Balkanlar'da ilerleyen Sultan I. Süleyman, Belgrad (1521) ve Rodos'u ( 1522-1523) ele geçirirken Osmanlı kuvvetleri, Macaristan'a saldırıp ( 1526) Viyana'yı kuşattı ( 1529).
Sayfa 298 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal, her şeyin sona ermek üzere olduğunu çok iyi biliyordu. Osmanlı İmparatorluğu imparatorluk olmaktan çıkmışt aruk Balkan Savaş alanı, İmparatorluğu Avrupa'daki topraklarından etmiş, Dünya Savaşı da bütün Arap eyaletlerini elinden almıştı. Bu yenilgi kendisine acı gelmekle beraber, Mustafa Kemal bu toprakların kaybına o kadar üzülmüyordu; bir bakıma bunun böyle olacağını öteden beri görmüştü. Bu onun, kanserli dış organlarını kesip atmış, atalarının bereketli toprağında yoğun ve sağlam bir beden halinde tekrar hayata kavuşmuş yeni bir Türkiye haya lini daha da elle tutulur hale getirmişti . Yabancı toprağı olan Suriye elden gitmişti. Ama Türk anayurdu Anadolu henüz yaşıyordu, yaşaması da gerekliydi. Ülkenin geçmişi ve geleceği, işte burada, şu sıradağların ardında yatiyordu.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Unutmayalım ki, Osmanlı ceddimiz Ramazan günlerini dünya ve ahiret saadetine ulaşmanın vasıtası olarak görmüş, o anlamda değerlendirmiş, Ramazan'ın her gününü ayrı bir bayram havasında yaşamıştır. Osmanlı, aile yapısının sağlamlığını biraz da Ramazanlara borçludur.
Sayfa 32 - NesilKitabı okudu
Osmanlı, Büyük Konstantin’in kurduğu dünya başkentine sahip olmaktan gurur duyar
Kısacası, Birinci Dünya Harbinde ittifak devletleri (Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan, Türkiye) cephesinde yenilgi meydana gelince bu devletlerden Avusturya-Macaristan ile Osmanlı İmparatorlukları, daha mütareke günlerinde fiilen parçalanmışlardı. Birer imparatorluk olarak tarih sahnesinden silinmişlerdi. Almanya sosyal karışıklıklar içine düşmüştü. İmparatorluk idaresi fiilen çökmüştü. Fakat Almanya’nın fazla parçalanması bahis konusu değildi. Çünkü Almanya nispeten, pek ırk karışıklığı olmayan bir ülkeydi. O müstemlekelerini ve Alzas-Loren’i kaybetmekle harpten çıkabilirdi. Bulgaristan’da ise siyasi karışıklıklar almış yürümüştü.
Sayfa 301Kitabı okudu
Osmanlı-Modern Dünya
Osmanlı Devleti toprak kaybını her şey sandığı için modernleşmiş güçler karşısında tutunamadı. Toprak kaybını önlemenin tek yolunun savaş meydanında üstünlük elde etmek olduğu yanılgısına uğradığı için de ordunun ıslahıyla her şeyin yoluna gireceği inancına kapıldı. Sonuç olarak modernleşmenin öncülüğü orduya tanındı.
Sayfa 220
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.