..akıl, yaşama zevki aldığımız eşsiz bir kaynaktır.
.. yaşam tuzaklarla doludur, dostum. Düşünen insan gelişe gelişe tam bir olgunluğa eriştiği zaman ister istemez kendini içinden çıkamayacağı bir kapana kısılmış hisseder. Gerçekten de öyle, olgunluk aşamasına erişmiş bir insan biz canlı varlıkların birtakım raslantılar sonucu yoktan varolduğumuzu düşünmeye başlar, kendi kendine yaşamın anlamını, amacını sorar; yanıt alamayınca ya da saçma sapan açıklamalarla karşılaşınca sorularına yanıt verecek başka kapılar çalar. Ancak çaldığı hiçbir kapı açılmaz. Derken, ölüm dikilir birdenbire karşısına, bu da isteği dışındadır. Hapishaneye düşenler ortak yazgılarının karamsarlığı içinde bir araya gelerek mutsuzluklarını biraz olsun unuturlar. Gerçek yaşamda da böyledir. İrdelemeye, araştırmaya yatkın insanlar karşılaşınca yüce, özgür düşüncelerini birbirlerine açarak bir süreliğine demin sözünü ettiğim tuzaktan kurtulurlar. Bu bakımdan akıl, yaşama zevki aldığımız eşsiz bir kaynaktır.
Can YayınlarıKitabı okudu
bence olgunluk tamamen karakter meselesi.
... erkeklerin otuz yaşına gelmeden gerçek olgunluk ve güçlerine ulaşamadıklarını ama kadınların yirmi yaşında olgunlaştıklarını iddia etmiştir.
Reklam
İnsan fark ediyordu ki, olgunluk denen şey tamamen “bilmiyor oluşu” kabullenişle alakalıydı. Bilmiyor oluş yaklaşan kaosu pek de engelleyememektedir elbette.
Yaş, insana olgunluk ve bilgelik getirmeli.
Sayfa 57 - Doğan KitapKitabı okudu
...favela'da zaman diye bir şey yoktur. Ne çocukluk, ne gençlik ne de olgunluk çağı diye bir şey vardır.
Kitapların iyileri ve ruhumuzda takdis ettiğimiz faziletler, insanları daha zor beğenmeye bizi mecbur ediyor. İnsan artık vaktini yabancılara karşı müdafaa etmek sevdasına düşüyor. Tecrübenin bize verdiği olgunluk, yemek, yürümek, dinlenmek ve uyumak gibi mühim işlerden arta kalan bütün vaktimizi ancak aşkımız ve vazife arasında taksim etmeyi amir oluyor. Size kıymet verebileceğiniz bir haberi değil, ancak kendi taşıdığı boşluğu getiren bir insana, yani insanların bir çoğuna rast geldiniz mi, “Siz daha ağzınızı açmadan ben ne söyleyebileceğinizi biliyorum!” diyerek kaçmak arzusu duyuyorsunuz.
Sayfa 112 - Everest
Reklam
Meâric Sûresi 4. Ayet
Şu evrende görevli bütün “melekler ve” ölü kalplere hayat bahşeden vahiy meleği Kutsal “Ruh” Cebrail bile, dünya takvimine göre tam “elli bin yıl süren bir günde” bütün mertebeleri aşıp “O’ “nun huzurun”a yükselirler.” Oysa sen ey insan, meleklerin dahi ancak elli bin yılda ulaşabildiği olgunluk makamlarına, şu kısacık ömründe ulaşabilirsin.
SORULAR Bir susmayı bakışlarda seslendiren, Hüzünlü yangınsal aşka döndüren nedir. Beklemeyi özlemlerle süsleyen, Yalnızlığın kara-ışığını söndüren nedir. Duyanı ısıtan, kulağını kestiren, güneşe baktıran, Korkusuzluk denizlerinde yüzdüren nedir. Saraylarda çılgın eden, kentlerde tek bırakan, Direklere astırıp üzdüren nedir. Ne varsa yeryüzünde, ne yoksa Onunla paylaştıran, böldüren nedir. Her şeyi, ama her şeyi olağan dışında, Örneğin bir gülü yeşil gördüren nedir. Gözlere ışıltılı anlamlar bağlayan, Yaşamı ölüme güldüren nedir. Kalabalıklar, kalabalıklar içinden Kişiyi yüceye sürdüren nedir. Parça-parça büyümüş bir çocukluğu Olgunluk aşamalarında yaşatırca öldüren nedir.
Nasıl ki 1 yaşındaki köpek 7 yaşındaki bir insana denk geliyorsa, 1 yaşındaki devlette 70 yaşındaki bir insana denkti. Elbette olgunluk açısından değil, çünkü köpeklerden farklı olarak devletler hiçbir bok öğrenemiyor -öğrenseler bile derhal unutuluyor- ve sadece yaşlanıyorlardı.
Sayfa 119Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.