Çook uzun süren bir kitap okuma süresinin bitimiyle yeni bir serüvene adım atmanın mutluluğuyla paylaşıyorum bu fotoğrafı. Kitap okumaya fırsatım olmuyordu. Her sene okulun ilk ve son günlerinde bu durumu mutlaka yaşıyorum. Ancak okulun kapanışı, yazın gelişiyle kayba uğrayan zamanımı telafi edeceğim. Hakan Günday'la tanıştığım ilk roman bu. Bu kitapla başlamamam gerektiğini söyleyen arkadaşlarım oldu ama onları dinlemedim ve bunun için pişman değilim. Gaza'nın öyküsü çok etkiledi beni. Yeri geldiğinde ağzıma gelen tüm küfürleri ettim Gaza'ya, yeri geldiğindeyse çok acıdım, üzüldüm. Yaşadıkları, yaptıkları bir çocuğun katlanacağı, direneceği ve cesaret edeceği boyutta acılar, olaylar değildi. Keza katlanamadı da. Şartlar onu delirmeye zorladı. Belki de hak ettiği bir sonuçtu diyebilirsiniz ama okurken iyi analiz etmek ve değerlendirmek lazım bence. ********* Babası insan kaçakçısı olan Gaza'nın annesi doğumunda ölmüş ve bu nedenle annesiz büyümüştür. Tüm olumsuz şartlara rağmen çok zeki ve başarılı bir öğrencidir. Aslında sadece başarılı bir öğrenci değil her anlamada başarıya odaklanmış bir çocuktur. Gazetelere çıkacak kadar iyi bir performans göstermesine rağmen onun gözü bir nevi babasının koltuğundadır. Ama biraz daha farklı tarzlarda. Ancak tüm planlamalarına rağmen hesapta olmayan etkenler birden Gaza'nın hayatını alt üst eder. Böylece trajedik olayların ardı arkası kesilmez. 10 üzerinden 7