Bize çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının, çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun çiçek «sevgisi»ne inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken ilgidir. Bu etken ilginin bulunmadığı yerde sevgi de yoktur. Sevginin bu unsuru Yunus'un kitabında çok güzel anlatılmıştır. Tanrı Yunus'a, Ninevah'a
İcatlar gençlik sezgisinin alanıdır ; gençleri kurallar ve yargılardan oluşan bir ağa hapsedip fikir pınarlarını kurutursanız çok önemli negatif sonuçlara hazır olmalısınız.
Reklam
Kafes, gerçekte korku ve acı içinde yaşanılan bir hapishanedir. II. Süleyman (1687–1691), IV. Mehmed döneminde 40 yıl kafes hayatından sonra kendisini tahta çıkarmaya götüren ağaya şöyle konuşmuştur: “Kırk yıldır bir karanlık yerde mahbûs ve hayattan me’yûs iken yeniden dünyaya gelip gözüm açtım.” Süleyman kendisini Kafes’ten çıkarıp tahta götürmek için gelen darussaâde ağasına inanmadı: “İzâlemiz emir olundu ise söyle, iki rek’at namaz kılayım, andan emri yerine getir; sabâvetimizden beri 40 yıldır hapis çekeriz; her gün ölmektense bir gün evvel ölmek yeğdir” dedi ve ağlamaya başladı. “Bunca zamandan beri zelîl ve sefîl, üzerinde bir şey yok, ancak arkasında atlas entari ve ayağında tomak” bulunuyordu. Ağa kendi kürklerinden birini giydirdi, koltuğuna girip tahta oturtmak için ‘Arz-Odası’na götürürken hâlâ inanmıyordu; karanlık Arslanhâne’den geçerken “Beni bunda mı öldürürsüz?” diye sızlandı. Ağa, “Behey efendim, niçün böyle buyrursuz, hâşâ ki izâle emrolunmuş ola, tahta oturmağa gidersiz” diye inandırmaya çalıştı, ‘Arz-Odası kapısında Bâbussaâde ağası iç-oğlanlarıyla kendisini karşılamak için hazır durmuşlardı. İşte, XVII. yüzyılda mutlak otorite sahibi pâdişahın düştüğü durum budur.
Onların diyarında hər şey gözəldir.Ancaq bu diyarın ən gözəli Qarabağ atıdır. Bu həmin Qarabağ atı idi ki,İran şahı Ağa Məhəmməd bütün hətəmxanasını bu şöhrətli atın əvəzində verməyə hazır idi.Möcüzəli at cinsi:dünyanın ən gözəl atı,Qarabağın məşhur kəhər atı.
Sağlam hazır yiyicilerden biri
Toplum bizim sağmal ineğimiz ve dünya bizim muradımızca dönüyor.
Sayfa 96 - Yapı Kredi Yayınları
Cinci Nezir deminden beri kıvranıyordu. Sağlam yerlerden, çok önemli şeyler öğrenmiş, bütün olacakları kesinkes biliyormuş gibi lafı kaptı: - Evet Apti Ağa, Türk sıvanmayınca hiç olmaz! Neden mi? Hitler efendimiz katıksız Türk kanındandır ve de Müslüman'dır sapına kadar... Savaşı açmadan önce, Bağdat'tan Basra'dan, Mekke'den Medine'den derin
Sayfa 50 - İthaki Yayınları, 5. Baskı (2011), Birinci Bölüm, Ortam, 2, TabanKitabı okudu
Reklam
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.