Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
423 syf.
9/10 puan verdi
"Hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine." Ama ondan önce Türk aile evine dünyayı konuk ederek başlıyor yazar. Türk dili ve kültürünün zenginliğe sığmayacak merdivenlerini ikişer ikişer okuyarak çıkıyoruz ilk bir kaç bölümü. (ki bu benim yazarın bir kere bile olsa dünya görüşünü yazdığı, sadece işittiklerimiz ile sınırlı olduğunu hatırlatan kitabı; bir şans verip Kar'ı okumaya karar verdiğim yönüdür.) İstanbul'da, insan bulacağımızın ön gösterimini okuyarak devam ediyoruz. Ama bu şekilde bir inceleme yapmam biraz klişe olmaya başladı. :) Evet ana karakterin kendini bulma, kendini keşfetme ve o sancılı zamanları sıkılarak, kusarak, hissederek yansıtması kitabın canlı olduğunun kanıtı. Doğu mistisizmiyle Batılılara heyecan, bize de merak katıyor. Tam adamın kendini bulduğuna tanık olduktan sonra artık bir başkası olduğunu okumak, devamlılığı kayıp bir kadının arayışı merakından çok daha fazla sıkı sıkı kitabı tutarken farkına varıyoruz kendimizin. Kitap eski yeni bir İstanbul, kitap kayıp bir kadının hikâyesi değil, kayıp bir adamın hikâyesi.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
Dönüşüm
(Spoiler vardır) Franz Kafka bu eserinde kendi yaşamını metaforik bir şekilde anlatmış. "Babaya mektuplar" eserinde de okuduğumuz üzere babası onun için hep kanayan bir yaraydı. Ve bu eserde de kendisini bir "böcek gibi" hissettiğini tasvirlemiş. Kitabın ana karakteri bir sabah bir böcek olarak uyanıyor ve yaşamının kalan kısmını böyle tamamlıyor. Hayatının önceki kesiminde ailesi için çok mühim olan bu karakter böcek olduktan sonra önemini yitiriyor. Ondan iğreniliyor ve şaşırmayacaksınız ki babası onu öldürmeyi teklif ediyor. İşte kitapta Kafka'dan izler ... Peki sonunda ne mi oluyor? Böcek adam baskıdan ve üzüntüden ölüyor. Ailesi için ölüsünün bir sevinç kaynağı olacağını bilerek yumuyor gözlerini. Kitap gayet akıcı ve etkileyici. Kesinlikle ve kesinlikle okunmalı. Herkese iyi okumalarrr:)
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,6bin okunma
Reklam
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Çıktım erik dalına…
Prof. Dr. Mehmet Çelik ... Yûnus Emre'nin; Çıktım erik dalına anda yedim üzümü Bostan ıssı geldi eydür uğruladun kozumu
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
74 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Dönüşüm incelemesi SPOİLER
Kafka'nın gözlem yeteneği ile birlikte ortaya çıkan güzel bir dışlanmışlık ve farklılık eleştirisidir. Kitapta ana karakterin babasıyla olan durumuna bakarsakta yazarın kendi babası ile olan ilişkisi de kaleme alınmış. Ayrıca aile kavramında çocukların karşılıksız annesini ve babasını sevdiği bu hayatta, Gregor evin geçimini ve birikimini sağlarken hiç bir sıkıntı olmaması ama Gregor böcek olduktan sonra ailesinin ona aldığı cephe, aynı odada bulunmama, babasının Gregor'u yaralaması, Gregor'a istenmeyen gibi davranıp ölümüne sebep olduktan sonrada rahat bir nefes almaları, ebebeynlerin çocuklarını koşulsuz sevmediğine işaret eder.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,6bin okunma
Reklam
Ana-Baba ve Çocuk
Fizikteki bileşik kaplar yasası psikolojide de geçerlidir. Bir yönden yapılan baskı bir başka yönde boşalıma neden olur. Önce ikinci sınıf evlat, daha sonra gelin kimlikleri içinde ezilen kadın, anne olduktan sonra aile içinde giderek güç kazanmaya ve çocukları üzerinde egemenlik kurmaya başlar. O denli ki, birçok ailede görünürde baba tarafından alınan kararların asıl sahibi annedir, ama durum babanın erkeklik rolüne gölge düşürmeyecek biçimde yönetilir. Kararı anne verir, baba ilan eder. Kararların sonucundan ise baba sorumlu tutulur. Bu yönden değerlendirildiğinde, toplumumuzda aile yapısının biçimsel olarak babaerkil, ama gerçekte üstü kapalı bir anaerkil yapıya sahip olduğu bile söylenebilir.
Aradığın şeyi hâlâ bulamadığına göre, belki sana sadece kaybolmayı göstermişlerdir, bunu düşündün mü hiç? İbrahim bunu düşünmemişti. Ama, dedi duraksadı. Zaten kaybolduğum bir yerdeyim, daha da nasıl kaybolabilirim ki? diye sordu. Akıllıca bir şey sormuş gibi. Adam yine sırıtarak cevap verdi: Bulamamak kaybolmak değil mi? Sonsuza kadar bulamayarak dolaşsan, kaybın sona ermez. Hiçbir yere de varamazsın. İbrahim düşündü. Şu ana kadar yaptıklarının tamamen birer saçmalık olma ihtimali kendisini incitti. Hep bir şeylerin birer anlamı olduğunu düşünerek yürümüştü, ya değilse sorusu kalbini ezdi. Ama yine hemen cevap verdi: Sonsuza kadar bulamayarak dolaşmak demek aslında sonsuza kadar aramak demek. Sonsuza dek arayacak sabır ve kudret bende olduktan sonra kaybolmam ki... dedi.
