Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Harriet Tubman: Amerikan İç Savaşı sırasında silahlı bir saldırıya öncülük eden ilk kadın olma ayrıcalığına erişti. Kararlı eylemleri sayesinde bu saldırı sırasında yedi yüzden fazla köle kurtarıldı.
Sayfa 20 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
İlginç Bir Kese Kağıdı
Amerikan İç Savaşı boyunca Main'de bir kağıt fabrikası sahibi olan Isaac Augustus Stanwood, kağıt hamuru yapmak için palavraların suyunu çekiyordu. Fakat daha iyi bir çözüm geliştirmişti: Mısır'dan eski mumyalar ithal edip bu cesetleri sargısından soyuyor ve onları kağıt üretmek için kullanıyordu. Sonrasında bu özel kahverengi kağıtları kasaplara satmış ve yemek ve ekmekleri saran bakkallar da o kağıtları kullanmıştı.
Reklam
İkinci Abdülhamid'den sonra Filistin ve Ortadoğu!
Ikinci Abdülhamid'in 1876-1909 yılları arasında uyguladığı dış politikanın dünya barışı için önemi, yıllar geçtikçe, olaylar ortaya çıktıkça daha iyi anlaşılıyor. Ortadoğu'yu, otuz yıldan fazla bir süre, emperyalizme karşı koruyan İkinci Abdülhamid'di. O, Ortadoğu halklarının, inançlarının çizdiği birlik içinde kalmalarını sağlayan bütün
Sayfa 32 - 33,34,35Kitabı okudu
Ülkedeki gerilimlerin acımasız doğası nedeniyle "kardeşi kardeşle çarpıştıran savaş” olarak hafizalara kazındı. "Önüne geçmesi imkânsız bir çatışma” olarak başladı; silahlar sustuğunda ise "gereksiz yere kan döküldüğü” şeklinde yorumlandı. Yıllar geçtikten sonra: "Savaş bize bugünkü gücümüzü kazandırdı.” şeklinde makyajlandı.
Abolisyonistler (Kölelik Karşıtları)
Avrupa ülkeleri Aydınlanma Çağı'na kadar kârlı bir girişim olarak köleligi desteklediler. Fakat Targıç Mansfield 1772'de, Ingiliz ortak hukukunda hiçbir şeyin bu "iğrenç" uygulamaya izin vermediği hükmünde bulundu. Quaker'lar köleliğin kaldırılması için sesini çıkaran Anglo-Saksonların başında geliyordu, ayrıca serbest bırakılan köleler ve diğer siyahi aktivistler de etkili oldu. Parlamento köle ticaretini 1807'ye kadar, köleliğin kendisini ise 1833'e kadar yasaklamadı. Fransa kendi topraklarında köleliği Ortaçağ'da, imparatorluğun genelinde ise Fransız Devrimi'nden sonra kaldırdı fakat Napolyon ülke dışındaki topraklarda yeniden kullanıma soktu. İberya köleliğe çok daha uzun süre izin verdi, Brezilya ise 1888'e kadar uygulamayı sürdürdü. Afrika'daki birçok ülkede (özellikle Belçika Kongo'su gibi sömürge yönetimi altında olanlarda) yirminci yüzyılın ortalarına kadar resmî olarak kölelik vardı. Amerika bu uygulamayı Anayasa'sına dâhil etti fakat Abolisyonist bakış açısı sanayileşmiş kuzey eyaletlerinde daha popüler oldu. Harriet Beecher Stowe'un tartışma yaratan kölelik karşıtı romanı Tom Amca'nın Kulübesi 1800'lerin en çok satan kitabı oldu. Kölelik uygulamasına dair fikir ayrılıkları Amerikan Iç Savaşı'na yol açtı.
Yeni oluşumun (Amerika Konfedere Devletleri) başkan yardımcısı olan Alexander Stephens Hükûmeti'nin hangi temeller üzerine kurulduğunu ilan etti; Birincisi, zencinin beyaz adama eşit olmadığı gerçeğine dayanıyordu. İkinci olarak ise doğal ve ahlaki durumu nedeniyle köleliğin, üstün ırka boyun eğme olduğunu kabul ediyordu.
