Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
167 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Kuşkusuz hepimiz geçmişimizle, kendimizin bulduğu ya da bizim için bulunan öykülerimizle varız, her şeyi bugün kadar yarın da yanımızda taşıyacağımızı biliyoruz, belki bizim arkamızdan ‘onun bir öyküsü yoktu' diye konuşamayacaklar, gün doldurur gibi yaşayıp çekip gitmeyeceğiz bu dünyadan, ama hep aynı acıyı da sürekli bir yük gibi omuzumuzda taşıyamayız, gücümüz yok, kaldıramayız.” Herkese merhaba Daha önce Radyo Şarampol kitabını bayılarak okuduğum Şükran Yiğit’in Ankara, Mon Amour! kitabıyla geldim. Kitabımızın kahramanı, Suna, Emel ve Ömer’in dilinden hem kendilerinin ve ailelerinin hikayesini, hem de Türkiye tarihini okuyoruz. Karakterlerimizle 1969’da tanışıyor , sırayla 1980’lere gidip 2002’de vedalaşıyoruz. Suna, ele avuca sığmayan, fırlama, hayal dünyası sınırsız bir çocuk. Bir gün mahalleye annesiyle Emel taşınır ve hem Suna’nın hem Emel’in hem de Emel’in dayısı Ömer’in hayatında artık eskisi gibi olmayacak süreç başlamış olur. Hikayenin beni en etkileyen kısmı Suna’nın dayısı ile Emel’in annesi arasında yaşanan ilişki ve bunların faturasını ödeyen masum Emel oldu. Ankaralı olduğumdan; Ankara’da geçen kitapları, hikayenin geçtiği yerden geçtiğim, adım adım takip edebildiğim için bir tık daha sevdiğim bir gerçek. Ama bu kitabı sevişimin tek sebebi bu değil. Yazarın dilini çok seviyorum, alelade bir anı öyle güzel anlatıyor ki kitap göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor. Ne yazsa okurum, başka diyeceğim yok Keyifle okuyun
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,115 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Geçtiğimiz ay Türk edebiyatına doydum diyebilirim. Art arda okumalar yaptım edebiyatımızdan ve hepsi de çok güzel kitaplardı. Oktay Akbal'ın Suçumuz İnsan Olmak kitabı da bunlardan biriydi ve yazar ile tanışma kitabım oldu. Suçumuz İnsan Olmak, Ankara'da memur olarak çalışan evli ve çocuklu Nuri ile tesadüfen karşılaştığı Nedret arasında platonik aşkı anlatıyor. Mutsuz yaşantıları içinde kendilerini hapsolmuş hisseden ve nefes almak isteyen bu iki insan çareyi yasak aşkın heyecanında buluyor, daha doğrusu bulduğunu sanıyor. Oktay Akbal'ın Nuri ve Nedret'i bize anlatırken yaptığı karakter betimlemelerinin ve ruh tahlillerinin başarısı sayesinde bu iki insanın yaşadıklarını, hissettiklerini bütün yönleriyle anladığınızı hissediyorsunuz. Çünkü ikisi de en gerçek halleriyle duruyor karşınızda. Bunun yanında bir Ankaralı olarak kitaplarda Ankara'yı; caddelerini, sokaklarını, parklarını okumak da bana ayrı bir keyif veriyor.
