Oyun çocuğun ruhsal gelişimine ayrılmaz biçimde bağlıdır. Adeta mesleki uğraşıdır çocuğun ve gerçekten bu gözle görülmesi gerekir. Dolayısıyla, çocuğu oyun oynarken rahatsız etmek , hiç de bağışlanacak bir davranış değildir.
Romantizm
XX. asrın en büyük romantik şairlerinden biri Alfred de Musset, bir tanıdığına Şöyle bir cevap verir:
“-Romantizm, muhakkak ki, ne ölçüleri küçümsemek, ne komikle trajiği birleştirmek, ne de söyleyebileceğimiz başka bir şeydir. Kelebeğin kanadını nafile yere tutarsınız. Parmaklarınız arasında onu renklendiren toz kalır. Romantizm,
Okuduğunuz eser sizi fikren yükseltir, içinizi iyi ve mert duygularla doldurursa, onun hakkında karar vermek için bu duygu yeterlidir.
Alexander Pope
Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra, hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar.
Alfred de Vigny
Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki
Kaçınılmaz young-adult türünde melek temalı bir kitap arkadaşlar... Kabul ediyorum melekleri hep vampirlerden daha çok sevmişimdir ama bu kitaba öyle ayılıp bayılmadım maalesef... Aslında uzun zamandır melek temalı kitap okumuyorum, son okuduğum Meleklerin Kanı'ydı galiba, malum onu da bekle bekle içimiz şişti, neyse ki hakları yeniden alınmış. O
Oldukça güzel bir bilim kurgu romanı. Philip K. Dick, Stanislaw Lem, Katherine MacLean, Alfred Bester gibi meşhur kurgu yazarlarının yanında bizden de Müfit Özdeş adında bir yazarın yazdığı savaş ile ilgili bilim kurgu hikayelerinin birleştirilmiş halinden oluşuyor. Bazı hikayelerde ülkemizden ve ülkemiz ile ilgili bazı konulardan da bahsediyor. Toplamda sekiz öykü bulunan bu romanda Aldatmaca Oyunu, Son Baskı, Devle Dönüşen Bilgisayarın Öyküsü, Anlaşmak Kolay Değil, Alacakaranlıkta Kahvaltı oldukça güzel hikayeler. Çeşitli şekilde zamanda yolculuk, ülkeler ve dünyalar arasında savaşlar, medeniyetler çatışmaları gibi pek çok konunun işlendiği bu roman mutlaka okunması gerekenlerden.
Asker KaçağıPhilip K. Dick · Metis Yayınları · 201192 okunma
Klasik polisiye romanlarından biri diyebilirim ama bu kitap da cinayeti çözen dedektif değil bir ekonomist. Tabi ki bu durumda cinayeti çözmek için iktisadı terimlere, kanunlara başvuruyor. Benim severek okumamın en büyük etkeni iktisat mezunu olmamdı. Şöyle ki tanımlamaları ve açıklamalar daha net oturdu kafamda. Kitabı okurken zihnimde grafikler çizdim diyebilirim :) Ama çok karışık değil gayet sade ve anlaşılır bir biçimde yazılmış, bundandır ki birçok üniversite de yardımcı kitap olarak kullanılmış. Özellikle iktisat veya işletme bölümde okuyan arkadaşlar varsa mutlaka okuyun derim. Hem işin özünü anlamanıza hemde sınavlar da faydası olacaktır. Fırsat maliyeti, talep konunu vb gibi konuları daha da anlaşılır hale gelecek sizin için. Okumanızı tavsiye ederim.
NOT : Marshall Jevons on dokuzuncu yılda yaşamış iki iktisatçının soyadlarından oluyor.(Alfred Marshall ve William Standley Jevons.
Marjinde CinayetMarshall Jevons · Liman Yayınları · 201173 okunma
Hayatımda okuduğum en tırt kitaplardan biri.
Standart olarak İthaki'nin PR'ına kanıp aldım ve balayına gidip gelene kadar da kitaplığımda durdu. Daha sonra Çarşamba günü başladım, dün sabaha karşı da kitabı bitirdim.
Bittikten sonra ki ilk tepkim "eee?" oldu. Bir ev, evde yaşanan aylar, daha sonrasında çocuk eğitimi ile geçen ve nasıl hayatta kalındığı belli olmayan 4 yıl, nehirde yolculuk ve bitti.
Son zamanlarda filmlerde de çok sık kullanılan, "soru işareti bırakayım da nasıl bırakırsam bırakayım" mantığı burada da işlenmiş. Anlattığı tüm konular havada kalıyor. Ortada bir fenomen var. Ancak bu fenomenin nereden nasıl geldiği, nereye gittiği, nasıl sonuçlandığı belli değil.
300 küsür sayfanın 200'ü sadece gergin bir atmosfer yaratılmaya çalışılarak harcanmış. O delirdi, bu uludu, şu ısırdı, orada battaniye var, şurada battaniye var, burada battaniye var. Battaniye var, bir sürü battaniye... sonuç ? Okula geldik, bitti. Aferin.
Ekleme: Alfred Hitchcock ile alakayı kurmayı nasıl başarmışlar onu hiç anlamadım.
Kurgusu çok basitti. Kitabı beğendim ama okumazsanız bir şey kaybetmezsiniz. Ama neden çoksatar olmuş anlam veremedim. Ve de Alfred Hitchcock'a nasıl benzetebilirler? Yani nasıl? Cidden!
Güzel birliste okumadıklarımı okuyacağım
1. Schopenhauer : Say yayınları dizisi , İsteme ve Tasarım olarak dünya , aşkın metafiziği ,
2. Rudiger Safranski : Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
3. Nietzsche : Böyle buyurdu zerdüşt, Putların Alacakaranlığında, İyinin ve kötünün ötesinde
4. Soren Kierkegaard : Korku ve Titreme