Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok uzak sayılmayacak bir gelecekte, köleliğinden yorulan insan,kurtuluşunu, tüm yeteneklerini ve bireyselliğini olanca genişliğiyle ortaya çıkarabilme, belli refah düzeyine ulaşma gibi ortak amaçlar çevresinde kenetlenmiş özgür insanların özgür eylemlerinde bulacaktır.
AGORA KİTAPLIĞI
Haçlılar doğuya ulaştıklarında, karşılarında, yıkılmaya yüz tutmuş bir toplum buldular. İslam bilimlerinin gerilemesi, hoşgörüsüzlüğe yol açan bağnaz din anla­yışının canlanmasıyla aynı zamana rastladı. Bu duruma tepki olarak özgür düşün­ce ortaya çıktı ve on ikinci yüzyılın Voltaireleri diyebileceğimiz şüpheci filozoflar, dini, kamu düzenini korumayı sağlayacak dünyevi amaçlar için kullanılan bir ilaç ve afyon olarak gördüler.
Sayfa 237 - PdfKitabı okuyor
Reklam
....Birbirinden kopuk,diğerlerinin neler yaşadığından habersiz ne çok insan vardı.Çeşitli amaçlar peşinde çeşitli kaygılarla akıp gidiyordu hayat.Ama kimse kimsenin hikayesini bilmiyordu...
19 Mayıs 1919 öncesi
Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'da önemli bir göreve getirilmek için daha Mondros Bırakışması'ndan önce, Halep'teyken çalışmaya başlamış, bu çabalarını İstanbul'da da sürdürmüş, hatta bu yüzden Damat Ferit Paşa'nın bir ara kendisini de Malta'ya sürdürmeyi aklından geçirmesine neden olmuştu. Geniş yetkilerle donatılmış olmadıkça da, taşrada görev kabul etmek niyeti olmadığı gibi, daha önce ordu komutanlığı yapmış olduğu için daha küçük bir görev kabul etmesi de mümkün değildi. Öte yandan, Samsun ve çevresindeki olayları inceleyecek yüksek rütbeli bir subaya gereksinim duyulduğunda, bazı kapıları sürekli aşındıran ve kendisi hakkında yeni bir hükümette yer alacağına ilişkin çeşitli dedikodular çıkan Mustafa Kemal Paşa'dan kurtulmak, birçoklarının işine gelmişti. Böylece, Damat Ferit Paşa ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası çevrelerinin bir yanda Doğu Karadeniz kıyılarında herhangi bir karışıklığa izin vermeme, diğer yanda da Mustafa Kemal Paşa'yı İstanbul'dan uzaklaştırma istekleriyle, Mustafa Kemal Paşa'nın geniş yetkilerle donatılma isteği, birbirlerinden çok farklı, hatta taban tabana zıt amaçlar taşımakla birlikte, aynı atamayla gerçekleşmiştir.
Tümüyle güvendiğiniz bir şeye asla kendinizi adamazsınız. Kimse yarın güneşin doğacağını fanatik bir biçimde haykırmaz. Çünkü güneşin yarın doğacağını herkes bilir. İnsanlar, politik ya da dinsel inançlar ya da başka tür dogmalar ya da amaçlar için kendilerini fanatikçe adıyorsa bunun nedeni daima, bu dogmaların ya da amaçların kuşkulu olmasıdır.
Sayfa 156 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Medeniyet duvarla başlar. Duvar örmek çeşitli amaçlar taşır. Bu amaçların ilki ayırmaktır: insanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Daha sonraki amaçlar içeride ya da dışarıda bırakmaktır: insanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Duvarlar örülür ve iki cephelerinde hayatlar gelişir. Duvarsız bir dünya günümüz insanı için cehennemdir. Medenî insanın ruhsal dengesini sonsuza dek kaybetmesine elektrik, kanalizasyon ya da iletişim sistemlerinin çökmesi değil, duvarların yıkılması neden olacaktır. Bu yüzden duvar ustalığı kapitalist anlamda ilk gerçek meslektir. Var olan en kalabalık, yarı gizli, güç dayanışması eksenli örgütün bu meslekten esinlenerek kendini vaftiz etmiş olması bir tesadüf değildir. Çünkü duvar, sıradan insanın tek garantisidir. Savunulması gereken ilk siperdir. Dünya üzerindeki mevcut düzenin devamı duvarların ayakta kalmasına bağlıdır. Elleri alçılı duvar ustalarından elleri paralı bankacılara kadar, duvarlar dünya nüfusunu gölgelerinde gizler. Ancak duvarın hangi tarafında olunduğuysa, hayat tarzını belirler. Geceyi sokakta geçirenlerse duvarların, dolayısıyla medeniyetin dışındadır. Çöp torbalarıyla aynı kaldırımda uyuyanlar duvarları delmek isteyenlerdir. Asla yıkmanın değil ancak sadece geçebilecekleri kadar bir delik açmanın peşinde olan organik matkaplardır. Çünkü ister São Paulo’nun gecekondularında, ister Koumbala’nın ormanında, isterse de Málaga’nın sahilinde yaşasın, her insanın bir duvara ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın devamı ise pencerelerdir. Duvarın diğer tarafındakileri izlemek için inşa edilmiş saydam duvarlar.
Reklam
Görünenin aksine, insan kendine amaçlar belirlemez.Bu amaçları ona doğduğu dönem dayatır.
Sayfa 300Kitabı okudu
" 'Aşık' , 'seven' kişi değildir; aslında o, sevdiği kişinin mutlak sahibi olmayı amaçlar."
Sayfa 219Kitabı okudu
Kintsugi
"Eski bir Japon felsefesi olan Kintsugi, kırılan bir nesneyi eskisinden çok daha güzel ve fonksiyonel hale getirmeyi amaçlar. Bu felsefeye göre kırılma aslında bir kayıp değil yeni bir varoluş demektir." 🎬 Kimler Geldi Kimler Geçti 🍿 ✨
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.