Alem-i İslam Yazıları adı altında okumaya başladığım serinin ilk kitabı Biladüşşam güncel meselelere ışık tutan bir eser olmuş. Aylardır gündemimizden düşmeyen Filistin geneli ve özellikle Gazze'de baş gösteren insanlık dışı olaylar ve soykırım girişimini İsrail'in bölgede nasıl böylesine pervasızca ve korkusuzca yapabildiğine kitabı okuyunca ancak mantıklı bir açıklama getirebiliyorsunuz. Zira ne ortadoğu ne de israil bir günde bu noktaya geldi. Bu tam bir yüzyılı aşan bir siyasi debdebelerin ürünüdür. Çalkantılı son Osmanlı dönemi, birinci dünya savaşı sonrası dağılan alemi islam ve ortadoğuda manda yönetimleriyle beraber karşılıklı konumlandırılan sahte ve kukla kraliyetler; danışıklı dövüşler, kitle imhalar, faili mechul ya da yönlendirilen suikastler, mezheplerin, siyasi ve dini oluşumların çorbaya değişik aromalar vermesiyle arap baharına kadar geçen bir süreç, ABD'nin Irak'a girişi ve tabi ki Kaddafi gibi halkın birikmiş öfkesinin patladığı siyasi liderler.. Bu coğrafya gerçekten anlaşılması güç denklemler barındırmakla beraber atlantik ötesinindeki bir ülkenin dahi hesabının olduğu bir yer burası. Müslümanların birbirine çektiği kılıçlar etnik ve dini çekişmeler bu bölgede ve elbette islam dünyasında her daim kan, gözyaşı, trajedi ve insani dramların olacağının bir teminatıdır. Allah Alem-İslam'a sükunet ve barış, her bir müslüman ferde de feraset ve özveri nasip etsin.