Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Köle-farelerle özgür-aslanlar sorunudur bu; her iki hayvan türüne de ne denli saygı duysam da. Fare doğanla aslan doğan arasındaki bir numaralı fark: Fare, "Başıma ne gelecek?" diye sorar, aslansa, "Ne yapacağım?" diye. İki numaralı fark: fare kendini sevebilmek için başkalarını onu sevmeye zorlar, aslansa kendini sever, bu yüzden de başkalarını sevme yetisine sahiptir. Üç numaralı fark: fare, başkalarının ona karşı bir şey yapmalarından kaçınmak için onlara karşı ne olursa olsun yapmaya hazırdır, oysa aslan başkaları için yaptığı her şeyi kendisi için yapmış sayar kendini. Fare ya da aslan olmak: ikilem burada! Aslan için durum oldukça açıktır -"gölgeli bir biçimde açık," derdi ozan Antonio Machado- benzerime zarar vermeye çalışırsam, her şeyden önce kendime zarar veririm...
Sayfa 93
Yalnız kaldığımda Tüm çıplaklığıyla gördüm her şeyi Doğru değildiler … Antonio Machado, Twenty Proverbs
Reklam
Antonio Machado söylüyor: "Yol yoktur ey yolcu, kaza kaza, adım adım, yürüye yürüye yol yapılır. Yol yürürken yapılır ve geriye bakacak olursak bir patika görürüz, asla bir daha yürümeyeceğimiz patikayı. Yol yoktur, ey yolcu, Yürüye yürüye yapılır yol."
Sayfa 167Kitabı okudu
Yelpazenin üstüne şöyle yazıyorum: "Unutmak için seviyorum seni; sevmek için unutuyorum." …
Sayfa 63 - ABEL MARTIN'DEN EROTİK KAFİYELERKitabı okudu
Her şey geçer, her şey kalır, ancak giden bizden gider, gider de yollar yapar, yollar denizde yürümeye.
Sayfa 53 - PROVERBIOS Y CANTARES/ ATASÖZLERİ VE ŞARKILAR'danKitabı okudu
Gözüm olmadı üstünlük kavgasında ne de insanların hatırasında kalsın benim şarkım diye; narin dünyalara vurgunum ben zarif, incecikten sabun köpüğü gibi. Hoşlanırım onları boyanır görmekten güneşe ve narkırmızıya, uçmalarını mavi gökyüzü altında, salınmalarını durup durup ve eprimelerini.
Sayfa 52 - PROVERBIOS Y CANTARES/ ATASÖZLERİ VE ŞARKILAR'danKitabı okudu
Reklam
Yolun kısalığı, adaletsizliğin sonsuzluğunu bir zerre bile azaltamaz.
Antonio Machado
Antonio Machado
Antonio Machado söylüyor : “Yol yoktur ey yolcu, kaza kaza,adım adım, Yürüye yürüye yol yapılır. Yol yürürken yapılır Ve geriye bakacak olursak Bir patika görürüz,asla Bir daha yürüyemeyeceğimiz patikayı. Yol yoktur, ey yolcu, Yürüye yürüye yapılır yol."
Sayfa 168 - Can YayınlarıKitabı okudu
Antonio Machado söylüyor : “Yol yoktur ey yolcu, kaza kaza,adım adım, Yürüye yürüye yol yapılır. Yol yürürken yapılır Ve geriye bakacak olursak Bir patika görürüz,asla Bir daha yürüyemeyeceğimiz patikayı. Yol yoktur, ey yolcu, Yürüye yürüye yapılır yol.”
Sayfa 167Kitabı okudu
Antonio Machado söylüyor: "Yol yoktur ey yolcu, kaza kaza, adım adım, yürüye yürüye yol yapılır. Yol yürürken yapılır ve geriye bakacak olursak bir patika görürüz, asla bir daha yürümeyeceğimiz patikayı. Yol yoktur, ey yolcu, Yürüye yürüye yapılır yol."