Reklam
Gazetelere göre: 'Bu savaş, birliklerimiz için Berlin'e bir gezi yapmaktan ibaret’ idi." Babam ona karşı çıkacak olmuş. Her ne kadar Fransızlar ile Prusyalıların güçlerini kıyaslayabilecek durumda olmasa da, Amerikan İç Savaşı'na katılmış, Atlanta'da yaralanmıştı. Anlatmaya devam etti: "Savaşların hiçbiri bir gezinti değildir diyebilecek konumdaydım." . .
Sosyal insanın içinde bulunduğu boşluğu teşhis ettiğimiz yer şüphesiz sadece psikoterapistlerin konsültasyon odaları değildir. İnsanların içinde yaşadığı boşluğun toplumu birçok değişik açıdan etkilediğini gösteren sosyolojik veriler hayli fazladır. David Riesman aynı boşluk hissini mükemmel bir analizin sonunda günümüz Amerikan vatandaşında yakala­mıştır. Riesman, Birinci Dünya Savaşı öncesinde tipik Ame­rikalının 'iç dünyasıyla yönlenmiş' bir birey olduğunu savu­nur. Savaş öncesi yıllarının Amerikan toplumunda birey, kendisine öğretilen tüm standartları benimsemiş, Victoria dönemini yansıtan bir ahlak anlayışıyla bezenmiştir. Bu bire­yin kaynağını dış dünyadan alan güçlü emelleri ve hayalleri vardır ve adeta iç dünyasına yerleştirilmiş bir çark sayesinde ruhsal dengesini koruyabilmektedir. Psikanalitik anlamda 'baskı altında ve güçlü bir süper ego tarafından yönetiliyor şeklinde tanımladığımız insan tipi budur. Fakat günümüz Amerikalısı, Riesman'a göre, 'dış dün­yayla yönlenmiş' bir birey olmuştur artık. Dikkat çekecek ka­dar farklı olmayı değil, toplumun içinde kaybolacak kadar uyumlu biri olmayı tercih etmektedir. Davranışları, sürekli başkalarının beklenti ve isteklerini sayıklayan, kafasına bağ­lanmış bir radarla yönetiliyor gibidir. Bu tip insan, tıpkı 'ay­na' insanı örneğinde olduğu gibi, tüm hedef ve talimatları başkalarından alır. Bu talimatlara uyabilir ancak talimatlar arasından hangisine uymak istediğinin seçimini yapamaz. Kendine ait hiçbir motivasyon gücü kalmamıştır.
Rothschild Ailesi...
Dünyada tek bir yahudi imparatorluğu kurulmasi amacina çalışan aile, Waterloo deniz savasi, Amerikan iç savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaslarindan buyuk paralar kazanmış ve Rusya'da Bolşevik devrimini finanse etmistir.
Gerçek şu ki Türkiye'de 1946'dan sonra ABD etkisindeki Siyasal İslamcı ve bölücü Kürtçü hareketin fikir babası Necip Fazıl Kısakürek'tir. Evet, bu anlamda Necip Fazıl gerçekten de bir üstattır! O şiirin üstadı olmak dışında iç içe geçmiş biçimde birer Amerikan politikası olan Siyasal İslamcılık ile Kürtçülüğün de üstadıdır! İşin tuhaf yanı, bu ülkede, ömrünü Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyet'e saldırmakla geçiren İslamcı Necip Fazıl Kısakürek "milliyetçi", "vatansever" ilan edilirken; Kuvayı Milliye Destanı adlı şiirinde Kurtuluş Savaşı'na ve Atatürk'e övgüler dizen komünist Nazım Hikmet "Türkiye düşmanı", "vatan haini" ilan edilmiştir. İşte asıl bu çarpıklıkla yüzleşmek gerekir.
Sayfa 166 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
329 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.