Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
604 syf.
10/10 puan verdi
"Kırılan şeyler - kemikler, kalpler- tekrar bir araya getirilebilir; ancak hiçbir zaman eskisi gibi olamazlar..." Uzun süre etkisinde kalınacak bir kitap! Kitaba ismini veren Cam Çocuk, tedavisi olmayan , doğuştan bir kemik hastası, (Osteogenesis Imperfecta) . Hastanın en ufak bir tökezleme, eğilme , hapşırmada, kemiklerinde ciddi kırıklar oluşuyor. Annesi ise onun bakımında dolayı maddi ve manevi zorluklar yaşıyor. Hasta kızına daha kolay ve rahat bir yaşam sunmak için aklına bir fikir geliyor ve işte o fikir, etrafındaki herkesin cam gibi kırılıp darma dağın olmasına sebep oluyor. Annesi kızının bedenini olası kırıklardan korumak isterken, onun ruhundaki, kalbindeki kırıkları göremiyor:( Cam Çocuk beni çok ama etkilemişti. Elinize geçerse okuyun diyorum, çok akıcı, çok etkileyici , seçilen kelimeler çok özenli, edebi değeri olan , bir o kadar da derin derin düşündüren... Kitabın sonu hala gözlerimin önünde....
Cam Çocuk
Cam ÇocukJodi Picoult · April Yayıncılık · 2020947 okunma
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Öykücü olarak bilinen Sabahattin Ali'nin ilk yazdığı romandır. Ve bence en güzel romanıdır. En azından benim için öyledir. Kürk Mantolu Madonna'nın isminden dolayı fazla ilgi gördüğünü düşünüyorum. Evet o da mükemmel denecek kadar güzel bir roman ama, Kuyucaklı Yusuf gibi değil açıkçası. Kuyucaklı, heyecanı sürekli üst seviyede olan bir roman.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,8bin okunma
Reklam
46 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Margarite Duras'yı hiç bir zaman çekici bulmamışımdır. "Bahçe"yi zar zor yarılamış ve büyük bir keyifle yarıda bırakmıştım. "Sevgili" taa 90'lı yıllardan belki de, sansasyon olmuş filmiyle aklımda. "Ölüm Hastalığı" ise büyük kitaplık tasfiyemin gece yarım saat önce devam ederken bütün o karmaşa, kargaşa, dağınıklık,
Ölüm Hastalığı
Ölüm HastalığıMarguerite Duras · Metis Yayınları · 2005592 okunma
230 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Öncelikle belirtmek isterim ki; genel anlamda bu kitap, acımasızca yapılan eleştirileri kesinlikle hak etmiyor. Kitabın en beğenilen incelemesi ise kitabı dahi okumayan bir arkadaş tarafından yapılmış bir inceleme olması da zannediyorum ki sitenin çok büyük bir ayıbı. Biz kitapseverler olarak hangi ara bir emek karşısında bu kadar saygısız,
Ferrari'sini Satan Bilge
Ferrari'sini Satan BilgeRobin Sharma · Pegasus Yayınları · 201220,2bin okunma
Ben de yorgunum. Ben de çok uzak yollardan yürüyerek geldim. Ama benim bütün geçmişim bir nazar edersen aklanır, çünkü senin gözlerinde bir cennet bakışı var. Bunca yolu yürürken yaşımın üstünde büyüdüm ben. Mahşerlerin içinden geçtim. Sandım ki öldüm de cehennemdeyim ama ne zaman öldüğümü bilemedim. Böyle bir yorgunluğu ancak benzer yollardan yürümüş olan anlar. Senin yorgunluğunu benim yorgunluğum, senin gördüklerini ancak benim gördüklerim siler. Gerisin geri birlikte yürürsek eğer o yollar haritadan silinip gider. Bütün işaret taşlarını iptal edebilir, bütün güzergahları ihlal edebiliriz. Bütün o sesleri, tatları kokuları, yok edebiliriz. İnkar etme kalbin mucizesini, yeter ki el ver. Bir tarafımız hep kırık kalacak belki ama ihtimal bir kafiye tutturabiliriz. Bütün yorgunluklarımızı yek-diğerinde dinlendirebilir, birbirimize sığınabilir, iki ayrı ırmağın delicesine değil bir ırmağın derininde akabiliriz. Yeniden diyebiliriz.
Sayfa 508
Kitaplar
"Sınırları aşmak gerekir dostum! O zaman bir şeyler olursun. Bu da ancak kitaplarla mümkün hem de kocaman kitaplarla. Uçsuz bucaksız bir orman kadar veya devasa bir ağaç gibi düşün bunu.." Sesi duyunca irkilmişti M. Labirent Öykümden..
Reklam
"Yanıt"ı seçmek bilimsel değildir. İlerlemek için kapıyı bilinmeyene aralamak gerekir; yalnızca aralamak. İnsan soyunun, aklın gelişiminin, zeki yaşamın daha başındayız. Bugün olup biten her şeyin ne olduğunun yanıtını vermek, herkesin bu yoldan ilerlemesini söylemek ve "her şeyin çözümü budur" demek gibi bir zorunluluğumuz yok. Çünkü o zaman şimdiki algımızın sınırlarına hapsoluruz, yalnızca yapılması gerekenleri yapmamız gerekir. Oysa kuşkuya, tartışmalara her zaman bir yer bıraktığımızda ve bilimin ilerlediği yoldan ilerlediğimizde o zaman sorunlar ortadan kalkacaktır. Bu nedenle, bugün gerçek durum bu olmasa bile, hükümetlerin gücünün sınırlanması gereken bir dönemin geleceğine inanıyorum; hükümetlerin bilimsel kuramların geçerlilikleri konusunda yetkilerinin olmayacağı bunu yaptıklarında da gülünç bir durumda kalacakları bir dönem; tarihin ekonominin ve felsefenin farklı tanımlamalarına karar vermeyecekleri bir dönem. Ancak bu şekilde insanlığın geleceği gerçek olanaklara kavuşacaktır.
Sayfa 111
Karşımdakini seviyorsam, kadın olsun erkek olsun, onunla bir duyarım kendimi; ama o kişidir, benim işime yarayacak bir nesne değildir. Açıkça görülüyor ki saygı duyabilmek için bağımsız olmak gerekiyor; koltuk değneği olmadan, başka başka birisini zorla kendime bağlayıp kullanmadan ayakta durabiliyor ya da yürüyebiliyorsam bağımsızım demektir. Saygı ancak özgürlüğün bulunduğu yerde vardır: eski bir Fransız şarkısında söylendiği gibi: Sevgi özgürlüğün çocuğudur: hiçbir zaman zorbalığın çocuğu olmamıştır.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.