Kitabın Freud'a anlattığı pasajını açarak okumaya başladı: "Psikolojik gözlem yaşamın yükünü hafifletmenin yollarından biridir. Bir iki sayfa sonra yazar psikolojik gözlemin
şart olduğunu söylüyor; burada kendi sözleriyle şöyle demiş:
İnsanlar artık ahlaki ameliyat masasının acımasız görünümünden kaçınamaz. Birkaç sayfa sonra, büyük filozofların
hatalarının, insan eylemleri ve duygularının yanlış açıklanmasından kaynaklandığını ve bunun yanlış bir ahlak anlayışı ile dini ve mitolojik canavarların yaratılmasıyla sonuçlandığını söylüyor."
Hem fiziksel hem de ruhsal bir acının, çaresizliğin ve olgunlaşma sürecinin anlatımıdır.
"Kendimi çok sevdiğim an, kendime çok acıdığım an." sayfa 14
Romanın başında doktorlar ameliyat olması gerektiğini söyler.
Fakat bu ameliyat çok risklidir. O sırada genç çocuk uzaktan akrabası olan Paşa'nın evinde kalmaya başlar. Orada kızı Nüzhet'e aşık olur.
"Yatağa girerken, her büyük felaketimde olduğu gibi kendini birkaç yaş birden büyümüş hissettim. Kırkını geçmiş insanların tecrübelerine sahip olduğuma inanıyordum, fakat hâlâ Nüzhet'e aşık olduğumu kendime itiraf edemeyecek kadar küçüktüm." sayfa 27
Annesi, Nüzhet'i doktor olan Ragıp Bey ile evlendirmek istemektedir. Nüzhet bu konudan çocuğa da bahseder fakat o ona aşık olduğunu belli etmeyerek fikrini söylemeye çalışır. Hastalığı bir yandan ilerlerken Nüzhet ile de yakınlaşırlar.
Bir süre sonra genç, Nüzhet ile annesinin konuşmasını işitir ve orada istemediğini düşünerek oradan ayrılır.
Kitabın en sonunda Nüzhet'le Ragıp Bey nikahlanır. Genç ise hastaneden çıkar.
Kitap gerçekten sürükleyici. İlk sayfalardan bile kendisini içine çekiyor. Kitaba puanım 8/10 bazı kısımları ve sonu beni tatmin etmediği için puan kırdım. Peyami Safa'nın kalemini beğensem de düşünceleriyle aynı yönde değiliz. Ona rağmen güzel bir okumaydı benim için.