Devrini beğenmeyen yanıma gelecek, arayan yanıma gelecek, meraklı, yanıma gelecek, istekli, yanıma gelecek, yani her belasına ekli yaşayan ve aslında öksesini arayan yanıma gelecek, yapıştırıvereceğim. Yanarım yanarım da şu hiç merak etmeyen, hiç isteği arzusu olmayan, ateşi olmayan suyu olmayan, yırtılmayan sökülmeyen sade vakti gelince ölen Allah'ın belası güruha, bu gülü solmaz mumu sönmez iblis soyuna gene de bir şey yapamayacağıma yanarım. Çünkü yanıma bile uğramayacaklar. Çünkü ne yapsam ne söylesem ilgilerini çekmeyecek, halbuki gerçek ve tek hedefim onlar, onlara bir şey yapamadığımı göre göre hırsım taze kalacak. Maşallah Nuhu Bey de hala çok dinç diyecekler. İşi bitmeyen, bitemeyen hep dinçtir, bilmeyecekler. Niye doymadı acaba? diye soranlar vardır, çok yediğini, çok elde ettiğini düşündükleri kimselere şaşkınlıkla bakarken, o saflara da diyemeyeceğim tabi daha hiç yiyemedim diye. Kimi görürseniz doymayan, dinlemeseniz de şimdi beni aklınızda bulunsun aslında yemek istediklerini yiyememiştir.
Gençler, sözün özü ağzınızdan çıkan söze dikkat edin. Eskiler, eve gelen doktorun hastaya: “Ne şikayetiniz var?” sözüne bile kırılırlar, gücenirler. “Haşa! Hiçbir şikâyetim yok.” derlerdi. Aklınızda bulunsun…
Aklınızda bulunsun
Yalnız yaşamak için geldik bu dünyaya
Başka hiçbir şey için değil
Mesut olabilmemiz içindir
Ne varsa bu dünyada
Gökyüzünden tutun da
Ağaçların meyvesine
Hatta gölgesine varıncaya kadar
Ne varsa bu dünyada
Mes'ut olabilmemiz içindir
Aklınızda bulunsun
Gençler sözün özü, ağzınızdan çıkan söze dikkat edin. Eskiler eve gelen doktorun hastaya ne şikayetiniz var sözüne bile kırılırlar gücenirler "Haşa hiçbir şikayetim yok" derlerdi, aklınızda bulunsun
Hz. Ömer anlatıyor: Allah Resûlü'nün; yeni bir kıyafet giyerken, elbise göğsüne kadar geldiğinde şöyle dua ettiğini gördüm:
"Hayatımda kendisiyle mahrem yerlerimi örttüğüm ve güzelleştiğim bu kıyafeti bana giydiren ve lütfeden Allah'a hamdolsun, Allah'a yemin ederim ki, yeni bir kıyafet giyip de benim söylediğimi söyleyen ve eskilerini de Allah rızası için bir fakire giydiren Müslümanlar, giydirdikleri kıyafetin bir ipi dahi o fakirin üzerinde kaldığı sürece, hayatta da olsalar ölmüş de olsalar, Allah'ın himayesinde ve yakınında olurlar."
Sonra aklınızda bulunsun
Ne olur ne olmaz
Aklınızda bulunsun
Yalnız yaşamak için geldik bu dünyaya
Başka hiçbir şey için değil
Mesut olabilmemiz içindir
Ne varsa bu dünyada
Gökyüzünden tutun da
Ağaçların meyvesine
Hatta gölgesine varıncaya kadar
Ne varsa bu dünyadan
Mesut olabilmemiz içindir
Aklınızda bulunsun
"Kimi görürseniz doymayan, dinlemeseniz de şimdi beni aklınızda bulunsun aslında yemek istediklerini yiyememiştir. Dünya kadar parası olsa hala beklediği itibar yoktur o da yemeye hırsla yemeye devam eder, ne elde eder etsin belki zıpır bir gencin hayatıdır aslında istediği o yüzden de doyamaz, onlarca kişi olsa gerçekten istenmenin tokluğunu veremez, yani açlık ebedi kalır."
Halkı ısıran böceklerin en zehirlisi, en günahkârı gerçekten o semiz küçük adamlar. Fransızlar, gayet isabetli bir tanımlamayla burjuva derler onlara. Aklınızda bulunsun Ana, bur-ju-va derler. Bizi çiğnerler, kanımızı emerler.
Devrini beğenmeyen yanıma gelecek, arayan yanıma gelecek, meraklı, yanıma gelecek, istekli, yanıma gelecek, yani her belasına ekli yaşayan ve aslında õksesini arayan yanıma gelecek, yapıştırıvereceğim. Yanarım yanarım da şu hiç merak etmeyen, hiç isteği arzusu olmayan, ateşi olmayan suyu olmayan, yırtılmayan sökülmeyen sade vakti gelince ölen Allah'ın belası güruha, bu gülü solmaz mumu sönmez iblis soyuna gene de bir şey yapamayacağıma yanarım. Çünkü yanıma bile uğramayacaklar. Çünkü ne yapsam ne söylesem ilgilerini çekmeyecek, halbuki gerçek ve tek hedefim onlar, onlara bir şey yapamadığımı göre göre hırsım taze kalacak. Maşallah Nuhu Bey de hâlâ çok dinç diyecekler. İşi bitmeyen, bitemeyen hep dinçtir, bilmeyecekler. Niye doymadı acaba? diye soranlar vardır, çok yediğini, çok elde ettiğini düşündükleri kimselere şaşkınlıkla bakarken, o saflara da diyemeyeceğim tabi daha hiç yiyemedim diye. Kimi görürseniz doymayan, dinlemeseniz de şimdi beni aklınızda bulunsun aslında yemek istediklerini yiyememiştir. Dünya kadar parası olsa hâlâ beklediği itibar yoktur o da yemeye hırsla yemeye devam eder, ne elde eder etsin belki zıpır bir gencin hayatıdır aslında istediği o yüzden de doyamaz, onlarca kişi olsa gerçekten istenmenin tokluğunu veremez, yani açlık ebedi kalır.