Reklam
Ben bu kurtuluş özlemimi 1964 yılında, Dinsin dinsin benim çağdaş olmayan iğrenç yüzüm diyerek ifade etmeye çabalamıtım. Şimdi bakalım şu modern insanlar arasında yalnızlık çekenlere... Onlar için var mı yalnızlık? Yahut yalnızlık denilen şey sahiden var mı? İnsanların yalnızlık dedikleri şey, adını koymaya çekindikleri ya da artık adını bile unuttukları bir başka şey mi acaba? Dağ başındaki çoban, ormandaki avcı, bulundukları yerde insan olarak tek başına kaldıkları halde "yalnız" değiller; insanlardan uzak yaşamayı bile isteye seçmiş bir kimseye yalnızlık içinde değil de "inzivada" diyoruz. Buna karşılık, büyük şehirlerde çok sayıda benzerleriyle birlikte, onlarla yanyana yaşayan insanların, her günkü sıkı ve birbirine bağımlı ilişkiler içine gömülmüş insanların yalnızlık içinde olduğunu söyleyebiliyoruz. Öyleyse yalnızlık adını verdiğimiz şey, insana dışından gelen bir şey değil. İnsan, yalnızlığı içinden türetiyor, insanların içini kaplıyor yalnızlık. Bu açıdan bakılınca, Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge Ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı diyen Fuzuli'nin değil de, Ey yalnızlık, benim yegane yoldaşım! diyen Antonio Machado'nun gerçek anlamıyla yalnızlık içinde olduğunu anlıyoruz.
Sayfa 86
Yalnızlık çoğunlukla içten gelen bir ruh hâlidir, seçimdir
Yalnızlık adını verdiğimiz şey, insana dışından gelen bir şey değil. İnsan, yalnızlığı içinden türetiyor, insanların içini kaplıyor yalnızlık. Bu açıdan bakılınca, Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı diyen Fuzûlî'nin değil de, Ey yalnızlık, benim yegâne yoldaşım! diyen Antonio Machado'nun gerçek anlamıyla yalnızlık içinde olduğunu anlıyoruz. Doğrucası, yalnızlık sahip çıkılan, ancak sahip çıkıldığı zaman yalnızlık olabilen bir şeydir.
Aykırılık
Bir yazarın kendi kişilerinin oyuncağı olmasına çok sık rastlanıyor… — Belki bu novela ya ne olursa olsun, başıma gelen her şeyi koyduğumu düşünüyorum — Demek ki, sonunda novela olmayacak. — Hayir, olacak... nivola olacak... nivola — Nivola da ne? — Antonio Machado'nun ozan kardeşi Manuel Machado’yu Don Eduardo Benot’a götürdüğünü duydum; aleksandren ya da ne bilem ben, aykırı ölçüde bir soneyi okumak için ve okumuş: "Bu bir sone degil ki!." demis Don Eduardo." Hayır” diye yanıtlamiş Machado, "sone değil… sonite" Benimki de novela olmayacak, ama... ne demiştim?.. navilo... nebulo, hayır, hayır, nivola olacak, evet, evet nivola! Böylece türünün kurallarin çiğnediğimi hiç kimse söyleyemeyecek... Türü ben bulmuş oluyorum, bir türü bulmak, ona yeni bir ad takmaktan baska şey değildir ve kuralları istediğim gibi koyuyorum. Ve bolcana karşılıklı konuşma!
Sayfa 106Kitabı okudu
Antonio Machado
“Yol yoktur ey yolcu, kaza kaza, adım adım, yürüye yürüye yol yapılır. Yol yürürken yapılır ve geriye bakacak olursak bir patika görürüz, asla bir daha yürüyemeyeceğimiz patikayı. Yol yoktur, ey yolcu, Yürüye yürüye yapılır yol.”
Sayfa 167 - Can YayınlarıKitabı okudu
330 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.