Suçumuz İnsan Olmak
Suçumuz İnsan OlmakOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018473 okunma
Reklam
182 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Sen beni sevdin. Ben bu dünyada seni tanıdım ve üstüne senin sevgine layık bulundum. Bir hayata ‘yaşandı’ diyebilmek için yeterince geçerli bir neden.” Herkese merhaba Ne yazsa okurum yazarlarından Mahir Ünsal Eriş’in Gaip isimli kitabını bitirdikten sonra Acaip için daha fazla bekleyemezdim. Acaip, kısaca söyleyecek olursam Samim’in Güzin’e olan büyük aşkını konu ediyor, Güzin’e yazılmış upuzunnn bir mektup. Gaip kitabının devamı olduğu için Salih Bey’in büyük oğlu Samim gibi düşünerek başladığımda ilk hikayeyle hiç bağdaştıramadım ama sonrasında hikaye şaşırtıcı bir noktadan bağlandı ve ilk kitaptaki bazı sorularım da cevaplanmış oldu. Yaş itibariyle mi diyeyim, evlilik dejenerasyonu mu diyeyim; aşka bakış açım çok değiştiğinden Samim’in bu aşkı bazı noktalarda içimi şişirdi diyebilirim. ‘Senin bir tek sözünle ben Ümit Burnu’ndaki fenerde bir kuru ekmek bir tas suyla on sekiz yıl beklerim.’ Gibi cümleleri okudukça mesela Güzin ve Samim aşkıyla birlikte anlatılan Zülkarneyn hikayelerini de inanılmaz sevdim. Ankaralı olduğum için kahramanlarımızla bilikte adım adım gezdim; çocukluğum aynı mahallede İsrail evlerine çok yakın bir mesafede geçti, Yiba çarşısı efsanesiyle büyüdüm, Liva pastanesinin limonlu pastasına bayılırım, İzmir caddesindeki düğmecileri alacağım yoksa da bir gezerim. Sanki kitap okur gibi değil de bir arkadaşımı dinler gibiydim aslında. Tek sorunum, Samim’in kasvetli haliydi ama bu da üçüncü kitabı dört gözle beklememe mani değil Keyifli okumalar
Acaip
AcaipMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 2023190 okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
#okudumvebitti# Büşra Nur'un 45. Durak adlı hikayesine bitirdim. Hikaye Akasya adlı esas kızın ağzından anlatılıyor. Hikaye Akasya'nın doğum günüyle başlıyor. Doğum günü gecesi de Akasya sevgilisini terk ediyor ve Ankara'ya gidiyor. Giderken bir sebebi var. Ama hala o sebebini çözemedim. Burada ise kendine yeni bir hayat kuruyor. Derken bir kitapçıda Yekta adında bir gençle tanışır ve arkadaş olurlar. Bizim ki Yekta'yı sürekli takip eder. Yekta ve Akasya'nın sahneleri çok güzeldi. Özellikle baba tarafından Ankaralı olduğum için okurken içinde gibi hissettim. Ankara kalesini hiç görmedim. Böylece görmüş oldum. Akasya kalacak yeri olmadığı için de Yekta onu kendi evine götürdü. Yekta'nın burada üç arkadaşı daha var. Zaten Nehirle otelde tanıştılar. Yekta'nın kardeşinin yaşadıklarına üzülmedim değil. Akasya eski arkadaşlarıyla karşılaştı ve çok kötü oldu. Buğra'nın Akasya'ya öyle davranması hiç hoş değildi. Mert'i de çok sevdim. En azından o iyi kalpli. Yekta ve Akasya birbirine zamanla aşık oluyor. En sonunda ise Yekta geçmişi hatırladı. Bakalım ikinci kitapta Akasya gerçekten Yekta'yı terk edecek mi yoksa aynı şehirde yaşamaya devam mı edecek merakla bekliyorum.