Sayfa 188Kitabı okudu
342 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
ÇÖKEN İSTANBUL SUAT DERVİŞ 342 SAYFA Sizden neden korkayım zavallı genç adamlar. İnsan insandan korkar mı? Siz de benim bir eşim değil misiniz? Vücudunuz aynı şekilde çalışmaz mı? Teneffüs, hazım, devran hepimizin vücudunda aynı şekilde değil midir? Siz de benim gibi bir anaya ıstırap vererek dünyaya gelmediniz mi? Ve siz de benim gibi bir gün
Çöken İstanbul
Çöken İstanbulSuat Derviş · İthaki Yayınları · 202114 okunma
twitter.com/aykiricomtr/sta... Daha 2 hafta önce kitaplığımda Cesur Yeni Dünya gördüğü için beni sapık ilan eden birisine şahit olduktan sonra bu haberi görmek manidar oldu. Kitapta "seks"geçmesi yeterli bunlar için. Yazar ne anlatıyor, verilmek istenen mesaj ne, umursamıyorlar. Ki arka kapakta sadece başlıkta yazılan kısmı öne çıkararak hakikati hiç umursamadıklarını belli ediyorlar. Gerekçelerini " seks falan, günah istiyorum falan" şeklinde anlatıyorlar. İyi tarafından bakalım;
Kitleler Psikolojisi
Kitleler Psikolojisi
okurken bu tür mahlukatlara denk gelmek bir bakıma teorik dersin üstüne uygulama dersi gibi oldu benim için. Kötü tarafı ise bu tür distopyaların geleceğe dair bir uyarı niteliğinde yazılmış olmasına rağmen bunları yaşıyor oluşumuzu görmek üzücü. Böyle iletiler paylaşmak hiç huyum değildir ama son zamanlarda biraz baskı altında hissettiğim için içimi dökmek istedim. Ana sayfanızı meşgul ettiğim için özür dilerim. Mutlu pazarlar dilerim.
Reklam
"Aslında, sözgelimi, insanın zengin, iyi bir aileden gelmesi, hoş görünümlü, eğitimli, akıllı, hatta iyi niyetli olması, ama öte yandan hiçbir yeteneğinin, hiçbir özelliğinin, hatta hiçbir tuhaflığının, kendine özgü tek bir fikrinin olmaması, yani kesinlikle 'herkes gibi' olmasından daha sıkıcı bir şey düşünülemez. Zengindir, ama
168 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Bir delinin hatıra defteri:Bu hikayede sıradan bir memur olan İvonaviç’in müdürünün kızına aşık olduktan sonra ruh sağlığının bozulup nasıl delirdiği eğlenceli bir dille anlatılmıştır. Palto:Bu hikayede alay edilen bir memur…tek derdi paltosunun eski olması ve yeni bir paltoya sahip olmak istemesi. Burun:Bu hikayede ise Kovalev’in bir sabah uyandığında burnunu yerinde bulamamasıyla başlıyor.Daha sonra burnunu Petersburg’un sokaklarında burnunu arıyor Üç hikayenin ortak noktası ise;ana karakterlerinin memur olması,devlet sistemi,adaletsizliği,kişilerin haketmediği noktalara gelmesini anlatıyor. “Çarpık bir burna değil,sakat ve sahte bir ruha gülelim.”
Bir Delinin Hatıra Defteri
Bir Delinin Hatıra DefteriNikolay Gogol · Bilgi Yayınevi · 201955,5bin okunma
Macarların ana yurdu Ural Dağlarıdır. Bu doğrudan Ural- Altay teorisine denk gelmektedir. Macarlar Türklere akraba bir kavimdir. Buna rağmen Fin-Ugor grubundan olduğunu, Finlilerle daha yakın olduğunu söyleyebiliriz. Macarlar Ural Dağlarından çıktılar, önce Hazar Kağanlığına bağlandılar, bir süre orada yaşadıktan sonra devamında Ukrayna topraklarına gelip orayı geçip Batı Romanya'daki Transilvanya'ya geldiler. Tabii bu hemen olmadı. 1000'li yıllara gelindiğinde Macaristan ovalarına geldiler. Ancak Macarların hepsi Macar değildir. İşte burada çok sayıda Türk kökenli Kıpçak, Peçenek ve Avar olduğunu söyleyebiliriz. Macaristan'daki Kuman köylerine gittiğimde gördüm ki eski âdetleri devam ettiriyorlar. Macarlar Katolik olduktan sonra Avrupa'da tutunabildiler. Katolik olmasalardı Avrupalılar onları yok ederdi. Buna rağmen farklı etnik kökenli grupları bir araya getirip bir millet meydana getirdiler. Macarların Türklükle bağlantısı fazladır fakat yüzde yüz Macarların Türk olduğunu söylemek doğru değildir. Dil araştırmaları açıkça Macarlarla Türklerin akraba olduğunu gösterir.
Sayfa 182 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.