"Rahat bırakın, ne diye üzüyorsunuz beni?"
Her şey berbattır. Lütfen, beni rahat bırakın, gözyaşım kalmadı, kalbim dayanmıyor, gözüme uyku girmiyor, içim bomboş, hissizim, sizler de aynı şeyleri hissediyorsunuz; kendinize sorabilirsiniz
Reklam
"Rahat bırakın, niye üzüyorsunuz beni?"
"Ben haklı olmak istemiyorum. Kimse benden özür de dilemesin. Beni sadece rahat bırakın. Ben sizin ne istediğini bilmeyen yanınızla savaşamam."
Küçük burjuva; uzun yıllar sürecinde oluşmuş düşünce ve alışkanlıkların dar çemberi içinde sıkışıp kalmış, bu çemberlerin dışına çıkamayıp, kurulu makine gibi düşünen bir varlıktır. Ailenin, okulun, kilisenin, "insaniyetçi" edebiyatın etkisi, "kanunların ruhu", burjuva "gelenekleri" denilen bütün şeylerin etkisi küçük burjuvaların kafalarında bir saatin çarklarına benzer. Küçük burjuva düşüncelerinin küçük çarklarını, küçük burjuvanın rahatına düşkünlüğünü harekete getiren bir zemberek, pek karmaşık olmayan bir cihaz yaratır. Küçük burjuvaların bütün duaları belagat niteliklerini hiç kaybetmeyen şu kelimelerden ibarettir: "Tanrım, bize acı!" Bu dua biraz daha yetiştirilip, devlet ve toplum karşısında bir hak ve istek olarak ifade edilecek olursa, şu şekli alır : "Beni rahat bırakın, dilediğim gibi yaşayayım."
dostum, bu adam aynı ben
Of, artık hiçbir şey umurumda değil. Beni rahat bırakın!
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Rica ederim bir iyilik yapın ve beni rahat bırakın.
“Beni rahat bırakın!” dedi. Ama artık eğitmenine değil, bütün dünyaya sesleniyordu.
Sayfa 945Kitabı okudu
Yakınımızdaki insanlar bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder ve bizi mutlu edemedikleri için kendilerini suçlarlar. Derdimizin ne olduğunu sorarlar. Her şeyin yolunda olduğunu söyleriz ama öyle değildir... Her şey berbattır. Lütfen, beni rahat bırakın, gözyaşım kalmadı, kalbim dayanmıyor, gözüme uyku girmiyor, içim bomboş, hissizim, sizler de aynı şeyleri hissediyorsunuz; kendinize sorabilirsiniz. Ama onlar ısrarla, sadece kötü bir dönemden geçtiğimizi veya depresyon geçirdiğimizi söylerler çünkü her şeyi açıklayan o lanetli sözcüğü kullanmaya korkarlar: yalnızlık.
Hiroşima Pişmanı
Ben Albert Einstein, atom bilgini Hiroşima'dan yükselen çığlıklar benim Çürüdü beynim, çürüdü etlerim gerçi Toprak eritti bedenimi ama Kemiklerimde rahat yok, suçum ulu Ben atom bilgini Albert Einstein Bıkmadan lånetlerim kendimi ve bulgumu. Vah bana, vahlar bana, uğraşılarıma vah Pişmanlığım sonsuza değin büyüyecek Bir nükleer sözü
Sayfa 499Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.