Hayatımın en güzel hastalık dönemlerinden birini yaşadım; zira az önce bu hastalığım süresince 3.Stefan Zweig kitabımı da bitirmiş oldum...
Kitap acaba beni şaşırtacak mı, abartmış olabilir miyim, belki de üst üste en iyi eserlerini okuduğum için böyle söylüyorum, diye düşünürken Zweig beni bir kez daha ikna etti: neden 45 yaşımı yaşarken
Baktım millet kendi arasında kitap okuyor.:) (Bkz:#7403252)
Anna Karenina'yı şuan okuyan 17 kişi görünce bu kitabı birlikte okuyabileceğim birileri çıkar diye düşündüm. İletişim Yayınlarından okuyorum sayfa 62'deyim an itibariyle. 30 Nisan'da bitirmeyi düşünüyorum tabi bu süre uzayabilir de. Okumak isteyeni beklerim.:)
Dünya klasikleri serisinden okumalar yapmaya devam ediyorum. Şimdi Leo Tolstoy'un Anna Karenina adlı romanını okuyorum. Bayağı kalın bir kitap ama konu ilginç, Rusya'nın Çarlık döneminde yaşanan bir aşk öyküsü...
"Siz hem konuşmaktan, hem de birlikte susmaktan zevk alınabilecek o sevimli kadınlardan birisiniz." Bu sözler Anna Karenina için söyleniyor. Demek ki o sevimli kadınlardan birisiniz dediğine göre hem konuşmaktan, hem de birlikte susmaktan zevk alınacak kadınlardan epey var, Tolstoy'a göre...
#Anna Karenina
Yüzyıldır Anna Karenina hakkında pek çok şey yazıldı. Rus olan ve olmayanlar yazdı, Tolstoy’u bilen ve bilmeyenler, Rusya’da yaşayan ve yaşamayanlar, içinde bulunanlar ve gelip geçenler yazdı. Anna Karenina’yı Batılılar ve Doğulular yazdı, tüm değişik adları ile, heyecanla, merak, ilgi ve sevgi ile, şaşırarak, bazen bozularak
Çikolata almadan kitap bitti :))
Ilk defa bu yazarı okuyorum...
Beğendim ya da beğenmedim diyemem bu yazara saygısızlık olur. Şöyle okurlar arasında bir söz vardır. "Bir yazarı anlamak için en az üç kitabını okumak gerek" diye duydum. Yazarın bir diğer kitabı olan "Karanlıktan Sonra" da var onu da okuyacam bakalim artık.
Naçizane okuma tecrübelerime dayanaraktan kitapta eksiklikler var.
Ya aslında kitaplarda sonucu görmeye alıştığımız için bu kitap yarım kalmış gibi. 17 gündür uyumayan biri normal bir insandan daha sağlıklı olması. Uyku ihtiyacının hiç bir şekilde karşılamamadi. Ilginçti aslında
Işin komik tarafı kitap uyumayan kadını anlatırken benim çok fazla uykum geldi arada şekerleme yaptım :))
Öyle çok bir gizemi yoktu bence...
Okumaya bir türlü fırsat bulamadığım "ANNA KARENINA" kitabını okuma hissi tekrar uyandı bende...
Kitabın baskısı çok iyiydi gerçekten.
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,103 okunma
Ve bitti. Galiba 2 ayı aşkın süredir okuyorum.Okumadığım günler olsa da elimden düşürmeden okuduğum için mutluyum.Bu kitabı okurken de 7-8 kitabı da aradan çıkardım galiba.
Gelgelim konusuna...Kesinlikle neden hatrı sayılır klasiklerden olduğunu okuyunca anlıyorsunuz.Beni en çok etkileyende Anna'dan çok Levin'in düşünce ve hayat tarzı,Kiti'ye olan aşkı oldu.Onun kısımlarını okurken zaman çok çabuk geçti su gibi aktı resmen.Sanki kitaba başka bir ad verilse olurmuş gibi hissettim bitirince.
Galiba Anna'dan çok Levin'li olan kısımları sevdiğimden.Uzun lafın kısası okuyun,okutturun!
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,2bin okunma
Sefiller kitabını Nesrin Altınova çevirisinden okuyorum ancak oradan değil kitabı daha kalın halini oku falan diyen oldu. Bilgilendirme amaçlı bu yazıyı yazıyorum.
Yaptığı çevirileri çıkarsanız Türkçe de, fransız ve rus edebiyatına dair hiçbir şey kalmayacak olan Nesrin Altınova'nın çevirdiği kitaplar aşağıdadır.
- gerçek (emile zola)
- germinal
Her insanın çok sevdiği kitap ya da kitaplar vardır. Benim ki kırmızı kazak. Uzun süre birgün gazetesinde takip ettiğin ve bir hafta yazmadiginda uzuldugum bir yazardi. O denemeler derlenip kırmızı kazak olarak karşımıza cıktı. Çokta iyi oldu. Bir deneme kitabı. Denemeler çeşitli başlıklarda toplanmış.
Ben bir çok yazısını defalarca okudum. Bir
İyi geceler bu saatte hangi akla hizmet paylaşım yapıyorum ben de bilmiyorum ama umarım anasayfanıza düşer. En en en sevdiğim kitapla ilgili bir gelişme var. Martin Eden'ın https://1000kitap.com/Nordavind'ya göre en iyi çevirisi Mete Ergin çevirisiydi, zaten ne kadar iyi bi çevirmen olduğunu belki duymuşsunuzdur. Amaaa onun çevirdiği Martin Eden Engin Yayıncılık'tan çıkıyordu ve tükenmişti. Az önce gördüm Yordam Yayıncılık'tan çıkan Martin Eden'in çevirmeni tahmin edin kimmm??! Evet evet! Mete Ergin... Ben İş Bankası Modern Klasikler Dizisinden Levent Cinemre çevirisiyle de okumuştum. O da çok iyiydi ama bunu görünce hemen sepete ekledim. Bi ritüel oldu zaten artık, her sene farklı bi yayınevinden Martin Eden okuyorum
Son zamanlarda özellikle klasikler ve çeviriler konusunda yıldızı parlayan bir yayınevi oldu Yordam. Anna Karenina'sını da çok övüyolar. Haber vereyim dedim