Bu vasiyeti yazmak nerden aklıma geldi bilmiyorum. Muhammed Dürre'nin okul yolunda terör devleti israil askerleri tarafından haince öldürülmesinden sonra, korkup okuldan almıştı annem beni, o günden beri hiç birşey yazmadım. Oysa okula gitmeyi, okuyup pilot olmayı o kadar çok istiyordumki! .. Okulu bıraktıktan ve göğümüzü annemin 'duman
Şinmdi dünya herkesten yapılmış bir gönül yorgunluğu. Şimdi dünya soğuk. İnsan büyüdükçe bir bir ayrılıyormuş sevdiklerinden. İnsan güzellikten önce korkuyu görüyormuş. Şimdi dünya eşiklerde bir salkım gözyaşı. Kimse odalara sığmıyor. Yollar bir yalnızlık ıslığı.
Büyüdükçe arzularım küçüldü,şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
O kalp,esaslı bir temizlik ister.Dip köşe temizleyeceksin ki daha evvel neler olup bittiği bilinmesin. Çünkü o yokluğu bir şeylerle doldurmak isteyeceksin büyüdükçe. İsteyeceksin ki sevgilin her anında yanında olsun “Acıktın mı?” diye sorsun,ise giderken önünde diz çöküp yakanı düzelten anneler gibi öperek uğurlasın seni sabahları,isteyeceksin ki ödevelerini kontrol ederken saçımı okşayıp “Aferin” diyen babalar gibi bağrına bassın seni akşamları.İsteyeceksin ki dostların fısıltıyla
tespih çeken anne elleri gibi ellerinden tutsun,her parmağın bir tespih tanesine dönüşsün güvenilir avuçlarda.İsteyeceksin ama bulamayacaksın.Kalbindeki boşluğu dolduramıyorlar diye,kızacak,öfkelenecek,kaçacak ve illa ağlayacaksın zamanla.
Şinmdi dünya herkesten yapılmış bir gönül yorgunluğu. Şimdi dünya soğuk. İnsan büyüdükçe bir bir ayrılıyormuş sevdiklerinden. İnsan güzellikten önce korkuyu görüyormuş. Şimdi dünya eşiklerde bir salkım gözyaşı. Kimse odalara sığmıyor. Yollar bir yalnızlık ıslığı. Herkes topuklarında bir tomurcuk arzuyla uyuyor. Şimdi dünya başsız sonsuz bir alın çizgisi. İçinde bütün kadınlardan bir anne. İçinde bütün babalar sigara dumanı. Sen bir basma entarisin ki gittiğin her yer eteklerinde çiçekleniyor. Gülmüyorsun da gökyüzü yıldızlarını döküyor üstümüze. Kömür kokularını sevdiğim kadın, sen ne zaman büyüdün. Ne zaman bütün şarkıların kederi oldun. O yoksulluk içinde bizi ne zaman doğurdun. Nasıl sevdin bu kadar yalan insanı. Köpükler, gamzeler, menevişler... ölümü nerende sakladın.
Şimdi dünya evlerde bir ayrılık ayini.