Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
430 syf.
·
Puan vermedi
Meryem ‘in , annesi Nana ile yaşadığı anlarda geçmiş yaşantısı okudukça çözülüyor . Dünyaya gelişi , dışlanmışlığı , baba sevgisi açlığı , dışardaki hayata özlemi, kardeş arayışı yine derin bir duygu tasviri ile anlatılmış. Babası Celil, çok zengin bir adam, 3 karısı var ve çok büyük bir evde, fazla imkanları olan bir evde yaşamaktalar. Nana o
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,5bin okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitaba neden bilmiyorum gereksiz negatif düşüncelerle başlamıştım ve beni öyle sardı, bana öyle iyi geldi ki bütün negatif düşüncelerim pembe bulutlar halinde yok olup gitti. Çok tatlı bir kitap elinize geçtiyse düsünmeyin direk okuyun. Kendi kendine hızla akıyo bir kaç gün içinde bitecektir emin olabilirsiniz. Kitaptaki karakterlerin ayrı ayrı bakış açısını okumak benim çok hoşuma gitti bir yerde anne bir yerde genç bir noktada anneanne olmak bana göre çok keyifliydi. Baba kız arasındaki bir takım anlaşılmayan, konuşulmayan duygular da çok güzel işlenmişti. Özellikle pandeminin, kısıtlamaların olduğu bu günlerde güzel şeyler duymaya, güzel şeyler hissetmeye, güzel şeyler düşünmeye çok ihtiyacımızın olduğunu biliyorum. O yüzden tam bu dönemde okunmalık bir kitaptı benim için. Kitabı bitirdikten sonra yüzümde tatlı bir tebessüm ve kafamda tek bir cümle vardı "Galiba aşk hayatı güzelleştiren, her şeyi daha çekici kılan bir duygu. "
Bahçemde Yeşeren Umutlar
Bahçemde Yeşeren UmutlarDebbie Macomber · Martı Yayınları · 20123,640 okunma
Reklam
Daha anlamını bilemediğim yeni bir şiirim var ki, üç yıldır üzerinde çalışıyorum, duygular, düşünceler sözcükleri değil, sözcükler duygularımı, düşüncelerimi yönetiyor. Ressam Degas'nın, "Çok Güzel duygularım var, ama şiirde başarıya eremiyorum. Neden?" diye sorması üzerine Mallarmé, çok ünlüdür, "Dostum" demiş, "şiir sözcüklerle yazılır. Herkesin duyguları, düşünceleri var, yetseydi herkes şair olurdu". Anlaşılmayan budur. İçinden geldiği için mimar ya da mühendis olmaya kalkanı görmüyoruz. Demek sanatların en kolayı şiir ki, duygulara, düşüncelere dayanarak şair olunabileceğine inanılıyor. Duygular bütün insanlarca ortak pay edilmiştir, düşüncelerse duyduklarımızı yinelemekten başka bir şey değil. Şair duygulanmaz.
Sayfa 297Kitabı okudu
Anlaşılmayan Duygular
Hiç unutmadığım bu duygular bana ölümün yüzünü ve düşüncesini öyle doğal, öyle olağan gösterdiler ki onunla bir çeşit uzlaşmaya varmış gibiyim. 'Yaşıyor ama bilmiyor yaşadığını.' :Ovidius
Çarkı Durdurmak (20.04.2021)
Çark dönmeye, az evvel olduğu yere varmaya, tekerrür ettikçe etmeye devam ediyordu. Bu çarkın su değirmeninden tek farkı, derede değil bataklıkta dönmesiydi. Yarı çürümüş hayvanlarla dolu, kokuşmuş bir bataklıkta...Cemil, bu çürümeye yüz tutmuş hayvanlardan biriydi. Verdiği her nefes, çürümüş uzuvlarının esansı niteliğindeydi. Bu durumdan
360 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Merhaba Beyza Alkoç'un kilometre serisinin ikinci ve son kitabı Sıfır Kilometre ; Bana göre birinci kitabı daha güzeldi çünkü sıfır kilometre kitabında gereksiz olaylar yüzünden hatta sebepsiz yere neredeyse 2 yıl boyunca hiç görüşemiyorlardı ve aşırı gereksiz olaylar olmuştu. Sonuç olarak bütün olaylar çok farklı bir şekilde çözülmüştü. Bu kitapta karantina serisinde yazılmış eş zamanlı bir bölüm vardı. Yazarımız kitaplarında değişik, anlaşılmayan duygular ortaya çıkarmaya çalışıyor bence kitaplarını bu şekilde yazmamalı. Genel olarak kilometre serisi güzeldi bazı olaylar dışında. Zamanınızın geçmesi açısından okumanızı öneririm.
Sıfır Kilometre
Sıfır KilometreBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201911,7bin okunma
Reklam
Comenius(1592-1670)
"Niçin ölü kitapların yerine biz tabiatın canli kitaplarını açmıyoruz? Gençliği yetiştirmek ona bir yığın kelimeler, cümleler, kitaplardan toplanmış fikirler telkin etmek değil, eşya ile temas ve münasebetlerini temin ederek akıl melekesini açmaktır. Bütün fenlerin (bilimler)esası, duyulan eşyayı duygularımıza karşı o suretle arz edebilmektir ki onlar kolaylıkla anlaşılabilsinler... Bunu ben, bütün diğer tesirlerin esası telakki ediyorum; çünkü yapmak yahut söylemek istediğimiz bir şeyi güzelce anlamayınca onu doğru yapmaya ve anlatmaya muktedir olamayız. Bu sebeple aklımızda ancak evvelce duygularımıza tesir etmiş şeyler saklıdır. Duygular eşyanın farklarını pek iyi anlamalıdır. Bu kadar ehemmiyetli olan bu nokta bugünkü mekteplerde çok vakit ihmal edildiği ve duygular ile muhayyilesine maruz bırakılmamak dolayısıyla çocuklara hiç anlaşılmayan eşyadan bahis olunduğu için bir taraftan tahsil yorgunluğu, diğer taraftan öğrenmek zorluğu pek elemli bir hal alıyor ve talim denilen şey pek az mahsul veriyor... Gençliğe eşyanın gölgelerini değil, onun duyguları ile muhayyilesinde izler bırakacak olan kendilerini göstermelidir. Tahsil eşyanın hakiki müşahedesi ile başlamalıdır; yoksa şifahi tarif ve tasvirlerle değil." (Kansu, 1939).
Gerçi etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başladıklarını biliyordum, fakat hiçbir zaman etrafın bu hareketini haklı bulacaklarını tasavvur edemiyordum.
Sayfa 29
122 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.