Altı çizili cümlelerim var değil altı çizilmeyen cümle kaldı mi kitapta bilmiyorum. nasıl içten ve naif. Yüreğime bilmem kaç bin defa dokundu. Gözlerimden kaç kez döküldü o yaşlar. Ben mi çok duygusalım kitap mı bilmiyorum. Ama çok güzeldi Didem Madak a bir kez daha aşık oldum. Her bir cümle bir acıya dokundu bu kitap. Cümleler kitaptan çıkıp ruhuna dokundu adeta. Ruhun şad olsun muazzam kadın..
Bu kitapta adından da anlaşıldığı üzere Kafka'nın babasına yazmış olduğu mektubu okuyoruz. Babasının uygulamış olduğu tavırlar, söylediği sözler Kafka'yı etkilediğini görüyoruz ve ilişkileri hep sorunlu olmuş. Kendisinin gözünden babasını, babasının gözünden de kendisini anlatmaya çalışmış.Böylece hayatının problemlerini, deneyimlerini, yaşadığı duyguları tek tek anlatıyor. Otobiyografi türüne bile girebilir bu kitap.Hayatını okuyunca kendi hayatınızdan da kesitler buluyorsunuz. Aynı sorunlarla karşılaşmış bile olabilirsiniz.
Kafka'nın dili gerçekten farklıydı. Betimlemeleri olsun, psikolojik analizleri ile olsun çok güzeldi, iyiydi ve değişikti.Bu yüzden dilini sevdiğimi söyleyebilirim.Kitapta çok güzel sözler, anlamlı cümleler çok fazla vardı ve hepsinin altı çizili şu an.
İlk okuduğum kitabıydı ve çok sevdim.Diğer kitaplarını da merakla okumayı bekliyorum. Tavsiyemdir.
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,2bin okunma
Bu kitap hakkında bir inceleme yazısı yazmak değil de hislerimi paylaşmak istiyorum aslında. Zira benim için vazgeçilemez başucu kitaplarımdan biridir.
Yatağı, kitaplığının karşısında olanlar bilir muhtemelen; bazen sadece kitaplara bakarak hayallere dalar insan. Her biri ne çağrışımlar yaptırır, uçsuz bucaksız yerlere götürür seni. Bazen içlerinden bir tanesi bir göz kırpar; der ki "ihtiyacın olan benim!" Hepsi dosttur ya sana, anlar derdini, hiç şüphesiz dermanını da bilecektir. Çeker alırsın raftan, karıştırmaya başlarsın. Gördüğün şey karşısında dilin tutulur, gözyaşları çoktan yola çıkmış bile..
Altı çizili bir kaç cümle gözlerinin içine bakıyordur. "Aradığın benim, işte buradayım" diyerek. Daha önce çizildiğini fark etmediğin cümlelerdir onlar. Hani o anda senden kilometrelerce uzak olan, vatan borcu diyerek uzaklığına bile boynu bükük katlandığın, hasretinden hayallere daldıran insan tarafından çizilmiş cümleler. O anda, yanındayken okusan belki hiçbir anlam ifade etmeyecek ama şimdiyi öyle güzel özetleyen(#24341861).
Işte öyle güzel bir kitap, zaten alıntılara bakınca görüyor insan, herkes ne kadar da farklı cümlelerde dalmış hayallere. Çünkü her ruha hitap eden, her yaraya merhem olan bir cümlesi mutlaka var. Varolsun.
"Bana sevdiğin kitaplarda altı çizili cümleler hediye et."
*AzizNesin
"Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma.."
*NazanBekiroğlu
"Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hala öyle!"
*BarışBıçakçı
Herman Hesse’nin Bozkırkurdu romanını bitirdim bitireli yoğun bir yazı yazma ihtiyacı hissediyorum, fakat bir türlü oturamıyorum masamın başına, bir türlü dökemiyorum içimden taşan cümleleri satırlara. Kitap yarım kalmış bir aşk gibi ruhumda gezinip duruyor. Sait Faik’in “yazmazsam çıldıracaktım,” demesi gibi Bozkırkurdu peşimi bırakmıyor bir
Herhalde farklı bir beklenti içinde olduğum için çok sevememiş olabilirim.Çok bayıldığımı söyleyemeyeceğim.Bu kesinlikle yazarın anlatım şeklinden kaynaklanıyor.Psikolojik baskı fazlasıyla baş gösteriyordu.O kadar boğucu,depresif bir anlatımı vardı ki kitabı okurken resmen boğuldum demek yanlış olmaz herhalde.Bu yüzden de okumam uzun sürdü.
Yine de insanların acımasızlığı,zorbalığı,kimsenin yaşadıklarını umursamayışı çok güzel dile getirildiğini düşünüyorum.Bunları yaşayan milyonlarca insan var.Kitaptaki baş karakterimiz de bunlardan biri ve hissettikleri,düşündükleri insanı etkiliyor.Şahsen ben etkilendim.Güzel ve anlamlı cümleler fazlaydı ve hepsinin altı çizili.
Ben fazla sevemedim lakin merak ediyorsanız bir bakın derim.
Kişi "kişisel menkıbesini" (her zaman gerçekleştirmek istediğin şeyi) gerçekleştirmeye çalışırsa kaderi doğrultusunda ona bazı işaretler yol gösterir. "Bir şeyi gerçekten istersen, onu gerçekleştirmen için bütün evren işbirliği yapar." Kişi sadece bu yolda hedefine odaklanmalı, karalı, azimli olmalıdır. Başkasının Kişisel Menkıbesine karışırsa kendi Kişisel Menkıbesini kesinlikle keşfedemez.
Kesinlikle akıcı, sade. Hayatı anlamını, amacını sorgulamaya yol açan felsefi cümleler var.
Aşırı endişeye düşenler ve yaşama gücünü kaybedenler kesinlikle okumalı. Zaman zaman altı çizili yerler okunarak yaşama anlam katılabilir.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,5bin okunma
İvan Gonçarov’un Oblomov adlı hacimli romanını henüz bitirdim. Dünya edebiyat literatürüne “Oblomovluk” kavramını hediye eden bu roman, mutlaka okuma listemizde yer almalı. Son zamanlarda hep postmodern romanlar okuduktan sonra Oblomov’u okuyunca, yazarın hemen her şeyi okuyucunun gözüne sokarcasına detaylıca tasvir etmesi benim açımdan rahatsız