Delikanlı gülmeye başladı. Sevinçten gülüyordu.
Böylece, gördüğü hazine düşleri sayesinde, cebindeki pek az parayı da harcamamış oluyordu! Bu yaşlı kadın gerçekten bir çingene olmalıydı. Çingeneler biraz tuhaftırlar.
"İyi de, nasıl yorumluyorsunuz bu düşü?" diye sordu delikanlı.
"Önce yemin edeceksin. Sana söyleyeceklerime karşılık, hazinenin onda birini bana vereceğine dair yemin edeceksin."
Delikanlı yemin etti. Yaşlı kadın, gözlerini "İsa'nın Kutsal Yüreği" tasvirinden ayırmaksızın tekrarlamasını istedi.
"Dünya Dili'nde bir düş bu," dedi ardından. "Bunu yorumlayabilirim, ama çok zor bir yorum. İşte bu yüzden bana vereceğin paya değer."
"Yorumum şöyle: Mısır Piramitlerine gitmelisin. Neyin nesidir bunlar bilmiyorum, ama bir çocuk gösterdiğine göre, gerçekten vardır bunlar. Orada bir hazine bulup zengin olacaksın."
Delikanlı önce şaşırdı, sonra öfkelendi. Bu kadar az bir şey için bu cadı karıya gelmesi gerekmezdi. Ama, para ödemek zorunda olmadığını anımsadı.
"Eğer buysa bunun için vakit kaybetmeye değmez," dedi.
"Hadi canım! Sana, gördüğün düşü yorumlamanın zor olduğunu söylemiştim. Basit şeyler, en olağanüstü şeylerdir ve yalnızca bilginler anlayabilirler bunları. Bir bilgin olmadığım için, başka şeyler de bilmem gerekiyor.