Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alemşah Begüm ne güzel söylemiş.
Halkını sömürüp onlardan gaspettiği mallar ve canlar ile devletini yaşatmaya çalışan bir devlet reisi, evinin temelinden söktüğü malzeme ile duvarlarını onarmaya çalışan ahmak dülgere benzer!
Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Begüm (Halime Begüm) ile evlenen Şeyh Haydar'ın bu evlilikten oğulları sırayla Sultan Ali, İbrahim ve İsmail doğdu (17 Temmuz 1487)..
Sayfa 29 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Şah İsmail anası Şah Uzun Hasan' ın kızı Alemşah Begüm "Şaha yaraşan, sütliman olanı kışkırtmamak, bilakis karışık olanı sakinleştirmektir. Halkını sömürüp onlardan gaspettiği mallar ve canlar ile devletini yaşatmaya çalışan bir devlet reisi, evinin temelinden söktüğü malzeme ile duvarını onarmaya çalışan ahmak dülgere benzer! İnsan olmanın ayırt edici özelliği Allah' ı seven olmaktan çok, Allah' ın sevdiği olmaktır."
öfke sevdiğini unutuyor
Hatta bir ara Alemşah Begüm kendini kaybedip oğlunun suratına tükürdü ve evlat sevgisini yere çalmış oldu. O an anladım ki sevgi ile öfke aynı kaba giremiyordu İnsanın zihnine takılan öfke gönüldeki sevgiyi örtüyor ve göstermez oluyordu Yoksa sevgiyle emzirdiği, kucağında sarıp sarmaladığı vakitlerde onun rahat etmesi için kendi rahatını terk ettiği, gecelerde uykusunu böldüğü yavrusunun sevgisini nasıl unutup da böyle bağırabilirdi? Öfke, öfkeyi doğuruyordu. Şah Efendimiz de buna çok öfkelendi ve arkasından, "Şimdi zaman biziz! Kimi kaldırırsak yücelir, kimi alçaltırsak alçalır!" diye heyecanla haykırdı. Sonra da annesinin öldürülmesini emretti.
Kızılbaş Adının Kaynağı
Kurnaz, telkin kabiliyetine sahip ve aynı zamanda faal bir insan olduğu anlaşılan Safevi şeyhi, dolaştığı köylü ve göçebe Türkler arasında dedelerinin nüfuzunu da kullanarak sayısı hiç de az ol­mayan bir topluluğu kendisine mürit yaptı. Kendisinin Hazret-i Ali soyundan geldiğini söylüyor ve faaliyetinin siyasi yönlerini de gizlemiyordu. Muhtemelen
Sayfa 143 - KTB YayınlarıKitabı okudu
'' Oğul sen şahsın..Artık en kıymetli, en güzel elbiselerin başkasına giydirdiklerin olacaktır. En ziyade cezalandırma yetkisine sahip olana en fazla affetmek düşer. insanlar arasında en aklı kıt kişi kendinden daha zayıf ve çaresiz olana zulmedendir. İyilik yap ve affet ki bir dediğin iki edilmesin, fermanın tutulsun. Alemşah Begüm..
Reklam
Alemşah Begüm(Anne)-Şah İsmail(oğlu)
Yeryüzünde merhametin kaldıramayacağı bir suç, affedilmeyecek bir günah, İhsan ile kapatılmayacak bir ihtiyaç yoktur.
Sayfa 63 - KapıKitabı okudu
Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Begüm (Halime Begüm) ile evlenen Şeyh Haydar'ın bu evlilikten oğulları sırayla Sultan Ali, Ibrahim ve Ismaıl doğdu.
Alemşah Begüm kendini kaybedip oğlunun suratına tükürdü ve evlat sevgisini yere çalmış oldu. O an anladım ki sevgi ile öfke aynı kaba giremiyordu. İnsanın zihnine takılan öfke gönüldeki sevgiyi örtüyor ve göstermez oluyordu. Yoksa sevgiyle emzirdiği, kucağında sarıp sarmaladığı vakitlerde onun rahat etmesi için kendi rahatını terk ettiği, gecelerde uykusunu böldüğü yavrusunun sevgisini nasıl unutup da böyle bağırabilirdi?
Alemşah Begüm
İnsan olmanın ayırt edici özelliği Allah'ı seven olmaktan çok, Allah'ın sevdiği olmaktır.
Sayfa 56
Reklam
Alemşah Begüm (Şah İsmail'in Annesi)
Halkını sömürüp onlardan gasp ettiği mallar ve canlar ile devletini yaşatmaya çalışan bir devlet reisi, evinin temelinden söktüğü malzeme ile duvarlarını onarmaya çalışan ahmak dülgere benzer!
Sayfa 56
Zafer sarhoşluğu anne kâtili olacak kadar gözü kör edebiliyor demek...
Burada Şah İsmail'in katliamlarını detayları ile anlatsım sayfalar sürer. Onun canilik boyutunu günümüze taşıyan nice esere rasdayabilirsiniz. Hatta son dönemde epey dikkat çeken Alevi yazarımız Reha Çamuroğlu'nun İsmail isimli kitabı bu mevzuu tüm ayrımıları ile aktarmaktadır. Kitapta, İsmail'in ana katili olduğu hadise şöyle anlatılmaktadır: "Yaptığı katliamlar üzerine Uzun Hasan'ın kızı, İsmail'in annesi Alemşah Begüm, hışımla girdiği odada, doğru İsmail'in yanına gitmiş ve avazı çıktığı kadar bağırmıştı: 'Bu cinayetleri ne zaman durduracaksın? Katil!' Zafer sarhoşluğundan daha kurtulamamış olan Şah İsmail, annesinin sözleri karşısında ne yapacağını şaşırmış ve şoke olmuştu. Ancak o güçlü bir şahtı ve karşısındaki annesi dahi olsa onunla bu şekilde konuşamazdı. Nitekim şaşkınlığı kısa sürede geçti ve gözünü kırpmadan öz annesini ölüme gönderdi, yay kirişiyle boğdurdu. Tebriz' e girdiğinde Şiiliği kabul etmeyen Sünni halkın tamamını idam ettirdiği gibi annesine de acımamıştı."
Sayfa 193Kitabı okudu