Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kabul Edelim Anaerkil Bir Toplumuz...
~ Toplumumuzda aile yapısının biçimsel olarak babaerkil, ama gerçekte üstükapalı bir anaerkil yapıya sahip olduğu bile söylenebilir. ~
Sayfa 30 - Remzi Kitabevi
Önce ikinci sınıf evlat, daha sonra gelin kimlikleri içinde ezilen kadın, anne olduktan sonra aile içinde giderek güç kazanmaya ve çocukları üzerinde egemenlik kurmaya başlar. O denli ki, birçok ailede görünürde baba tarafından alınan kararların asıl sahibi annedir, ama durum babanın erkeklik rolüne gölge düşürmeyecek biçimde yönetilir. Kararı anne verir, baba ilan eder. Kararların sonucundan ise baba sorumlu tutulur. Bu yönden değerlendirildiğinde, toplumumuzda aile yapısının biçimsel olarak babaerkil, ama gerçekte üstü kapalı bir anaerkil yapıya sahip olduğu bile söylenebilir.
Reklam
Kadının el üstünde tutulduğu "anaerkil" dönem binlerce yıl sürdü. Ne zaman insanoğlu doğal olayları kavramaya başladı "büyü" bozuldu. Artık kadının nasıl çocuk sahibi olduğu anlaşılmıştı! Yetmezmiş gibi erkekler, üretim biçimini ve savaş aletlerini geliştirdi; din devleti, tapınak- saray- ordu biçimindeki erkek egemen örgütlenmesine yöneldi; kadının "saltanatına" sin verdi! Peki ama niye saça düşmandı? Ne vardı bu saçta?
Anaerkil Toplum
"Annecilik"in ortaya çıkışı, babaya "Babiş" denmesiyle aynı döneme denk geliyor.
Sayfa 123 - Kuraldışı pdf
Çatalhöyük'te annelerin oynadığı başrolle ilgili en etkileyici dolaysız kanıt, çocukların kesinlikle babalarıyla değil, her zaman anneleriyle gömülmeleri gerçeğinde yatar. İskeletler, babanınkinden daha büyük olan ve evin içinde her zaman aynı yerde bulunan annenin divanının (ana odada bulunan bir tür çıkmanın) altına gömülüyordu. Çocukların yalnızca anneleriyle birlikte gömülmeleri ayırıcı bir anaerkil özelliktir. çocukların asıl akrabalığının, ataerkil toplumlarda olduğu gibi baba tarafından değil, anne tarafından olduğu kabul edilir.
Sayfa 208 - Say Yayınları Çeviren: Şükrü Alpagut Birinci Basım 2016
Anaerkil kültürlerde mallar ortaktı, ancak tarım ve hayvancılığın yayılmasıyla erkekler mahsülün, hayvanların ve arazinin üzerinde hak iddia etmeye başladılar. Böylece özel mülkiyet kavramı gelişti. Erkekler özel mülkiyeti ele geçirir geçirmez, birçok kültürde olduğu gibi, mülkiyetin babanın soyundan gelen erkeklere bırakıldığı ataerkil miras sistemi kurdu. Erkekler, mirası kendi vârislerine bırakmayı fazlasıyla önemsemeye başladı ve çocuklarının meşru olduğundan emin olmak için kadınların cinsel yaşamını denetlemeye çalıştılar.
Reklam
Eğer anaerkil bir toplumda yaşıyor olsaydık, PMS’in (regl öncesi dönem) son derece yüksek bir statüye sahip olacağının farkındasınızdır umarım. Tıpkı 19. yüzyılın eril melankolisi veya günümüzde podcast yapan birçok erkeğin kendini kanıtlama arayışı gibi.
Ülkeyi yöneten sahip olan kağan/hakan seferde, avda veya başka bir nedenden dolayı kurultayın başına olmadığı zamanlarda kurultayı yönetme yetkisi eşi hatuna verilmiştir. Bunun dışında hatun savaşlara önderlik edebilir, hatta ülkeyi yöneten kadın yöneticilere bile rastlamak mümkündür.(Tomris Hatun ilk Türk kadın hükümdardır)Bu durum diğer Türk kadınları için de geçerlidir. Ülke yönetiminde yer almasalar da savaşa katılabilir, toplumda meslek sahibi olabilir veya belli bir toplumsal statüye erişebilirler. Kadınlar, toplumun çoğalmasını sağladıkları, çocukların büyümesinden o dönemde birincil derecede sorumlu oldukları ve ocağın düzenini sağladıkları için de ayrıca saygı görmüşlerdir. Hatta şöyle ki düzenli devletler kurulmadan evvel Türklerin bir anaerkil dönemden geçtiğine inanılmaktadır. Kadınların doğurması, evrene bir yaşam sunması, regl olması o dönem için büyük mucizevi özellikleri olan ve kutsanacak unsurlar olarak nitelendirilmiştir. Mağaralarda yaşayan insanlar nasıl ki mağarayı insanı dışarıdaki kötülüklerden koruyan bir unsur olarak görüyorduysa, Türkler de bebeği koruyup kollayan ve dünyaya getiren kadını öyle mecizevi bir varlık olarak görmüşlerdir. Özellikle bebeğin doğumu için kadın erkek birlikteliğinin olması gerektiğini bilmeyen oldukça ilkel kavimlerde anaerkil bir düzenin olması normaldir. Ama zamanla anaerkil Türk toplumu ataerkil bir topluma dönüşmüştür. En nihayetinde ise İslamiyet’ le tanıştıktan sonra kadın kimliği geri plana itilmiştir...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.