Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Chicago Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma sonucunda, yiyecek tercihlerimizin küresel ısınmaya en az ulaşım tercihlerimiz kadar etki ettiği ortaya kondu. Et amaçlı hayvan besiciliği, yerelinden küreseline tüm ölçeklerde, en ciddi çevresel sorunlara en fazla katkıda bulunan ilk iki veya üç etkenden biridir. Toprağın bozulması, iklim değişikliği, hava kirliliği, su sıkıntısı, su kirliliği ve biyodeğişim gibi sorunlarla mücadelenin odak noktasını hayvan besiciliği oluşturmalıdır."
Beni Tarihle Yargıla 'Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is, Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla, Ve tarihle yargıla...' Bal değildir ölüm bana,
Reklam
Dünyanın en zengin ülkesi olan ABD 'nin dünya pazarında ki alım gücü, Amerikalılarin öngörülebilir bir gelecekte en zorlu kurakliklari bile atlatmasini garantileyecek. Tabi bu ancak dünya pazarlarında gıda olduğu sürece geçerli. Oysa ürün yetiştiren bölgeler, ısınan iklime adapte olma mücadelesi verirken, iki derece ısınan bir dünya büyük güçlüklerle karşılaşacak. Bu arada en büyük zorlukları yaşayacak ve alım gücü düşük ülkeler, geri dönüşsüz bir yapısal kıtlık ve ve krizin içine düşecek. Acımasız gerçek şu ki, bu ülkelerin çoğu, iklim değişimine en az katkısı olanlar.
Böylece her iki hükümdar da sanki belagat, inşa ve manzume savaşı yaptılar birbirlerine üstünlüklerini savaş meydanları yerine beyaz sayfalar üzerinde göstermeye çalıştılar, orada cümlelerden taburlar, satırlardan saf saf ilerleyen müfrezeler, kelimelerden mangalar ve harflerden askerleri yönetip durdular. Gökkubbenin hiç bir döneminde bu iki hükümdar kadar sözün kanatlarında yedi iklim dört bucağı dolaşmaya hevesli adam bulunamazdı.
Sayfa 206Kitabı okudu
Zulumdur dinlenen başlarsa eğilmiş Gömleğin üzerine kadar çıkmış kalbteki kara leke Dikilsen dağların ötesini tutar elin Bir iki tank çer çöp olmuş gözüne perde Petrol ya da banker sellerinde boğuluyorsun Külçe külçe dolar ya da sefalet secden olacak yerde O eski kadim iklim kimbilir nerde sürer Perişan birkaç evde kimbilir veliler dilinde Oturup konuşalım şunu. Bulsun kelimem kelimeni Eğer uyku daha aziz esirlik daha ehven değilse Bir deli akıl çırpınıyor aramızda Rızık korkusu can korkusu baş mesele Çıplan dünyadan çıplan ve gövdenden O büyülü çiçekleri yol arın bir kere Başını eğmiş zalimleri dinlersin Dersin 'lokmam ellerinde' Filistin bir sınav kağıdı Her mü'min kulun önünde De gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine ...
Bu yüzden bilimin gelişmiş olduğu her yerde din yok olmuştur. Zihnin bilimsel yollarda düşünmek ve yapmak üzere eğitildiği bir yerde din öylece ölüp gider; zihnin çiçekleri orada açmaz artık. Bilimsel zihnin toprağında, dinin tohumunun büyümesine izin vermeyen, onu öldüren bir zehir vardır. Nedir bu zehir? Bilim varoluşun sırrını çözmeye
Reklam
ayet İstanbul Boğazından, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara
Biz de savaşa değildik hazır Sakattı iki paşa, bir nazır Bu eksik kadroyla ne yapılır?İklim de eyledi bizi telef İki-bir yenildik malesef
Demin bana yüzümün pörsümüş, tazeliğini yitirmiş olduğunu söyledin. Dogru, ben yıpranmış bir elbise gibiyim; nedeni de ne iklim, ne de iş yorgunluğu. On iki yıldır içimdeki ateş, yakacak hiçbir şey bulamayınca kapalı kaldı, kendi zindanını yaktı ve söndü.
Sayfa 227 - Türkiye iş bankası kültür yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.