Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geceye karışıyor gündüz huzurlu dalgalar altına bürülü sarmaş - dolaş... Mutluluk nasıl da sere - serpe kollarındaydı Öğle uykusunda şimdi akşam serinliğinde nefes alıp - veren yorgun kaya, ılık... Yeşil ışıkların soğukluğunda oynaş mutluluk; yanında karanlık uçurum derin sonsuzluk. Hayatımın en güzel günü akşamın alacakaranlığında yitik. Kurumuş, yorgun gözlerinde alev; ruhun, ermiş taşkın gözyaşı denizi; aşkın erguvanı akıyor beyaz köpüklü denizlerde sakin ve huzur dolu ve sen mutluluğun son kararsızlığında tek başına...
Nefes alamıyorum anne, sana bunu söylemek çok zor dünyaya gelişini borçlu olduğun birine bu dünyayı terk etmekte olduğunu söylemek insana acı veriyor.
Sayfa 13
Reklam
Ah benim elleri kitap kokan sevgili dostum…
Sevgili dostum... Bugün yokluğunun yüzüncü günü. Geçen yüz gün boyunca seni aramadığım yer kalmadı. Sen kitapları çok severdin ve ben de bu yüzden ilk olarak seni kitaplarda aramaya başladım. Belki yemyeşil kırlardan koparılmış ve kitabın arasında kurutulmuş masum bir papatya gibi sen de bir kitabın sayfaları arasında kalmışsındır. Belki de çok
Sayfa 47
"Vakit geldi. Derin bir nefes al, brendinden son bir yudum çek ya da son tütün tutamını yak. Önündeki manzaraya iyice bak, çünkü yakında kanla kaplı olacak. Bir saat içinde, savaşın ortasında olacağız."
Sayfa 680Kitabı okudu
Zerrin Özer "Son mektup" fonunda okumak güzeldi :)
Sözü hiç uzatmadan her şeyi ifade edivermene hayranım. Ama yetmiyor ki bana, sesin, sedan, kelimelere sadece senin kattığın o bambaşka tını. Keşke uzatsan biraz sözü, sözleri. Ne söylediğinin hiçbir önemi yok, sadece senin söylemen önemli. Ne olursa olsun. Birbiriyle hiç alakası olmayan kelimeleri arka arkaya getirsen de olur. Anlamlı bir bütün oluşturmaları gerekmez, muhtaç olduğum anlam zaten senin sesinde fazlasıyla mevcut. Sen konuştuğunda bütün sesler duyulmaz oluyor benim için. Başka hiçbir ses duymuyorum. Sanki bütün alem sükut veznine geçip nefes bile almadan sana kulak kesiliyor. Herkesin kullandığı kelimeleri kullanıyorsun, evet. Ama o kelimeler başka hiç kimsede senin kadar güzel durmuyor. Kendi anlamlarını aşıp genişliyor, derinleşiyor, birçok şeyi birden anlatabilir hale geliyor kelimeler senin dilinde. Sanki bir tek kelime bile yetebilir gibi geliyor insanın içini bir ömür ısıtmaya, eğer onu sen söylemişsen. Biliyorum, zengin bir ifade etme kabiliyetin var, dile, kelimelere hakimsin. Ama yine de sözü biraz uzatmanın bir mahzuru olmaz, dile olan hakimiyetine hiçbir şekilde gölge düşmez diye düşünüyorum. Birkaç kelime daha fazla. Birkaç cümle. Belki arasına virgül konarak yan yana getirilmiş incecik kelimeler. Bir gelin tacı için birbirine özenle iliştirilen kır çiçekleri gibi rengarenk kelimeler. Biliyorum meramını anlatmak için yetiyor birkaç kelime sana. Ama yetmiyor ki bana, bize, senin için can kulağını sonuna kadar açan şu ucu bucağı olmayan sessizliğine alemin.
bir nefeste, bin nefeslik
Derler ki, hattatlar uzun yaşarlar, çünkü yazarken bir hata yapmamak için nefeslerini tutarlar. İnsan ömrünün, ilahi gücün insana bahşettiği sayılı nefesten ibaret olduğuna inananlar için her an alıp verdiğimiz nefes, ömrü belirleyen bir zaman birimidir ki, bu durumda zamanı adlandırmak, bölmek ya da işaretlemek için kullandığımız kelimelerin hiçbir anlamı yoktur; her nefes son nefes olma ihtimalini taşır ve son nefesin tutulabildiği ölçüde ömür uzar. Bu da son nefesin son saniye olmadığı anlamına gelir.
Reklam
Son cümlede bittim.
Kadına uzun boy hiç yakışmaz bence. Kadın ufak tefek ol­malı. Hem ne demişler, bodur tavuk her dem taze.
Sayfa 31 - Everest Yayınları, 29. Basım, Mayıs 2016.Kitabı okudu
Şu an açık havada özgürce nefes alıp veren, keyiflerince dolaşan kaç kişi benden önce ölecek!
Karıncanın yanında belki çok büyüksün ama uzaydan bakıldığında bir nokta bile değilsin. Bana kaç yıl yaşadığını, ne kadar çok şey bildiğini anlatma sakın! En nihayetinde sen, aldığın son nefes ve kurduğun son cümlesin.
Sayfa 105Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.