Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
434 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
—Nedir mutluluk Çam ağacındaki yürek gibi Köpüklü sakız kokusu gibi Dallardan yapraklardaki kılcal damarlara giden Ve damarlardan koskoca bir ormanı öpen İnsandan insanlığa doğru Olsun ki usul usul Mutluluk, bizden.
Yerçekimli Karanfil
Yerçekimli KaranfilEdip Cansever · Adam Yayınları · 20035,3bin okunma
Leylek, yaz mevsimi kuşu değil, bizzat yazdır. Kırmızı gagasının takırtısı, sese dönüşmüş bir sıcak temmuzdur. Bir baca üstünde ufka çizilen bir leylek şekli, hayal dünyasına neler hatırlatmaz: Maviliği içi bayıltan sonsuz, derin bir sema... Yeşil bir vadide gizlenmiş minareli, küçük, beyaz bir şehir... Yarasaların uçuştuğu, kavak ağaçlarının hafif hafif sallandığı yeşil bir akşam... Sıcak bir Asya gecesi: Damların yan duvarlarına dayanarak, gizli gizli konuşan ve doğacak bakır bir ayı bekleyen siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın mercan gerdanlıklı kadınlar...
Reklam
580 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ve Jace, kızın omzunda bir çeşit iz, bir yara olduğunu gördü. Ama daha fazlasını da görmüştü. Köprücük Kemiğinin kıvrımını, tenindeki çillerin altın parçaları gibi parlayışını, omzunun aşağı doğru kıvrılışını, boğazının omzuyla birleştiği noktada atan nabzını. Clary'nin hafifçe aralanmış dudaklarını gördü. Hafifçe eğdiği bakır rengi kirpiklerini.
Kemikler Şehri
Kemikler ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20133,155 okunma
'Ey sen, Cennette ve Dünyada gazaba uğramış insanlar için Tek banş yolu, ey sen, benim tek mutluluğum! En son yarattığım İnsanoğlu da dahil tüm yarattıklarımın benim için ne kadar Aziz olduğunu sen bilirsin, O insanoğlu için senin bağrımdan Bir süre için kopup gitmene razı olacağım, yoksa soylan kaybolacak. Onlan sadece sen kurtarabilirsin ve
Pişman Değilim
Pişman değilim, seslenmiyorum, ağlamıyorum Her şey geçer ak elmalıkların üstünden bir sis gibi Altın rengine bürünüp, solup gidiyorum Bir daha geri gelmeyecek gençliğim. Sen, bir daha çarpmayacaksın öyle Kalbim! Ayazların üşüttüğü, öyle serin… Ve bu akağaçların kumaşı ülkesi bile Artık heves vermiyor gönlüme yalınayak dolaşmak için. Serseri ruhum benim! Gittikçe daha az Canlandırıyorsun ateşini dudaklarımın Ey benim kaybolan diriliğim, Deliliği gözlerimin ve taşkın ırmağı duygularımın. Artık daha az şey ister oldum dileklerimde Ah ömrüm benim! Yoksa seni bir düşte mi gördüm? Sanki sessiz bir bahar sabahı erkenden Dörtnala geçip gidiyormuşum gibi düş renkli bir at üstünde. Sessizce dökülüyor akçaağacın yapraklarından bakır Hepimiz, hepimiz tükeneceğiz bu dünyada. Sonsuza dek kutlu ol sen, sonsuza kadar yüksel Bir çiçek gibi açıp, sonra öleyim diye geldin buraya
Altın ve Bakır
"Eğer, okuduklarınız bizimkiyle aynıysa, yırtıp atın kitaplarınızı! Çünkü aşk ilmi hiçbir kitapta yazmaz."
Reklam
Çocuk İşçiler
"Dünyanın en büyük spor sanayisi futbol. Çocuklar, Pakistan'da günde 15 saat futol topu dikiyorlar. Nestle, Hershey, Cadury gibi şirketlerin yıllık kazancı 100 milyar dolar. Dünya kakao üretiminin %35'inin geldiği Fildişi Sahili: Kakao çekirdeği toplayan, ömürlerinde çikolata görmemiş çocuklar çağdaş kölelikte. Cep telefonlarımızın lityum pilleri: Çocuklar, Kongo'da bakır ve kobalt madenlerinde. Mali'de 5 yaşlarında çocuklar altın, Sierra Leone'de elmas madenlerinde. Zara, GAP, HM: Bangladeş, Özbekistan, Hindistan'da çocuk işçilerin diktiklerini çocuklarımız giymekte, tükettiklerimiz çocuklara savaşa ortaklığımızın ifadesi. Bizler, üzümü yiyip, bağını sormayanlar. .... Uluslararası Emzirme Derneği Birliği bir sivil toplum kuruluşu. Çalışmalarına katıldım.... "
Sayfa 120Kitabı okudu
Altın insanlar vardır, ayrıca teneke insanlar, bakır insanlar, kurşun insanlar, çelik insanlar vesaire. Her birinin tabiatı, irsiyeti, terbiyesi ve çevresi gereği sınırları vardır. Bu metallerin her birinden makineler yapabilirsin ve hepsi de çalışır fakat zayıf olanların güçlü olanlarla eşit iş görmesini talep etmemelisin. Her durumda, en iyi sonuçları elde etmek için metali, engelleyici önyargılı olanlardan eğitim yoluyla kurtarmalısın; eritmek, arıtmak gerekir.
Perde çubukları: Düz mü, oluklu mu? Eski bakır rengi mi altın rengi mi? Çift pileli mi çift büzgülü mü? Topuzlar: Kare mi, yuvarlak mı? Halkalar: Yaprak oymalı mı düz mü? Boya: İç denge mi Paris yağmuru mu? Çubukların çapı ne kadar olmalı? Ve dirseklerin şekli nasıl olmalı? Ve püsküller ne kadar tutacak?
Sayfa 194 - Editura Yayınları
IV. HENRI DE RÊGNIER Elması pek de sevmem. Güzel görünmüyor. İnsanın yüzünde bıraktığı o küçük güzellik, etkisindense daha çok yansımasındandır. Ne zümrüdün okyanus berraklığı ne de safirin sonsuz maviliği vardır onda. Elmastansa topazın sisli parıltısını ve tüm o opallerin alacakaranlık büyüsünü tercih ederim. Simgesel ve iki yönlüdürler. Ay
1.000 öğeden 911 ile 920 arasındakiler gösteriliyor.