Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gençlerin tüketim davranışını etkileyen sosyo kültürel fark
Bunun tek nedeni utangaçlığı değildi, ailesinden gelen az parayla kıt kanaat geçindiği için maddi şartlar da onu zorluyordu. Diğerleri gibi parasını har vurup harman savuramazdı. Öte yandan parası olsa da nasıl ve nereye harcayacağını da bilemezdi. O da istiyordu güzel şeyler giysin, bir araba kiralayıp gezip tozsun, lüks lokantalara gidip şampanya açtırsın ve bir gün de olsun canının istediği her şeyi yapabilsin ama bu parayla mümkün değildi. Tek yapabildiği okula gitmek ve sonra da kasvetli, sıkıcı odasına dönmek ve rahatsız bir uykudan sonra yeniden okula gitmekti.
Sayfa 22 - Aperatif kitap 4.basımKitabı okudu
... Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz. ...
Reklam
Oda ve sen Dayanabilirsen Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz.
Sayfa 79
Bize ağır gelen kendimizdir.Yolda, okulda, işte başkalarıyla birlikte yaşadığımız kendimiz.
Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz.
Nikitin şöyle diyor: "Kürt edebiyatına eğilen araştırmacıya en çarpıcı gelen şey 'aşırı folklor bolluğu'dur (Vilçevsky'nin deyimi)." Vilçevsky'ye göre bunun nedeni Kürt halkının kendi anadilinde okur-yazar olmamasıdır. Nikitin de bu görüşe katılıyor ve şöyle diyor: "Türk, İranlı ve Arap komşuları gibi okulda Kürtçe okuyup yazamadığı için anadilini geliştirme olanağından yoksun kalmış Kürt, kendini oral (sözel) folklor edebiyatına indirgemiş bulunmaktadır. Yalnızca geçmiş kuşakların zengin katkılarıyla beslenmiş bir folklor değildir o; sürekli olarak yenilenme ve zenginleşme yolunda şaşırtıcı bir dirim ve yaratıcı güçle beliren, çoğunca Kürt potasında komşu folklor temalarını da eriten bir bütündür. "
Reklam
Giyimine, kuşamına, bitirdiği okula ve çalıştığı yere göre insanların kıymet kazandığını bana öğrettiler. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez deyip çıkarlarına hizmet eden ilişkileri öne aldılar hep. Değerli olmanın giyim kuşam ile başladığını söyleyip olmayacak insanlarla yarıştılar. Bu arada düşünmeyi, okumayı, gönlü güzel nitelikli insanlarla beraberlikleri geri plâna attılar.
"Herkesin her şeye ruhsat alabildiği yıllardı. Tekel büfesinin okula mesafesini ölçen mezuralı zabıtalar daha yaratılmamıştı. Ama bir hatırladığım o yaman soğuktu. Böğrünü Istıranca Dağları'nın yükseklerine süre süre gelen kar bulutları göğü kızıla boyadı mı, ağır bir yün yorganın altında kalmış gibi kıpırtısız çekilirdik inlerimize. Kışı geçirmeye. Arabaların plakalarına mavi bantların yapıştırılmaya başlandığı yıllardı. Ekmek şu kadar, dolar bu kadardı. Hafta başında para yattıydı yatmasına ya, spreye para lazımdı, gidip evin elektriği açtırılamadı o yüzden. Devrim mühim. Devrim için bol bol sprey lazım. Devrimden sonra elektriği devlet verecek zaten. Sıcacık kaloriferli lojmanlarda oturtacak. Odun alamadın, yok kömür bulamadın derdi bitecek. Boşuna istemiyoruz devrimi. Şimdi iki spreyin hesabını mı yapalım anlı şanlı devrime karşı? Birleşti paralar, spreyler alındı, gece çıkılacak. Tükürsen 'Şükür' diyeceklerin düzenine sövülecek, çarklarına tükürülecek çengelli Ş'lerle. Açtırılamadı o yüzden elektrik, soba da malum, elektrik istiyor. Ev sokaktan soğuk. Dışarda ağlayan kardan adamların iniltileri giriyor pencerenin tüm aralıklarından, kapı altlarından, kör baca deliklerinden. Dayan oğlum Şükrü. Az kaldı devrime, elbet gün gördüğümüz demler de gelecek."
Sayfa 97 - Can YayınlarıKitabı okudu
Doğayla olan ilişkimizi koparan diğer bir faktör ise endi- şedir. Okulda atom bombasından korunma yollarının anlatıl- dığı dersten sonra eve gelen küçük kız annesine şu soruyu sorar: "Anne, gökyüzünün olmadığı bir yere taşınamaz mı- yız?" Küçük kızın son derece ürkütücü olan bu sorusu bir alegoriden başka bir şey olmamakla beraber, doğadan kopu- şumuzu gayet iyi sembolize etmektedir. Modern çağın insa- nı icat ettiği atom bombasından o kadar korkmaktadır ki; öz- gürlüğünü hatta hayal gücünü simgeleyen gökyüzünden ka- çıp sürekli mağaralarda saklanmak zorundadır
Mezuniyet töreninde giyilen giysinin anlamı nedir? Üniversite ve kolejlerde mezuniyet törenlerinde diploma alan öğrenciler normal kıyafetlerinin üstüne özel bir giysi giyer ve bir çeşit kep takarlar. Bu törenlerde öğretim üyeleri de şeklen benzer ama renkleri farklı giysiler giyerler. Aslında bu giysiler yıllar önce sadece mezuniyet
Sayfa 24 - AykırıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.