"Cife-i dünya değil kerkes gibi matlûbumuz Bir bölük ankâlarız Kâf-ı kanâ'at bekleriz"
Bizim maksadımız akbaba gibi bir leşe benzeyen bu dünyaya talip olmak değildir. Biz Anka kuşu misali kanaatin Kaf Dağı'nı bekliyoruz.
Fuzuli
Zoya, korkunun bir Anka kuşu olduğunu söylerdi. Bin kez yandığını görürsün ama yine de geri döner.
Sayfa 231Kitabı okudu
Neredeyse kesin olarak söyleyebilirim ki bugün insan kelimesi; sanki var olmayan varlıklar için kullanılan bir lafız veya Anka kuşu gibi, kendisiyle belirli bir kuşun kastedilmediği bir isim haline geldi.
"Anka kuşu,"Aslında yeniden diriliş,dünyadaki en basit şeydir, hanımefendi" diye karşılık verdi. "İki kere doğmak bir kez doğmaktan daha şaşırtıcı değildir. Bu dünyadaki her şey dirilişi yaşamaktadır.Tırtıllar yeniden doğup kelebeklere dönüşür, toprağa ekilen çekirdek ağaç olarak yeniden canlanır, toprağa gömülen tüm hayvanlar ot ve bitki hâlinde
yeniden hayat bulur; kısa sürede diğer hayvanların özünün bir parçası hâline gelerek onları beslerler.Bedenleri oluşturan tüm parçacıklar, farklı varlıklara dönüşür."
Dirilişi küçümseyen bir Anka kuşu gibi külü sevmek…
İnsanoğlu, isteklerini ve arzularını gerçekleştirmek için her şeyi göze alabilir bazı noktalar bu isteklerimizin olmaması için bir pürüzdür. İnsanları tanımak, gün batarken ağlaya ağlaya içini dökmek, kavgalar ve çatışmalar, gülerek geçen günler, sabahı iyi olup akşamı kötü olan günler, değerli hissetmem, değersiz hissettirenler, sinirli oluşum, sevgi patlamalarım, özgüvensizliğim, ailem, gelecek kaygılarım, umutlarım, hayallerim, başarma hırsım, karamsarlığım ve o. Şu an yazdıklarım bile geçmişin bir tablosuna sığdı. Kötü olan şeylerin sonsuza kadar sürmeyeceği gerçeğiyle yaşamış bedenim içimdeki umut kırıntısıyla devam ederken zaman hızla geçti farkında değilken, uçup giden sıradan kuşlarım oldu sonrasında yerini bir anka kuşu doldurdu. Hayatımdan çıkacak olanlar çıktı ve kalanlar kaldı peki ya geride kalanlar? demek isterim ki, onlar için bir önemim olsaydı hayatımda kalmayı yeğlerlerdi. Doğru insan güzel şeyler doğururken yanlış olanlar ise hayal kırıklıklarıyla hayatınızdan çıkar.
Ermişlik Katına Ulaşma
bizi biz yapan aşkımız; sen ne dersen de;
dilersen o bir sinek olsun, ben de bir sinek;
üstelik birer mumuz ikimiz de, hem ölür hem kıyarız kendimize
kartal'ı da buluruz biz, kumru'yu da birbirimizde.
anka kuşu bilmecesi daha anlamlı bizimle;
ikimiz bir olduğuna göre, biz oyuz işte.
Sayfa 22Kitabı okuyor
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek.
Damla nasıl inci olur denizde:
Sedefler içinde gizlenerek.
Ovada her kızıl lâlenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki bendi.
…soykırıma uğramış ulusların anka kuşu gibi nasıl yeniden ayağa kalkarak onurlu milletler arasında yerlerini aldıklarını, özgürlük, hoşgörü ve eğitim ile büyüklüğün ve aklın dünyanın kurtuluşunu nasıl sağladığını o kitaplardan öğrendim.
Sayfa 113 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
"... Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);
Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
baykuş yıkıntılarını özlemiş,
balıkçıl kuşu bataklığını.
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.
Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;
"SİMURG ANKA - Otuz Kuş" demekmiş..."
Ph. Humberto (Salo) Dominguez
youtu.be/NJVxEaGrHS4?si=...