Merhaba,
Havanın oldukça soğuk olduğu günler geçiriyoruz malum. Bu havalarda sıcak evlerinde oturan ve kitaplarıyla gayet mutlu, sorunsuz bir hayat geçiren iki insan olarak yeni yıla kendi lüksümüzü doyurarak değil, bu soğuklar içerisinde eğitim hayatlarına devam etmeye çalışan ihtiyaç sahibi köy okullarına ulaşarak girmek istiyoruz.
Merhabalar,
Malum koronalı moronalı karantinalı kısa çalışma ödenekli işsiz güçsüz günlerimde açtığım ve sizlerin değerli destekleriyle her geçen gün büyüyen Youtube kanalımın bugün 17. günü.
1 Nisan tarihinden başlayarak iki ay boyunca neredeyse her gün bir kitap incelemesi bir de edebiyat sohbeti olarak devam ettiğim kanalıma Haziran ayı
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
"Bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir." Mustafa Kemal Atatürk
Hatırlar mısınız, bundan yaklaşık 3 ay önce şöyle bir ileti paylaşmıştık: #58596651
Çok değerli
Ferah Abla'nın da desteğiyle 2000 lirayla çıktığımız bu yolda sizlerin
Uzun zamandır soluksuz okuduğum ilk kitap oldu. Aslında itiraf etmek gerekirse biraz ön yargım vardı ve okumakta tereddüt etmiştim.Kitap kargodan geldi, kapağını okudum, sonra sayfalarını çevirmeye başladım.Bir de baktım ki bitmiş.
Kitabın konusu ilgi çekici.Yazarın dili yalın, cümleler kısa ve anlaşılır.Bu ikisi birleşince de hemen bitiveren bir kitap çıkıyor karşımıza.Yeraltı edebiyatına daha yakın tür olarak.Cümleler bana yer yer Chuck Palahniuk yer yer Bukowski kimi zaman da Ali Lidar ve İlhami Algör okuyor tadı verdi ve bundan da çok keyif aldım açıkçası. Karakterler ve olay örgüsü yoğun olmasına rağmen dinamikleri sağlam bir kitap olmuş. En çok etkilendiğim kısım Bay Şair ile Teoman arasında geçen konuşmalar oldu.
Başarılı bir kurgu, kitabın da yazarın da yolu açık olsun.
Kimi zaman herşeyden tiksiniyorsun, herşeyi olduğu gibi bırakmak ve kaçıp gitmek istiyorsun uzaklara. İnsanlar canını sıkıyor, sevgileriyle, sevgisizlikleriyle seni boğuyorlar.
Kültür, sanat ve edebiyat dergisi İzdiham, 52. sayısıyla okurunu selamladı. “Hepimiz ölecek yaştayız” mottosuyla elli ikinci kez yayımlanan dergide birbirinden farklı konular ve isimler yer alıyor. Ön kapağına toplumsal bir sorunu taşıyan İzdiham, gelir-gider tablosunu paylaştığı görsele “Grafikere Haciz Geldi” notunu ekledi. Derginin kapağı,