Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
%26 (92/346)
·
Puan vermedi
Değişen Be(y)nim
Kitap ve yazar hakkında genel değerlendirme(Dil, üslup, içerik): Kitaba önce bir üstten bakacak olursak; Dili ağır ve anlaşılmaz değil, kendi kulvarındaki kitapların/yazarların aksine ‘’En çok yabancı kelime kullanan, en çok bilendir’’ yaftasına esir olmadan gayet sade ve akıcı yazılmış. Yani tıp terminolojisine boğulmamış ve bu da bizim gibi
Değişen Beynim
Değişen BeynimSinan Canan · Tuti Kitap · 20151,722 okunma
Anlatmak istediğim çok şey var da işte bir yazabilsem, ah bir yazabilsem.
Reklam
Benim size anlatmak istediğim, duyduğunuz şeyin gerçek aşk değil, sadece bir aşk umudu olmasıdır. İçinizdeki bilinçsiz aşk ihtiyacı asıl gıdasını bulamayınca, hareketsiz ve sahte bir alevle yandı.
Zor
Anlatmak istediğim çok şey varken susmak çok zoruma gidiyor. Abi bi dinleyin beni ya😔
"Müthiş yalnızım. Öyle yakın dost filan istemiyorum, istediğim kendimi anlatmak, ama anlatabileceğim kimse yok."
Sayfa 3
Müthiş yalnızım. Öyle yakın dost filan istemiyorum, istediğim kendimi anlatmak ama anlatabileceğim kimse yok.
Reklam
Ona gerçek hikayeler yazmak istediğimi söylüyorum, ama bir an geliyor, hikaye gerçekliği yüzünden katlanılmaz oluyor, bunun üzerine hikayeyi değiştirmek zorunda kalıyorum. Ken­di hikayemi anlatmak istediğimi söylüyorum ona, ama yapamı­yorum, cesaretim yok, hikayem çok canımı acıtıyor. Bunun üze­rine her şeyi güzelleştiriyorum, olayları oldukları gibi değil, ol­masını istediğim gibi anlatıyorum.
Sayfa 267 - Üçüncü YalanKitabı okudu
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Kitabı okudum ve bir inceleme yazmamı hak eden bir kitap olduğunu düşündüm. Hayatımın kısmen 2 yılının belirsizliklerle dolu olması bende bir dengesizlik yarattı, düşüncelerimin yarattığı neşe ve melankoli dengesizliğinden fazlasıyla etkileniyorum. Bunu nasıl anlatacağımı asla bilemiyorum, yeterli sözcükler hiçbir zaman yokmuş gibi geliyor ya da ben o kelimelere sahip değilim. Bu kitap anlamak ve anlatmak istediğim her şeyi benimle tartıştı.Yazar, yaşanılan içsel huzursuzlukları, kaygıları, cevapsız kalan anlam arayışlarını, dinin insanla ilişkisini, Tanrı'nın varlığını, varlığının kendisi için ifade ettiği anlamı, hataları ve bir sonuca varma arzusunu açıkça belirtmiş, buna uygun örnek hikayelerle desteklemiş. Dil o kadar akıcı ve etkileyici ki kitaptaki sözcükleri cımbızla yakalayıp inceleme ihtiyacı duyuyorsunuz. Eğer bir anlam arayışındaysanız, açıkça oturup kaygılarınızı konuşacağınız birine sahip değilseniz sizinle apaçık konuşacak bu kitaba bir şans vermelisiniz.
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Antik Kitap · 201623bin okunma
bir hiçlik yurduna düştüm zamanlarca gözlerimin içini yadırgadım varlık tezlerimi çürüttüm, artık haklıyım sığındım sana, daha saklıyım bitanesin, bitanemsin ben kimim ki ben ne deyim bana biraz daha değin allahım daha güzel hak edeyim bir şeye şahit oldum, olanca bir şeye adına ben güneş demedim deniz demedim adına, toprak demedim hava demedim, su demedim bir şeye şahit oldum hiçbir şeye benzemeyen bir şeye kendime dair hiçbir şeyi ben eylemedim her şeyi hazır buldum, ama her şeyi annemi ve tabiatı hazır buldum kalbimi ve gözlerimi hazır o ulvi ocaktan bir ışık sunuldu bana mutlak ruhtan bir ekber soluk temiz bir sahife açayım, biraz sağlık olsun istediğimin hepsi bu kadar bana bir şans daha ver allahım sana anlatmak istediğim çok şey var
90 syf.
