bu şeylerin tadına daha derinden varmak için gözleri kapalı yatmaya devam etti.
Sayfa 70
Kitaptaki Favori Cümle
sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.
Sayfa 37
...bilgisizliğinin sınırsız olduğu söylenen derinliğini ölçebilmiş olmakla övünemez.
Sayfa 11
Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.
Sayfa 67
Birisi beni düşünüyordu, beni savunuyordu;
Sayfa 62
Vahşi olan her şeyde, hayatın inatçılığı, her şeyi yapabilme gücü, tükenmeyen bir sabır vardır. O sabır, yılanı deliğinden çıkarır, örümceği kendi ağında öldürür, parsı kendi pususuna düşürür.
Sayfa 118
Reklam
İnsaflılık, zayıflığın en büyüğüydü ve ilkel yaşamda insaf denilen şey yoktu. İnsaf korku diye alınır ve böyle bir yanlış anlayış ise ölüme sebep olurdu. Ya öldürmek ya ölmek, ya yenmek ya da yenilmek; kural buydu.
Sayfa 92
Tuhaf olan; insanlar ancak kendinden geçtiğinde, yaşadığını ve bir canlı olduğunu unuttuğunda zevkten bu kadar çılgına dönerler. Örneğin, içinde alevler yükselen bir sanatçı ya da savaş alanlarında kurşun yağmuru altında kalan bir asker bu doruğa ulaşabilir.
Sayfa 48
Ama bu şarkı alçak seslerden , yakarışlardan ve ağlamayı çağrıştıran hıçkırıklardan oluştuğu için daha çok, hayatın yalvarışı ve var olmanın acısının anlatımıydı. Bu şarkı, onların ilk ataları kadar eskiydi neredeyse.
Sayfa 45
"Demek hayat buydu. Güçsüz olanın yaşama şansı bu kadardı! Haklı olanı önemseyen yoktu. Düşenin işi bitiyordu."
Sayfa 21
Okuduğum Kitaplar Arasında En Etkileyici Giriş Bölümü
Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu. Panzer gibi sert sırtının üzerinde yatıyordu ve başını biraz kaldırdığında tepesinde, yorganın neredeyse kaymak üzere olduğu kubbe gibi, yuvarlak, kahverengi, yay biçiminde sert çizgilerle boğum boğum olmuş karnını gördü. Geniş gövdesine oranla pek cılız görünen bir sürü bacağı gözlerinin önünde çaresizce çırpınıyordu.