Hz. Ömer (r.a) şöyle demiştir: “Facir bir kimsenin hürmet ve ikramı yoktur.” Hz. Ömer (r.a) bu sözüyle, gizli bir fasığı değil, fasıklığını açıkça yapan bir kimseyi kastediyor; zira fıskı gizli olan bir kimsenin hürmetini gözetmek gerekir
Hz. Ömer..
“Halife vatandaşlara idarecilerinden memnun olup olmadıklarını sormuş, onların hastaları ziyaret edip etmediklerini, ihtiyaç sahibi ve zayıf insanlara sahip çıkıp çıkmadıklarını, toplum ile aralarına mesafe koyup koymadıklarını öğrenmeye çalışmış, bu hususlardan herhangi birinde olumsuz bilgi alırsa sorumlu yönetici hakkında derhal tahkikat başlatmıştır.”
Reklam
Bir Musa bir Ömer bir selahaddin
Hz. Ömer’in ümmeti Muhammed’e hediyesi olan Kudüs-ü Şerif’in tekrar özgürlüğüne kavuşması ve Ortadoğu’nun yeniden barış ve istikrara kavuşması için yeni bir Selahaddin’e bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.”
Sözün kısası kirli ve sorunlu dünyamız için acilen Hz. Ömer bilinci gerekiyor.
“Bir adamın akıl derecesi, sorduğu sorudan anlaşılır.“ Hz. Ömer
İnsanlar genelde cevaplar üzerinden düşünüyor. Halbuki SORULAR üzerinden düşünmek gerek ve en büyük soru insandır.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Hz. Ömer (r.a), halifeliği sırasında Şam'a gitmişti. Kendisini karşılayanlar arasında valiyi göremeyince etrafına toplanan şehrin ileri gelenlerinden, "Kardeşim Ebû Ubeyde nerede?" diye sorduğunda, "Şimdi gelir." dedi. ler. Az sonra da Ebû Ubeyde geldi. Hz. Ömer (r.a), valisinin yaşantısını görmek istiyordu. "Haydi kardeşim, sizin eve gidelim" dedi. Birlikte eve gel. diler. İçeriye giren müminlerin emîri, evin içinde kılıcı, zırhı ve birkaç parça da ev eşyasından başka bir şey göremedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a), "Senin bunlardan başka bir şeyin yok mu?" diye sorunca, Ebu Ubeyde (r.a), "Bunlar benim ihtiyacım için kâfidir." diye cevap verdi. Hz. Ömer (r.a), "Misafirine bir şey ikram etmeyecek misin?" diye sorunca, Ebu Ubeyde kalkıp eski bir küp getirdi. İçinden kurumuş ekmek parçaları çıkarınca gözleri yaşla dolan Hz. Ömer (r.a), "Ey Ebû Ubeyde! Vallahi sen hariç dünya hepimizi değiştirdi" diyerek ağlamaya başladı. Allah onlardan razı olsun! Hiçbir şey onları değiştiremedi. Onlar yokluk içindeyken de takvalı yaşadılar. Varlık içindeyken de takvalı yaşadılar.
Hz. Ömer'e, cahiliye döneminde kendisini en çok güldüren şeyin ne olduğu sorulduğunda şu cevabı verdiği nakledilir: "Yolculuğa çıkmadan önce hurmadan putlar yapar, acıkınca da onları yerdik."
Bedir Savaşı - Şiir
Yürüyorlar! Sanki yıldızlar yere inmiş. Önlerinde Kâinatın Güneşi İşte Hz.Ömer ve Hz. Ali Biri Hattaboğlu! Biri Haydâr-ı Kerrar! Ve kolkola Ölümün ağzına giriyorlar!
Hz. Ömer şöyle der. "Öyle bir kişinin namazı ve orucu sizi aldatmasın ki, konuştuğunda yalan söyler ve kendisine bir şey emanet edildiğinde hiyanet eder!"
Sayfa 49 - Güvenilir TüccarKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.