Hikmet, kapının önünde durdu: Neden beni görünce gü lüyor? Insanlardaki zavallılığı, önce çocuklar seziyor galiba. Delileri de once onlar kovalar. Eğilip yerden taş alan yüzlerce deli birden gördü kafasında; yüz milyonlarca çocuk, on bin lerce deliyi kovaladı. Salim'le iyi geçinmeliyim. "Saçmalama," diye homurdandı, içeri girerken.
Kulaklarımda Fikret Kızılok... Nasıl da yumuşak bir ses... Kazuo Ishiguro'nun: “ Beni Asla Bırakma” (1) kitabını okuyorum... Hailsham adlı yatılı bir okulu anlatıyor tatlı tatlı... Benim de aklım gerilere gidiveriyor... Bu mevsimde bizim de bahçemiz yemyeşil olur, rengarenk güller pansiyonun önünü süsler, kameriyelerde öğrenciler ders çalışır,
Spoiler olmayan kısım
Sefilleri ilk elime aldığımda dili çok ağır gibi bir ön yargıya kapılmıştım. Aslında amacım kitabı 1 ayda bitirmekti o düşünceyle okumaya başladım ve 1 aydan kısa bir sürede bitti. Okuduktan sonra uzun bir süre kitap elime alamadım aldığım her kitap Sefiller'e haksızlık ediyormuşum gibi hissettiriyor.
Yazarın dili asla ağır
Jean Piaget, çocuk zihniyetinin yetişkinin zihniyetiyle hiçbir ilişkisi olmadığını öne sürmüştür. Çocuğun mantığı kendine özgü olduğu gibi, ona göre, düşüncesi de benmerkezlidir. O kendisi için gelişir, kendi tarzında eğlenir; aklın kavramsal bilgileriyle ilgisi yoktur, çelişki bilmez. Çocuk ancak başkalarının düşüncesiyle temasa geçtiği zaman mantıklı olmaya başlar.
Piaget, 5 ila 6 yaşındaki doğal dünyalarındaki çocuklar hakkında görüşmeler ve gözlemler yaparak 6. yılda ahlaki düşünmenin nasıl geliştiğini anlama çalışmalarına başlamıştır. Bununla birlikte, ahlaki gelişim teorisi aynı prensiplerin çoğunu ifade etmektedir. Ve entelektüel büyüme için sağladığı bilişsel gelişim süreçleridir. Aslında, ahlaki gelişimin Piaget ve Kohlberg açısından incelenmesi, ahlaki bilişin belirli bir konusuyla ilgili olarak çocukların entelektüel gelişimlerini incelemek için bir yöntemdir.
Piaget Teorisi olarak bilinen teorisi, herkesin değişmez bazı düzeylerden geçtiğini ve bunların birbirinden ölçülebilir olarak ayrıldığını ortaya koymuştur. Bunların yanında, bilimsel gelişimi açıklamaya yönelik çok farklı ve kapsamlı bir bakış açısı ortaya koymuştur.
Kitap güzel ancak ben bu tarz kitaplarda biraz daha ne yapılması hakkında yönlendiren fikirleri seviyorum...
İyi okumalar:)..
Hem çocukların hem yetişkinlerin hem de ebeveyn ve eğitimcilerin faydalanabileceği bir kitap. Her çocuk özeldir. Her çocuğun hakları vardır ve her yetişkinin içinde bir çocuk vardır. Her insan bir çocuk kalbiyle şekillenir. Bir çocukluktan var olur insan. Yaşı ne olursa olsun hep bir yanı çocuk kalır. Çocuk gözüyle izler doğruyu yanlışı. Yanlış diye dayatılan öğretileri, seçim yapmamayı, düşüncelerini ifade edememeyi öğrenir bazen çocuk haliyle. Ve bir çocuk ne görürse onu işler aklına. Bir çocuk yetiştirmek kendini yetiştirmektir aslında. Büyüdüğünü sanarken onunla büyümektir. Hep yeniden başlayabilmektir belki de büyümek ve hep bir yanı çocuk kalabilmek. Çocuklar gibi şen ve özgür olabilmek. Yaşım kaç olursa olsun bir yanım hala çocuk. Bütün çocuklar iyidir. Kötü olan çocuklar değil olaylar, durumlar, şartlardır. Her çocuk iyiyi keşfeder. Her durumda çocuk gözüyle bakabilmeli, çocuk kalbiyle hareket edebilmeli. Bir çocuk dünyada sayısının aksine çok yer kaplar. Bir çocuk gelişir, dünya değişir.