Ne içün baş açar ü el götürür serv ü çenar
Kı duâ eyleyeler kadd-i hır âmânın içürı.
Servi ve çmar neden baş açıp el uzatıyorlar, bilir misin? Onlar senin salman endamın için dua ediyorlar.
Aşk iyidir bak
Duyumunu artırır insanın
Hele don gömlek sabahları
Traş olacağını duyarsın
Yeni gömleğini giyeceğin gelir
Bir yeni biçim eklersin insan olacağa
Masaya, merdivene, aynalı dolaba
Derken ardından şıpın işi bir kahvaltı
Amanın dersin bu ne delice gidiş
Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı
İspinoz düşünür müydü
Deli olan kaşınır mıydı
Kolların upuzun Walt Whitman'i okumaktan
Ağzın desen bir karış açık
Sokaklar yok mu, o sokaklar
Önce bir yeşile işkilli
Evlerde büyümeler, alıp başını gitmeler olacak
Kızıp duracaksın üstüne başına konan toza
Televizyondaki ise
Usanmak, hızını eksiltmek dendi mi
Cin ifrit kesileceksin birden.
Hey gidi duyumuna yandığımın dünyası
Alıp vereceğin olacak ille
Aşk maşk buz gibi yaşayacaksın.
Bir dedikodu rüzgarı Ankara, İstanbul şehirlerinin üstünde… Amanın bre! Yer yerinden oynuyor. Kıyamet kopuyor. Herkes sonsuz bir laf şehvetinde. Konuşuyorlar, konuşuyorlar, yakınıyorlar…
Ne oluyor, ne oluyor? Hiçbir şey olmuyor kardeşler. Ama hiçbir şey olmuyor kardeşler. Size bir şey söyleyim mi, Türk aydınında gene laf şehveti nöbeti başladı. Bu zamanlar, Türk halkının dönemeci döndüğü andır. İşte onun için laf şehvetine vurduk… Yakında ortalık durulacak ve ortada fol ve yumurta olmadığı anlaşılacak.
Bazen şimdi ben ne okudum dediğiniz anlar olur. Bu kitap da tam anlamıyla öyle bir roman. Tam olarak ne iyi ne de kötü yorum yapabileceğim, son derece enteresan bir eser.
Efendime söyleyeyim bilenler bilir, ben bu kitabı okurken bir yandan da
Az önce Şeyma Subaşı denen ablak kadının kitabının içeriğini gördüm paragraf aynen şöyle : "çocukken pek televizyon izlemezdim ama jetgilleri ve tweety çok net hatırlıyorum. Biraz daha büyüdüğümde ama, anneannem dahil hepbirlikte çerezli meyveli filmleri izlediğimizi çok net hatırlıyorum..." 1-İçerik niteliksiz 2-Dilbilgisi yerlerde amadan sonra virgül ne alaka? 3-Anlatım berbat. İki cümle de çok net hatırlıyorum diye bitmiş ve cümle içinde geçen amanın ne manası var zerre kadar anlamadım.
Zaten berbat ötesi bir kitap olacağı en başından belliydi. Yahu bari biraz editör marifetiyle kurtarsaydınız kitabı da bir göz atan "vay be en azından cümle kurmayı biliyormuş bu gerizekalı" dedirtseydiniz. Sizin Allah belanızı versin edebiyatı katlettiniz utanmaz iğrenç yaratıklar!