·
Puan vermedi
“Bir İdam Mahkumunun Son Günü" adlı kitap, Albert Camus tarafından dönemin ceza anlayışını eleştirmek için yazılmıştır. ölüm ve adalet kavramlarını konu alan bir eserdir. Kitap, idam mahkumunun son gününde geçirdiği ruhsal bunalım ,ölüm korkusu ve adaletin sorgulanması, mahkumun ölüm karşısındaki çaresizliğini yansıtır Camus, kitapta idam mahkumunun duygusal ve zihinsel durumunu betimlerken, okuyucuya empati duygusu ile idamın ağırlığını ve insanın varlık sebebini sorgulatır. Kitap da mahkumun suçundan bahsedilmemesi yazarın “hiç bir suç idamı hak etmez” düşüncesi nedeniyledir. Yazar Aslında idam cezasının insanlık için bir faydası olmadığını .Birini cezalandırmak yerine iyileştirmek gerektiğini söyler. Ayrıca mahkumun ölüm cezasını düşünmekten işlediği suçun pişmanlığını yaşayamadığına değinir. Etkilendiğim kısım ise yazarında eleştirdiği gibi insanların idamı seyrederken zevk almalarıydı. Sonucu ya da sebebi ne olursa olsun Nasıl olurda bir ölüm insanlarda bu denli heyecan uyandırır? Ölümün doğruluğunu yanlışlığını kastetmiyorum. Anlatmak istediğim nokta insanların bir ölümden haz duyması. İyi ya da kötü her ne niyetle olursa olsun bi idamın sizde haz uyandırmasının normal bir his olmadığı kanaatindeyim.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,6bin okunma
Reklam
Üçüncü Yalan’dan …
Ona gerçek hikayeler yazmak istediğimi söylüyorum, ama bir an geliyor, hikaye gerçekliği yüzünden katlanılmaz oluyor, bunun üzerine hikayeyi değiştirmek zorunda kalıyorum. Ken­di hikayemi anlatmak istediğimi söylüyorum ona, ama yapamı­yorum, cesaretim yok, hikayem çok canımı acıtıyor. Bunun üze­rine her şeyi güzelleştiriyorum, olayları oldukları gibi değil, ol­masını istediğim gibi anlatıyorum.
Sayfa 267 - YKYKitabı okudu
Kelimelerle hikâyelerin insanın kendini yeniden bulması için yollar, haritalar sunduğunu keşfettim. Edebiyatın insan hayatını ve aklını kurtarabildiğine gönülden inanıyorum artık. Ama anlatmak istediğim bu ilk hikayeye ,İnsan olmanın tuhaf ve çoğunlukla korkutucu güzelliğine bakma girişimime dönebilmek için bir sürü başka kitaptan geçmem gerekti.
Sayfa 282Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Yeni Baskı, Yeni Kapak ve Bir Gün
“Susuyorsam, bil ki, seni düşünüyorumdur!” Bir Gün, benim gençlik yıllarımda yazdığım bir uzun hikayeydi. Bundan yirmi yıl kadar önce yazmıştım. Bir süre demlendikten sonra, 2012’de kitap olarak piyasaya çıkmıştı. Yani yirmili yaşlarımın bir ürünüydü aslında. Bu nedenle, birtakım edebi acemilikleri olabilir lakin etkileme gücü bakımından, hikayesinin sarsıcılığıyla her zaman beğeni toplamış bir eserdi. Elbette benim için de çok özel bir hikayedir. Öyle ki, onu yazarken yapmak istediğim birkaç şey vardı. Birincisi, yazıldığı ve anlattığı dönemde bence bir anlam ifade eden, bugünse posası çıkmış olan “muhafazakâr kodlara” sahip bir aşkı anlatmak; ikincisi “Samsun'da geçen bir hikaye” kurgulamak ve üçüncüsü ise, sonu ile ilgili ipucu olmasın diye yazmıyorum, ama toplumsal bir durumu unutturmamaktı. Bir Gün böylesi endişeler ve edebi çabaların bir sonucudur. İlk eserler her zaman otobiyografik çizgiler taşır. Bir Gün'de de böyle oldu tabii... Birkaç yıldır piyasada baskısı bulunmayan lakin sorulan Bir Gün’ü, bu sefer Eflatun Kitap etiketiyle takdim etmekten dolayı oldukça mutluyum.
Bir Gün
Bir GünMehmet Yılmaz · Eflatun Kitaplar · 202459 okunma
"Zaten anlatmak istediğim bir şey var, bin bir şekle sokup söylemek arzusuyla yandığım bir tek şey: O da sizi sevdiğim. Bunun dünyanın teşekkülünden beri kaç milyar defa tekrar edildiğini unutmuyorum, fakat siz söyleyin, canlılığından bir şey kaybetmiş mi?"
Çığlık çığlığa anlatmak istediğim:
“Bir insanı sessizlikle cezalandırmak, duygusal istismarın normalleştirilmiş bir biçimidir. Olgunlaşmanın önemli bir parçası da sessizliği ceza olarak kullanmak yerine nasıl iletişim kurulacağını öğrenmektir.” Dr. Lepera
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.