45. Durak
45. DurakBüşra Nur · Ren Kitap · 2022226 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İNCELİKLİ DUYGULARIN KİTABI “GECE SÜTÜ”
Gece Sütü
Gece Sütü
İNCELİKLİ DUYGULARIN KİTABI “GECE SÜTÜ” Şeyda Apaydın’ın ilk öykü kitabı “Gece Sütü”nde yer alan ilk öykü “Damla Sakızı”, onu ve dolayısıyla onun kalemini tanımama vesile olan öyküdür. Ödüllü bir öyküydü. Bahçelievler, Tunalı, Sıhhiye Köprüsü ve fıskiyelerden yükselen suyunda zarif, beyaz kuğuların yüzdüğü Kuğulu Park’ıyla bir Ankara
Gece Sütü
Gece SütüŞeyda Apaydın · Arte Yayınları · 20226 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
NEFESSİZ KALANA DEK Herkese Merhabalar... Size bugüne özel bir kitap ile geldim. Malum 14 Şubat şöyle bir aşk kitabı okumamış mı olalım yani. Bir başladım zaten anlatıma kapıldım gittim birde baktım bitirdim. Bazen bazı aşklara ulaşmak o kadar da kolay olmuyor. Hele yaralı bir yüreğe yeni misafir olmak adeta sil baştan yaşaman hiç de kolay
Nefessiz Kalana Dek
Nefessiz Kalana DekNecef Temiz · Mahlas Yayınları · 202339 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
Şarkını Söylediğin Zaman, 70'li yılların sonu Ankara'sında geçen ve müzik tutkusuyla bir araya gelen Deniz ve Cihan'ın hüzünlü aşk hikayesini anlatan etkileyici bir roman. Deniz, Ankaralı, isyankar bir ruha sahip genç bir kızdır. Cihan ise taşradan gelen, müzikle dolu bir hayali olan bir genç adam. İkisi de Ankara Üniversitesi'nde okurken müzik sayesinde tanışır ve tutkulu bir aşk yaşamaya başlarlar. Ancak o dönem Türkiye siyasi açıdan oldukça gergindir. 12 Eylül darbesinin gölgesi her yerde hissedilmektedir. Bu durum Deniz ve Cihan'ın aşkını da etkilemeye başlar. Romanda müzik önemli bir yer tutuyor. Hikayenin geçtiği dönemdeki müzik akımları ve şarkılar romana ustalıkla işlenmiş. Bu da okuyucuyu o dönemin atmosferine sürüklüyor. İnci Aral, karakterleri ve hikayeyi çok güzel bir şekilde işlemiş. Deniz ve Cihan'ın duygularını, tutkularını ve yaşadıkları zorlukları çok net bir şekilde hissedebiliyorsunuz.
Şarkını Söylediğin Zaman
Şarkını Söylediğin Zamanİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2011951 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Daha beyaz saçlarını kurutacağım. Bu hiçbir şey değil." "Elin titrer o zaman. Yapamazsın." "Benim elim sana her uzandığında titriyor zaten." Kitabın konusunu özet geçeyim: Mihrinaz Akşahin mezun olduğu günden itibaren her gece aynı rüyayı görüyor. Bir süre sonraysa aynı hastanede, aynı adamın elini tutabilmek için
Halef 2
Halef 2Leman Veli · Ephesus Yayınları · 20211,039 okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
Geçip giden şeyler kadar değerli geçip giden her şey
“ Kaçtınsa kaçmışındır, dönemezsin, denklem bu! Unutma, her korkuda binlerce eminlik vardır, göz karasında onca aydınlık mevcut… Meselesi hiç bitmeyen, Ankaralı Erzurumlu Teyze. Evinin direği, canının paresi horoz Rıza. Koca bekleyen Ayla, mümkünse hiç evlenmesin Leyla, başlarında hanım ağa Havvanım. Mahallenin beyi, âlemin abisi Beyabi. Kaporta
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz MisafirSezgin Kaymaz · April Yayıncılık · 20171,515 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bireysel Psikoloji Üzerine Derin Bir Tahlil
2024 senesinin 3 numaralı kitabı böylece bitmiş oldu. Daha önce ismini çok duyduğum fakat geç kalınmış bir tanışma kitabı olan bu eser
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama
ve yazarı
Beyhan Budak
Beyhan Budak
