Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlar onu yitirip tekrar buldular mı, ne pahasına olursa olsun korumaya uğraşırlar. Tekrar ele geçirince onu korumak için çok çetin savaşlara girerler, çünkü onunla birlikte yaratıcı hayatları çiçek açar ilişkileri anlam, derinlik ve sağlık kazanır; cinsellik, yaratıcılık, iş ve oyun döngüleri yeniden kurulur; artık başkalarının yıkıcılıklarına hedef olmazlar; doğanın büyüyüp serpilme yasaları nezdinde eşit haklara sahiptirler. Artık gün sonu yorgunluklarının sebebi çok küçük bir zihinsel alanda, iş ya da insan ilişkilerinde kısılıp kalmaları değil, doyurucu çalışma ve çabalardır.
Sayfa 20
Şımarık bir çocuk isteklerinin kanun olduğu inancıyla eğitilmiştir.
Hak etmek için çabalamadan bir değer elde etmiştir ve genellikle bu değerin doğuştan kazandığı bir hak olduğunu düşünür. Bu sebeple, ilginin merkezinde bulunmadığı durumlarda kaldığında ve diğer insanlar onun hislerini gözetmeyi temel amaçları håline getirmediklerinde ne yapacağını bilemez; dünya onu yüzüstü bırakmış gibi hisseder. Bir şeyler vermek için değil bir şeyler beklemek için eğitilmiştir. Sorunlarla baş etmenin başka bir yolunu hiç öğrenmemiştir. Diğer insanlar ona o kadar çok hizmet etmiştir ki bu yüzden bağımsızlığını kaybetmiştir ve kendisi için nasıl kendi başına bir şeyler yapabileceğini bilmez. Bütün ilgisi kendisine yöneliktir, iş birliğini ve gerekliliklerini hiç öğrenmemiştir. Önüne zorluklar çıktığında sadece tek bir mücadele yöntemi vardır: diğer insanlardan talepte bulunmak
Sayfa 24 - Olimpos YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bazen yıldızların altında tek başıma oturur Ve kalbimdeki galaksileri düşünürüm Gerçekten merak ederim, Acaba bir gün biri bu var oluşuma bir anlam verebilecek mi diye. Testy McTesterson
"İnsan, anlamsız bir dünyada anlam talep eden bir varlıktır." —Peter Wessel Zapffe
Varlığı benim için bir anlam ifade etmiyordu ama yokluğu dayanılacak gibi değildi.
Dünya kötü bir durumdadır ve her birimiz elimizden gelenin en iyisini yapmazsak daha da kötüsü olacaktır. Bu yüzden de uyanık olalım. İki şekilde uyanık olalım: Auschwitz'ten beridir insanın neler yapabileceğini biliyoruz. Hiroşima'dan bu yana ise neyin tehlikede olduğunu.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Hayal kırıklığı ise farklıydı. Burada zalim olan, yüzeyselliği ve duygusuzluğu insanı bir deliğe girip bir daha hiçbir insanı görmemeyi ve duymamayı istetecek kadar iğrenç olan, insanlardan biri değil de kaderin kendisidir. Yıllarca olası tüm ıstırabın sınırlarına ulaştığını düşünen insan artık ıstırabın sınırı olmadığını ve hâlâ biraz daha ve hatta daha beter acılar çekebileceğini anlar.
Sayfa 101Kitabı okudu
fakat gözyaşlarımızdan utanmamızın gereği yoktu; çünkü gözyaşları insanın cesaretlerden en büyüğü olan acı çekme cesaretine sahip olduğunun kanıtıdır. Bunu pek azı fark etmiştir. Bazıları utanarak ağladıklarını itiraf ederler; tıpkı ödemden nasıl kurtulduğunu sorduğum yoldaşımın itirafı gibi: "Ağlayarak içimden attım."
Hayatında bir anlam, bir amaç, bir hedef bulunmadığını, bu yüzden de devam etmesine gerek olmadığını söyleyen kişiye acıyın; yakında kaybolacaktır. Tüm destekleyici argümanları reddeden insanın tipik cevabı şöyledir:" Artık hayattan bekleyecek bir şeyim kalmadı." İnsan buna nasıl bir cevap verebilir? Gerçekten ihtiyaç duyduğumuz
""Baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilemez. ""
Reklam
Nietzsche'nin sözleriyle: "Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıl'a katlanabilir."
Hakikat şuydu; sevgi, insanın ulaşabileceği en yüksek ve en büyük hedefti. O anda, insan şiirinin, insan düşünce ve inancının ayırt ettiği en büyük sırra haiz oldum: İnsanın kurtuluşu sevgiyle ve sevgidedir.
"Dinî olan insanidir, insani olan islamidir. "
Sayfa 37 - OTTOKitabı okuyor
Ölüm bir yok oluş değildir. Bilakis fani olandan baki olana açılan kapıdır.
Sayfa 31 - OTTOKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.