O anda, zihnin vücudu etkileyebildiğine dair kanıtlar bulmak için giriştiğimi araştırmanın ana damarını bulduğumu anladım. Eğer klinik araştırmalara katılan insanların belirli bir kısmı sırf gerçek bir ilaç aldıklarına veya gerçek bir ameliyat olduklarına inandıkları için iyileşiyorlarsa, vücutlarının verdiği tepki sadece zihin tarafından tetikleniyordu demek ki. Bunu anlamak beni biraz bunalıma sokmuştu.
Sayfa 34Kitabı okuyor
Böylece "plasebo etkisi"bir anda Çağdaş tıbbın temel kavramlarından biri olduğu ve modern klinik araştırmalar doğdu. Artık bütün iyi bilimsel araştırmalar denen ilaç ya da ameliyat tedavisinin iyileştirici etkisinin, plasebonun potansiyel iyileştirici gücünün ötesine geçtiğini kanıtlama yükümlülüğüne sahip.
Sayfa 34Kitabı okuyor
Zaman donmuş, her şey donmuş, dün yok, yarın yok, sadece şimdi vardı. Sonsuz, kopkoyu bir şimdi, bütün ağırlığıyla üzerimize çökmüş, çiçek açmaya teşne genç kız kalbimizi kurutmuş, bizi kapısız, penceresiz bir ağrının içine gömmüştü. Bugün uzaktan baktığımda kapkara bir dumanın içinde bir görünüp bir kaybolan, eski bir ameliyat izi gibi ara sıra sızlayan bir andan başka bir şey yoktu
Sayfa 83Kitabı okudu
"İnsanın bedenine ameliyat lazımsa uyutulmalı,ruhuna lazımsa ayıltılmalıdır."
Yunan ordusu 200 bin asker, bizimkiler Büyük Taarruz’da artık 186 bin civarını bulabilmişler. İngilizlerin donattığı Yunanlıların 1.500 kamyonu, 250 ambulansı, hastane gemisi var ; yahu hastane treni var adamların. Bizim elimizde ise o kadar az ağrı kesici var ki, onca gazi “uyuşturulmadan” ameliyat ediliyor.
Çocukluğunda yalnız kalan insanlar genellikle bir sanat başarısıyla kendilerini göstermek isterler. Bu yüzden bütün sanatçıların çocukluk dönemlerinde kendilerini arkadaşlarından ayıran bir ameliyat, bir hastalık ya da sakatlık geçirdiklerine ve bu nedenle biraz uçuk olduklarına inanırım ben.
Sayfa 27Kitabı okuyor
yaşanan her olumsuzluk acı bir ilaç gibi nefsi iyileştirmekte veya bir ameliyat gibi onu hastalıklardan kurtarmakta, temizlemekte ve onu asli tabiatına döndürmektedir.
XIIl. asırda 1281'de Avrupa'da ameliyat yapmak yasaktı. Bunun sebebi de Hıristiyanlığın kanı sevmediğini kilisenin bildirmiş olması idi (I). Hatta doktorları Müslümanlikla itham ederlerdi. Yine bu asırda bir Ingiliz papazı ve âlimi olan Roger Bacon (1210-1294) Arapça eserlerin tercümesini okuyarak matematiğe, fiziğe ve bilhassa işik bahsine çok önem vererek kendini yetiştirmişti. Bacon, Müslüman eserlerine o kadar düşkündü ki, bu yüzden Bacon Müslüman oldu diye sürgün edildi, Başka bir rivayette Bacon, deneysiz, matematiksiz tabiat. felsefesine erişmenin kabil olmadığnı söylemiştir.
Sayfa 94Kitabı okuyor
Friedrich Nietzsche
Başından sonuna kadar içinde yaşadığım zamanın erdemlerini ameliyat masasına yatırmaya çalıştım.
Narsist ebeveynlerde eksik olan şey, çocuklarının hissettikleri şeyi hayal etme ve onu önemseme yeteneğidir. Empati duygusu olmayan bir ebeveyn, zayıf ışık altında, soğuk aletlerle ameliyat yapan bir cerraha benzer. Sonuçlar büyük ihtimalle yaralara yol açar..
Sayfa 44Kitabı okuyor
1969-1970: Yalnızlıklar, Hastalıklar: 14 Ocak 1970'te "Konuşmalar" yazısı davasının son duruşması yapıldı. Atsız, 02 Şubat 1970'te Turan Kekevi'ye yazdığı mektupta şöyle diyor: "Bir de müjde vereyim: İki buçuk yıldır süren mahkeme bitti, 14 Ocak'ta Kayabek ve ben, milleti böldüğümüz için on beşer aya mahkûm
Atsız Ameliyat Oluyor (Ocak Sonu-1967)
Eylül 1966 ile Nisan 1967 sayıları arasındaki Ötüken'de Atsız'ın yazıları yoktur. Her ay dergiye bir, hatta bazen iki yazı yazan Atsız'ın uzun süre yazısının olmayışı dikkat çekicidir. Bunun sebebi büyük bir ihtimalle rahatsızlığıdır. Refet Körüklü'ye yazdığı 15 Şubat 1967 tarihli
Şu kadınlar her açıdan erkeklere fark atıyor. Kadının rahmiyle başı derde girince hiç düşünmeden soluğu ameliyat masasında alır. Çünkü kadınlar araştırır, bu operasyonun kendisini olumsuz etkilemeyecegini, bilakis yaşam kalitesini iyileştireceğini öğrenir. Erkekler "prostat" sözünü duyunca doktordan kaçarak, çocuk doğup çocuk öleceklerini bir kere daha hemen kanıtlar!
TARİHLER VE OLAYLAR (1960-1975)
13 Ocak 1960: Atsız, Falih Rıfkı Atay'a yayın yolu ile hakaretten İstanbul Toplu Basın Mahkemesi'nde yargılanıyor.
27 Mayıs 1960: İhtilal. 38 subay ve general iktidara el koyuyor. İhtilal bildirisini, 27 Mayıs sabahı 04:36'da, 1944 sanıklarından Alparslan Türkeş okuyor. Cemal Gürsel Devlet Başkanı,
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da