216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle Buğra Gülsoyu oyuncu olarak beğenmeme rağmen roman yazdığını duyunca önyargıyla yaklaşmıştım..Bir arkadaşımın önerisiyle tam emin olamasam da aldım ve hayretler içinde okudum.. Çok beğendim güzel bir konu ve çok akıcı bir roman olmuş.. 2. sine ulaşabilirsem (yeni çıktı)onu da alıp hemen devam etmek istiyorum Gerçek hayattan alınmış bir konu.. Osmanlı’nın son dönemleri, İstanbul da Sabri baş kahramanımız,sevdiği kız Pera, öğretmeni Tevfik Fikret, boks hocası mösyö Ravel,biraz tırlak Sakallı Celal...Öfke kontrolü sorunu yaşayan Sabri ayrıca futbol takmındadır.. Okuldan ve futbol takımından atılmak üzereyken Tevfik öğretmenin yardımıyla bir şans daha yakalar.. Bu Şansı kullanabilecekmi? Hayatının kadını Pera’ya evlenme teklif edebilecekmi? Paris.. Bu hikayenin neresinde? Açlık, köprüaltın da yaşamak,hayaller ve hayata bağlanma, boks ve yeni karakterler.. Sam ve oğulları, Tıfıl,Boğa bir de Mafya ... İspanya ve İngiltere ... ..şiddetin içinde doğduğunda şiddetin kendisine dönüşürsün büyürken. açlığını besleyen vahşet bir süre sonra seni ve çevreni yutmaya başlar, ta ki her şeyi yok edene kadar.. Son anekdot; Zülfü Livaneli’nin kitabın arka sayfasında çok güzel yorumu ve tavsiyesi var.. Ben de herkese tavsiye ediyorum Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar
Birinci Kıyamet
Birinci KıyametBuğra Gülsoy · İnkılap Kitabevi · 2019500 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Nerden başlasam nasıl anlatsam bilemiyorum.. Kitap çok hızlı başlayıp ortasından itibaren biraz daha ağır ve karmaşık hale geliyor... Olayın kahramanı Joseph K. Bir gün uyanır ve hiç işlemediği bir suçtan kendisine dava açıldığını ve tutuklu olduğunu öğrenir.. Kitabın sonuna kadar da bunun neden olduğunu öğrenemeyeceksiniz Kitapta anlatılan kısaca bu dava süreci ve bu süreçte Joseph K. nın kendini aklamak için çabalaması.. Bu kitabı okuyanlar iki şekilde yorumluyor kitabın arka sayfası da da yazdığı gibi ya Kafka o zaman ki (20.yüzyıl) adalet sistemini ve düzeni eleştiriyor.. (kitabın sonuna kadar bende öyle düşünmüştüm) ya da soyut mana da kendi distopyasında insanın varoluşunu ve amacını irdeliyor.. Yorumu herkesin kendi düşüncesine bırakıyorum.. Ama benim fikrim her ikisi de Özellikle varoluşu sorgulamayı kitabın sonuna doğru girdiği Katedral de rahiple olan konuşması ve rahibin ona anlattığı hikayeden çıkarabiliriz.. Ayrıca hikaye de çok etkileyiciydi! Kafa yorduran, distopik bir kitap.. Böyle kitapları sevenlere tavsiye olunur.. Ayrıca küçük bir anekdot; bu kitap yazarın ölümünden 1 yıl sonra 1925'te yayınlanmış..Filmi de çevrilmiş 1962 de ama henüz izlemedim..
Dava
DavaFranz Kafka · Öteki Yayınevi · 201653,8bin okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
Deliler mi normal,normal olduğunu iddia edenler mi. Aslında insan her zaman insan . Kitap aslında akıl hastanesinde olanların çoğunun bizden daha cesur olduğunu anlatıyor çünkü biz hastaneye gitmek ve belli bir damga yemekten korkuyoruz. Ve ordaki insanlar belli bir düzelme gösteriyor ve anlıyorlar ki içerdeki hayat dışardakinden daha güzel. Kimse sizin yaptığınız anormal ya da normallere gore anormal olan davranışlarınız için size hor bakmıyor. Çünkü geçerli bir nedeniniz var. Deliysen normal şeyler yapmak saçmadır çünkü. Kitapta birkaç güzel anekdot bulabilirsiniz. Aslında hepimiz biraz deli olsak da sonuç olarak hayatı yaşamamız gerektiğini,dışardaki hayatın yaşamak için olduğunu ve yaşamaya değer olduğunu söyleyen kitabı okumanızı tavsiye ederim :) iyi okumalar...
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 201578,5bin okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabın adından da anlaşılacağı üzere genç Werther'in hayatının bir kesitini okuduğumuz eserde, soylu denilebilecek biri olan Werther'in karşılık bulamadığı aşk neticesinde intihar etme düşüncesine sürüklendiğine şahit oluyoruz. Her ne kadar sıradan bir konu gibi gözükse de, konunun işlenişi bakımından hiç de sıradan olmadığını, kitaptaki her cümlenin altının defalarca çizilmeye değer ve defalarca okuma isteği uyandırdığı gerçeğini değiştirmiyor. Mektup şeklinde yazılan bu romanda, okuduğunuz her mektubun sanki yakın arkadaşınız tarafından size gönderdiği duygusuna kapılıyor ve Werther'in çektiği ıstırabı kalbinizde hissedebiliyorsunuz. Kitabın ilk çıktığı zamanlarda doğruluğundan emin olmadığım bir anekdot sunmak istiyorum. Söylenenlere göre kitabın yayınlanmasından sonra intihar vakaları bir hayli yükselmiş ve Almanya sokakları Werther kılığına giren gençlerle dolmuş. Hatta bu duruma <<Werther Salgını>> diye isim bile konulmuş. Kitabın intihara ve edepsizliğe teşvik ettiği gerekçesiyle ağır eleştire maruz kalan Goethe, kendisini bu şekilde eleştiren insanları aptal ve ciğeri beş para insanlar olarak tanımlamış. Her ne kadar eleştirilere maruz kalsa da kendinden sonra yazılan romanlara ilham kaynağı olan bu roman, kitleleri derinden etkilemeyi başarmıştır.
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019122,2bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
İpek Ongun Kendi Yaşamından Anekdot ve Hayata Olumlu Bakışından İnsana Haz Veren Okudukça Motive Olduğun Kimi Yerlerinde İmrendiğin ama öğütde veren, gençlere destek veren yazının olduğu sürükleyici bir kitap.
Yarım Elma Gönül Alma
Yarım Elma Gönül Almaİpek Ongun · Artemis Yayınları · 2012540 okunma
697 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitap yorumum
Dikkat Spoiler İçerir!!! Suç ve Ceza kitabı ilk olarak 1866 yılında yayımlandı. Bu dönem toplumsal olayların moral bozuklukları yansıttığı önemli bir dönemdir. Dostoyevski'nin ilk eseri Balcaz'a ait olan Eugenie Grandet adlı esere yaptığı çeviridir. 1845 yılında Dostoyevski'nin kendine ait eseri İnsancıklar romanını yazıyor. Üniversite
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161bin okunma
Reklam
930 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.