Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kamalizm Dini
Haddizatında Türk tarihinde ilk din devleti, Cumhuriyet Türkiyesi’dir. Ulu tapınak Akropolisi ve yurt sathında yayılmış irili ufaklı tümen tümen tali ibadet yerleri, esma-i hüsnası, kitab-ı mukaddesiyle ve aynı zamanda hadisleriyle peygamberlik görevini de üstlenmiş gözüken tanrı kılınmış kişi -ki, adıyla anılan dini, “Kemalîlik”- ve elverdiği bir kutsal makam dahi vardır. Bu “kutsal makam”, “derin devlet”in başı yahud merkezi durumundadır. Bunun buyruk ile kumanda şemsiyesi altındaki zabitana “ruhban zümresi” diyebiliriz. Bahse konu zümreye “iman”ı, yaşayışı, tavır ve tutumu, demek ki, “muamelat”ıyla yakın duran “ruhban olmayanlar” yani “laique-civil”ler dahi mümtazdır. Bu kategoriden olmayı reddedenlere gelince, onlar “göbeğini kaşıyan inkarcı kaba kara budun”, sol Kemâlîlerin deyişiyle, “halk yığınları”dır. Mü’min Kemâlî, küreselleştirilmiş Çağdaş Ingiliz-Yahudi medeniyetine -kısaca “Çağdaşlık”a merbut, giderek kuldur. O, kendini, Çağdaş Ingiliz-Yahudi Medeniyeti’nin temel belirleyicisi olduğu sanılan “akl”ın yarattığı kanısındadır. Bununla birlikte, akla-mantığa ziyadesiyle uyduğu söylenemez. Filvâkî doksan yıla yakın geçmişiyle “Kemâlî Din”, Türk Milleti’nin uyuşturucu-aptallaştırıcı afyonu olmuştu.
Marinetti'nin Fütürizmin Başlangıç Manifestosu
1) Biz tehlike sevgisinin, çalışkanlık ve korkusuzluk alış kanlığının türküsünü çağıracağız. 2) Şiirimizin temel öğeleri gözüpeklik, yiğitlik ve baş kaldırma olacaktır. 3) Bugüne dek edebiyat düşünce dolu durağanlığı, ken. dinden geçmeyi ve uyuşukluğu övmüştür; bizse saldırgan devingenliği, ateşli uykusuzluğu, sekerek koş mayı, takla atmayı,
Reklam
İnsan, yaşamıyla ilgili olarak çoğunluğun tercihlerini örnek alma zorunluluğunu hissetmemeli, aklı temel almalı, akla karşı duran kalabalıktan kendini kurtarmalıdır. Kendi içine çekilip yaşamı felsefe yoluyla düşünmeye başlayan insan, çoğunluğun, yeryüzüne özgü, aslında hiçbir değeri olmayan birçok gereksiz şeye değer verdiğini, bu yüzden onlardaki dışsal unsurlara dayanan mutluluk görüntüsünün sahte ve geçici olduğunu anlayacaktır.
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir elma olgunlaşıp yere düşünce, bu düşüşün nedeni nedir? Sapının kuruması, ağırlığının elmayı yere doğru çekmesi, güneşin yakması, rüzgarın etkisi, çok ağırlaşmış olması ya da dibinde duran çocuğun onu yemek istemesi midir? Neden bunların hiçbiri değildir. Burada söz konusu olan, sadece her hayati, organik, temel olayın gerçekleşmesine yol açan koşulların bir araya gelmesidir. Ve hücre dokusunun çürümesinden ötürü elmanın düştüğünü söyleyen botanik bilgini, ancak elma ağacının altında duran ve elmayı yemek istediği, bunu Tanrı'dan dilediği için düştüğünü söyleyen çocuk kadar haklıdır.
Bir elma olgunlaşıp yere düşünce, bu düşüşün nedeni nedir? Sapının kuruması, ağırlığının elmayı yere doğru çekmesi, güneşin yakması, rüzgarın etkisi, çok ağırlaşmış olması ya da dibinde duran çocuğun onu yemek istemesi midir? Neden bunların hiçbiri değildir. Burada söz konusu olan, sadece her hayati, organik, temel olayın gerçekleşmesine yol açan koşulların bir araya gelmesidir. Ve hücre dokusunun çürümesinden ötürü elmanın düştüğünü söyleyen botanik bilgini, ancak elma ağacının altında duran ve elmayı yemek istediği, bunu Tanrı'dan dilediği için düştüğünü söyleyen çocuk kadar haklıdır.
Temel yanılsama din
"Marx, öncü Genç Hegelcilerden aynı zamanda tanrıbilim dersleri veren Bruno Bauer ile yakınlaştı. Bauer'in etkisiyle Marx insanın kendi kendisini anlamasının önünde duran temel yanılsama olarak dini görmeye başladı. Doktora tezinin giriş bölümünde Marx şöyle yazıyordu: Felsefe bunu bir sır haline getirmez. Prometheus'un duyurusu -tek bir sözle, bütün tanrılardan nefret ediyo­rum- onun kendi itirafıdır, insanın özbilincini en kutsal şey olarak algılamayan göklerdeki ve yerdeki tüm tanrılara karşı kendi sloganıdır. Bu kutsal şeyin yanında başka hiçbir kutsal şey olmayacaktır."
Sayfa 34 - Dost Kitabevi - Peter Singer Washington, DC, Haziran 1979.
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
İnsan,yaşamıyla ilgili olarak çoğunluğun tercihlerini örnek alma zorunluluğunu hissetmemeli,aklı temel almalı,akla karşı duran kalabalıktan kendisini kurtarmalıdır.
Nerede olursa olsun, kim olursa olsun, insanoğlunun oluşturduğu ilk işaret: Dikey çizgi, yatay çizgi. Önce daire yoktu; paralel ya da üçgen de. Her şeyin, hepsinin altında yatan, temel işaret buydu. Yüzdeki uzuvlar yerleştirilirken bu işaretten yararlanıldı. Ayakta duran, kucaklamaya hazırlanan insan figürünü o simgeledi. .. onu çıkardığınız an, Hıristiyanlığın dünyadaki herhangi bir dinden hiçbir farkı kalmazdı. Kısacık bir mola vermesi için baskıcı, kıskanç yetkeye yakaran, zavallı bir topluluk. Yazgı karşısında başını eğmekten, şeytanı ufak hamlelerle atlatmaya çalışmaktan bıkıp usanmış imanlılar! Kırık dökük bir öküz arabasıyla vahşi düzlüklere, bir hac yolculuğuna gön- derilen güçsüzler; elinden ışığı alınmış, seçeneksizliğin sonsuz karanlığına fırlatılmış yandaşlar. Bu işaret olmayınca, bir inançlının yaşamı Tanrı'ya şükretmekle ve darbeleri kabullenmekle sınırlanırdı. Şükürler krediydi; darbelerse ödenmesi mümkün olmayan bir borcun faizleri. .
Sayfa 160 - SelKitabı okudu
Milli eğitim programımızın, milli eğitim siyasetimizin temel taşı cahilliğin yok edilmesidir . Cahillik yok edilmedikçe yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.
995 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.