Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hz. Âişe Validemiz, Efendimizle yeni evlenmişti. Eşinin kendisini sevip sevmediğini merak etmekteydi. Ya da ne kadar ve nasıl sevdiğini... Bu düşüncesini Hz. Peygamberle (sallallahu aleyhi ve sellem) konuşmadan edemedi ve: —Ey Allah'ın Resûlü, beni seviyor musun, diye sordu. —Evet, yâ Âişe tabi seviyorum, cevabını aldı. Hz. Âişe, fazlasını da merak ediyordu. Acaba nasıl seviyordu? Hemen sordu: —Beni nasıl seviyorsun? Peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı eşine: —Kördüğüm gibi. Bu cevap Hz Âişe'yi çok sevindirdi. Çünkü kör düğüm açılmazdı. Açılmayan, bitmeyen sırlı bir sevgi demekti. Alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için, Hz. Âişe kadınca bir ihtiyaçla sık sık sorardı: —Ey Allah'ın Resûlü, kördüğüm ne âlemde? Peygamberimiz, her defasında sevgili eşini memnun eden cevabı verirdi: —İlk günkü gibi..."
Sayfa 93
Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: "Rabbim bana dokuz ahlâkla ahlâklanmamı, dokuz hasleti, dokuz huyu ahlâk edinmemi emrediyor. Ben de size ey ümmetim, bu dokuz huyu ahlâk edinmenizi emrediyorum. Birinci haslet: "Haşyetu'llah." Gerek vahdette, gerek kesrette Allah'dan korkacaksın. Gerek yalnız başına kaldığında ve gerek halkın
Reklam
Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: "Rabbim bana dokuz ahlâkla ahlâklanmamı, dokuz hasleti, dokuz huyu ahlâk edinmemi emrediyor. Ben de size ey ümmetim, bu dokuz huyu ahlâk edinmenizi emrediyorum. Birinci haslet: "Haşyetu'llah." Gerek vahdette, gerek kesrette Allah'dan korkacaksın. Gerek yalnız başına kaldığında ve gerek halkın arasında,
Peygamber Efendimiz'in en çok sevdiği kişi
Hz. Amr bin Âs anlatıyor: Zâtusselâsil seferinden döndükten sonra Allah Resûlü'ne (s.a.s.): - Ya Resulallah! En sevdiğin kişi kimdir? diye sordum. - Âişe'dir, buyurdu. - Erkeklerden kimdir, dedim. - Âişe'nin babasıdır, buyurdu. - Sonra kim, diye sordum. - Ömer, buyurdu. Birkaç kere daha sordum. Her seferinde bir sahabenin ismini söyledi. En sona kalmaktan korktuğum için sormayı bıraktım. (Buhârî, 3662) ozgurdusunce.com/ali-demirel/pey...
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Yine bir gün, Allah'ın Resûlü Âişe'nin hücresinde yemek yiyordu. Yere oturmuştu. Bu hal ona zahmet veriyordu. Âişe (Radıyallahü Anhâ): - Ey Allah'ın Resülü, dedi; yemeğini yaslanmış olduğun halde ya; çünkü bu senin için daha kolaydır! Peygamberler Peygamberi mübarek başını uzattı, eğdi, nerde ise yere değecekti, sonra da şöyle buyurdu; - Hayır! Ben kulların yediği gibi yer, oturduğu gibi otururum!..
Sayfa 307 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Resûl-i Ekrem'in irtihalinin ardından, halife seçilen Hz. Ebubekir hüzünle cemaatin karşısına çıktı. Hep Allah Resûlü'nün yanı başında olmuştu. Şimdi O yoktu; fakat O'nun ölümsüz davası ve mesajı vardı.
Sayfa 151 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Hz. Ali
-Düşündüm ki dedi. "Yüce Allah beni yaratırken babama sormadı. Ben O'nun dinini kabul etmek için neden gidip babama danışayım ki?" Bu anlamlı sözlerden son derece memnun oldu Efendimiz (S.A.V). Sevgiyle kucaklayıp: -Sana yakışan, senden beklediğim de buydu zaten Ali, dedi ışıldayan alnından öperken. Yüce Ali'nin yüreği sevinçle dolmuştu. Minik ellerini Efendimize uzattı: -Anlat bana ey Allah'ın Resûlü! Dinini anlat, dedi heyecandan titreyen sesiyle. Efendimiz tertemiz saçlarını okşadı ve mis kokan alnından öperek yeni dinini anlattı ona. Hz. Ali de o an iman etti ve ilk Müslüman Çocuk olma şerefine erdi.
Haffaf üzüntüyle: — «Ben Allah'ın Resûlü'nün bu kadar işkenceyi nasıl olup da kendi kabilesinden gördüğüne şaşıyorum?» dedi. Ebuzer cevap verdi: — Şaşıracak bir şey yok!.. Çoban kavalını gelmeyen tarafa çalar...
— Biz Peygamberi görünce müslüman olduk,şimdi bu şehirde; Allah'ın Resûlü'nü kabul etmeyen bir ev bile yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.