Yıllar önce osama adlı Afganistan da yaşayan küçük bir kızın dramını anlatan filmi izlediğimde çok etkilenmiştim.günlerce bu etki altında kalmıştım.daha sonra Khaled Hosseini'nin uçurtma avcısı adlı kitabını okuyup ve ardından sadece merak için filmini de izledikten sonra oradaki ağır dramdan dolayı, kendi kendime bir daha Afganistan ile ilgili hiç bir kitap okumayacağım ve film de seyretmeyeceğim diye söz vermiştim.Bin muhteşem güneşin çok beğenilmesi üzerine bir defaya mahsus bu sözümden vazgeçerek kitabı okudum.dram farklı bir şekilde devam ediyordu.kitap Afganistan'ın 1970 lerden başlayarak 30 yıllık dönemini Meryem ve Leyla yı ön plana çıkararak anlatıyor.savaşlar,acılar,işgaller,iç çatışmalar,yokluklar,yoksulluklarla, kısaca kan revan içinde geçen bir 30 yıl.bütün bunlara birde kadınların yaşama haklarıda dahil hiç bir haklarının olmadığı,devamlı eşleri tarafından ruhsal ve fiziksel işkence gördükleri, 60 lı yaşlardaki bir erkeğin 30 yaşındaki karısının yaşlandığını bahane ederek 14 yaşındaki bir kızla evlenmesinin bile normal karşılandığı bir toplum yapısını eklerseniz dramların ne kadar ağır bir durum aldığını tahmin edersiniz sanırım.şu anda bile etrafımızdaki ülkelerde bu durumların halen yaşandığını düşünürsek bu kitabın herkes tarafından okunmasının ve ders çıkarılmasının, ülkemizde de ileride oluşabilecek aynı durumların ve acıların yaşanmasının önlenmesi açısından çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum.