siz şimdi bana bir kucak
gökyüzü getirebilir misiniz demirörgülerle parçalanmamış
suda serin suda pırıl pırıl akan bir yaprak
bana çiçek kokusu bana deniz bana toprak boyunca mayısa batmış bir ağaç büyütebilir misiniz bana
verebilir misiniz muştusunu silahları susmuş bir dünyanın
aç doydu güneşe sarındı çıplak diyebilir misiniz söyleyin bana
okuyabilir misiniz kurtuluş haberlerini şiir tadında güney afrika'da
kara öfke
kara bir kartal
gibi kondu
karanlığın gözüne
alaydınlık bir sabah doğdu
zencilerin yüzüne -
mesela
gencecik ölüp gitmek birşey değil
şu kahrolası merak olmasa
Nevzat Çelik
Kartalın tabansız olduğunu söylemek biraz abartılı olacaktır ama bu dünyanın müktedirleri tarafından kendisine bu kadar değer biçilmesi ve bayrakları bu kadar çok süslemesi şaşırtıcıdır. Eğer gaye gerçek cesaretin simgesini bulmak, savaşçı bir kuş sevmekse kızılgerdan da bir o kadar işlerini görürdü.... Kendi bölgesini savunmak konusunda öyle tezcanlıdır ki bir pencereden ya da dikiz aynasından yansıyan kendi görüntüsüyle bile kavga etmeye hazırdır! Ama bir bayrağın veya kılıcın üzerinde yer alan on dört santimlik bir kızılgerdanın, iki metreden fazla kanat açıklığıyla krallara yaraşır bir kartal kadar havası elbette yoktur.
İnsanın ruhu, zihni ve tutkuları eğer o büyük engel olmasa bir kartal misali uçmasını sağlayabilirdi. Bu büyük engel tüm zaaflarıyla kendi vücudumuzdur.
Yeni bir nesil gelmektedir İslâm ülkelerinde. Bu, Diriliş Neslidir. Düşüş günümüzden bugüne kadar kana ve tere batarak yapılan çalışmalar bunun içindir. Bu nesil, ilkin, inanç ve davranışının genel çerçevesini çizecektir. Bu sözler, bunun bir denemesidir. Ezberlenmek için değil, üzerinde düşünülmek ve ruha mal edilmek için. En teorik temelden en
Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekleyen biri.
İncesu deresi, merhaba.
Ey güzel gün, müşfik gün
Ne hoş, ne harikasın,
Kartal gibi özgürsün, havalardasın,
Sanki çiçeklerin sevgiyle dolandığı
Diyarlarda kaynayan pınarsın,
Güneş gibi aydınlık, taze ve berraksın.
Zillet içinde uzundur uyuduğumuz
Nerde aslanca haykırışlar
Azgınlar çetesi kartal kesildi.
Bizse, zincirlere vurulmuş köleyiz.
Kölenin zincire boyun bükmesidir, hor, hakir,
Yoksa demirin ona vurulması değildir.
Ne zaman bu zincirlere kıyam edeceğiz
Ne zaman kıyam edeceğiz bu zincirlere?
°
Biriyle tam bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurabilmelisin. Eğer kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız. Yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan ,kimsenin kendisini seyretmesine ihtiyaç duymadan başka birine sevgisini verebilir; yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesiyle ilgilenebilir. Bu yüzden, insan evliliğini bitiremiyorsa ,o evlilik zaten bitmiş demektir.
°
"Evliliğini kurtarmanın en iyi yolu onu bitirmektir."
...
İdeal evlilik ilişkisi, her iki insanın da yaşamını sürdürmesi için bu ilişkiye muhtaç olmadığı zaman kurulandır.
...Biriyle tam bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurabilmelisin. Eğer kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız. Yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan, kimsenin kendisini seyretmesine ihtiyaç duymadan başka birine sevgisini verebilir; yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesiyle ilgilenebilir.
...
Bu yüzden, insan evliliğini bitiremiyorsa, o evlilik zaten bitmiş demektir.
Demek ki doğa kuralı değişmiyor: Kartal kartalla uçuyor, karga kargayla. Bir dahiyi ancak başka bir dahi anlıyor. Su başlarını tutmuş orta zekalılar ise hepsiyle birden alay ediyor.