beyefendiyi bu güzel eser adına kutlamak istiyorum ve derinlemesine bir psikolojik tahlille sizlere kitaptan bahsetmek istiyorum. Klinik psikolog ve Ankaralı olan yazar en basit dili
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde AramaBeyhan Budak · Sahi Kitap · 20214,338 okunma
Reklam
182 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mahir Ünsal Eriş'in kitaplarını okumadıysanız, kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Diline, üslubuna hayran kaldığım yazarlardan olur kendisi. Bu kitabında dünyanın birçok yerinden, birbirinden garip insanların bir araya geldiği bir çeviri bürosunda çalışan Samim ve Samim'in Güzin'e duyduğu aşkı konu alıyor. Yazar tarafından aşkın
Acaip
AcaipMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 2023190 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Cumhuriyetimizin 100. yılına yaraşır bir kitap! İki büyük usta bir araya gelmiş. Ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. Şermin Yaşar’ın akıcı kalemi ile Ankaralı küçük şehit çocuğunun gözünden 19 Aralık 1919-29 Ekim 1923 arası dönem anlatılıyor. Hikayenin kahramanı ve annesinin adı kitapta geçmiyor. Mehmet Akif, oğlu Emin bolca anılmış. Çok güzel ayrıntılar var; mesela Çalıkuşu. Mustafa Kemal’in her fırsatta okuması, bilime-kültüre, insana değer vermesi, savaş yıllarında ortada hiç baba olmaması, okur-yazar oranının %15 olması. Kimi yerinde gözlerim doldu, boğazım düğümlendi. İlber Ortaylı’nın dipnotları tam kararındaydı; konuşur gibi sayfada kendi üslubunu koruyarak anlatmış. Aralara serpiştirilen çizimler hoş olmuş. Sonu da çok güzeldi. Küçük büyük herkese tavsiye ediyorum.
Cumhuriyet'in İlk Sabahı
Cumhuriyet'in İlk Sabahıİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20231,649 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"En sevdiğim renk sıralamasında en sonda hep yeşil vardı." Bana bakarak kahverengi gözlerini kıstı. "Fakat seni gördükten sonra tüm renklere kör olup sadece senin yeşilliklerinde boğulmayı göze alacağımı fark ettim." SELAM! Yeşili Sevmek kitabının yorumuyla geldiim Konusundan bahsetmesem olmaz Berika Gül Özdemir annesinin
Yeşili Sevmek
Yeşili SevmekLeman Veli · Ephesus Yayınları · 2023145 okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Doğma büyüme bir Ankaralı olarak keyifle okuduğum bir kitap oldu Veciz Sözler. Hem Sulhi Saygılı'nın hayatı hem de radyo programına veciz sözleriyle dahil olan diğer insanlar, okuru hikâyeye dahil ediyor. Szler bizim omurgamız. Kelimelerle ayakta duruyor, onların sayesinde varlığımızı sürdürüyoruz. Barış Bıçakçı'nın kelimeleri ise bana huzur veriyor. O hep yazsın, kelimeleri ilerlememiz için yol açsın istiyorum. Tavsiye ederim. =)
Veciz Sözler
Veciz SözlerBarış Bıçakçı · İletişim Yayıncılık · 20161,344 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Bir ülke bir millet nasıl soyulur kaynaklar ve vergiler nasıl iç edilir diye merak edenler varsa ve özellikle Ankaralı arkadaşların okumasını tavsiye ederim, sadece belgeli olanlara yer verilmeye çalışılmış , belgesiz iddiada kalan kim bilir daha ne vurgunlar var, Sadece bir ilde dönenler ve bu olanlar ayyuka çıkmış olanlar birde çıkmamış ve aynı zihniyetteki diğer iller mesela Bilalin İstanbul ve kayseriden okçuluk adı altında götürdükleri yada İslam adı altında tarikatlara aktarılanlar insan okudukça kafayı yiyecek adeta ...
Parsel Parsel
Parsel ParselMurat Ağırel · Kırmızı Kedi Yayınları · 2021753 okunma
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.