1800'lerin Rus kadınlarını anlattığını zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Çernişevski'nin hapishaneden yazdığı bu 2 ciltlik kitap her dönem kadınlarının mücadelesini anlatır. Yalnız benim okuduğum Roman Oda Yayınlarının idi ve çevirmesi çok yetersizdi. Dil bilgisi yönünden gelebilecek bir çok kelime varken çevirmen Celal Öner "değin" kelimesini neredeyse her cümleye yapıştırmış. Aklınızda bulunsun başka yayın evlerinden almayı tercih edin.
Nasıl Yapmalı 2. CiltNikolay Gavriloviç Çernişevskiy · Evrensel Basım Yayın · 2008450 okunma
Arada beni çileden çıkarsa da son derece sıcak ve sevimli bir hikayesi vardı. Kitapta annesi tarafından yalnız bırakılan Jack'i ve annesinden ayrı kalmamak için yaptıklarını okuyoruz. Bazı yerlerde sıkıcı olsa da sonu gayet tatmin edici bitti bana göre. Bölüm başlarında filler hakkında bilgiler ve alıntılar bulunuyordu ve kitap hakkında en beğendiğim şey de buydu. En sinir olduğum şey ise hikaye dışında basımla ilgiliydi. Bu çeviriden mi yoksa düzenlemeden mi kaynaklı bilmiyorum ama beni rahatsız edecek derecede yazım hatası ve anlamsız cümle vardı. Kitabın zaten basit bir anlatımı var, okurken kafa yormanız gerekmiyor ama yazım hatalarından kaynaklanan cümle bozuklukları nedeniyle arada bir durup 'burada ne anlatılmak istenmiş acaba?' diye düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Onun dışında gayet güzel ve sonunda bazı dersler çıkarabileceğiniz türden bir kitaptı. Zamanınız varsa ve hala çocuk kitapları okumayı seviyorsanız okumanızı önerebileceğim bir kitap. Aklınızda bulunsun; bir filin hortumuna üflerseniz sizi asla unutmaz.
Fil Kadar KüçükJennifer Richard Jacobson · İthaki · 201590 okunma
İlk kitabı çok sevmiş devamı için çok heyecanlanmıştım. Ama devamı hayal kırıklığı oldu bana. Kurgusunda ve anlatımında canımı sıkan yerler oldu. Çok kolay okunan bir seri, heyecanını yitirmiyor yine de beğenimi gitgide kaybetti. Sonuç sizde de hüsran olur mu bilemem ama reading slump gibi bir döneme girerseniz bu seri aklınızda bulunsun derim.
Osmanlı'nın son dönemini tarafsız bir gözle aktaran kitabı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Hem şaşalı günlerin sonlarına tanıklık ederken, aynı zamanda bir cariyerinin hikayesini okuyorsunuz. Aklınızda bulunsun, kesinlikle okumaya değer bir kitap.
Son HaremPeter Prange · Koridor Yayıncılık · 201153 okunma
#spoiler icerebilir...
Oturduğunuz yerden kalkmadan 2 saatte bitirebilirsiniz bu kitabı ..akıcı, sade bir dille yazılmış. .ismindende anlaşıldığı gibi bir doktor güncesi. .24 yaşında rusyanın ücra bir köşesinde doktorluk mesleğine adım atan karakterimizin ilk etapta kendiyle yuzlesmesi daha sonrasında tecrübe kazandıkça korkularından siyrilmasini anlatıyor. .ikinci bir bölüm gibi okuduğum ,morfin bağımlısı diğer genç doktorumuz hayat ve yalnızlık sınavından geçemediğini görüyoruz ..kitap çok etkiledimi beni ?hayır
Ama okuduğum için pismanda degilim .
Aklınızda bulunsun hayata kısa kısa aralar vermek istediğinizde okuyabileceğiniz bir roman ...
Sevgiyle kalın
Sunay Akın'ı dinleyenler bu üslubu tanır.Kendisi çok güzel konuşur ve çok güzel yazar.Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere içindeki denemelerin tamamı bir ayakkabı hikayesidir.Bu metinlerde birbirinden güzel insanların birbirinden güzel hatıralarını okuyabilirsiniz.Bu hatıraların tek ortak noktası ise ayakkabılarıdır.Hayat yolunda seyahat eden birer yolcu olarak hangimiz için ayakkabılar önemsiz ki.Sizde birgün ayakkabılar,hayatlar,insanlar üzerine bir kitap ararsanız aklınızda bulunsun.
Bir Çift AyakkabıSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20112,921 okunma
Yemekli misafiri kabusa çevirmeyi başaran konuk tipleri üzerinde durmak istiyorum bu noktada:
1. İri yapılı, iştahlı ve kendini çok esprili zanneden erkek misafir: Masadaki alafranga, sağlıklı ve/veya tadımlık yiyeceklerle dalga geçer, ne yerse yesin sofradan aç kalktığını iddia eder, girişle ana yemek arasında birbuçuk dakikadan fazla zaman