400 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İskender Pala'nın "Mihmandar" adlı eseri, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in hicreti sırasında ona mihmandarlık (rehberlik ve ev sahipliği) yapan sahabe Hz. Eyyub El-Ensari'nin hayatını anlatmaktadır. Kitap, tarihî olaylar ve karakterler üzerinden İslam tarihinin önemli bir dönemine ışık tutar. Hz. Eyyub El-Ensari,
Mihmandar
Mihmandarİskender Pala · Kapı Yayınları · 202011,9bin okunma
266 syf.
8/10 puan verdi
Cesur Yeni Dünya
Aldous Huxley
Aldous Huxley
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya
bu romanda teknolojinin, tüketim kültürünün ve toplumsal kontrolün uç noktaya vardığı bir geleceği gözler önüne seriyor. "Cesur Yeni Dünya", sadece bir bilim kurgu romanı değil, aynı zamanda insan doğası, özgürlük ve mutluluk üzerine derin felsefi sorular ortaya koyan bir eser. Roman, ileri bir gelecekte geçiyor ve
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202158 okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
Benim Adım Kırmızı
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım Kırmızı
kitabı, beni derinden etkileyen ve uzun süre hafızamda yer eden bir başyapıt. Pamuk, bu romanda Doğu ve Batı sanat geleneklerini, aşkı, cinayeti ve felsefeyi ustalıkla harmanlayarak, okuru tarihi İstanbul'un büyüleyici atmosferine davet ediyor. "Benim Adım Kırmızı", sadece bir polisiye roman değil, aynı zamanda derin
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,4bin okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
Nietzsche Ağladığında
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
kitabı, beni derinden etkileyen ve zihnimi uzun süre meşgul eden bir eser oldu. Yalom, bu romanında felsefe ve psikolojiyi ustalıkla harmanlayarak, okuru derin düşüncelere sevk eden bir hikaye sunuyor. "Nietzsche Ağladığında", sadece tarihi ve kurgusal bir roman değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inen bir
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202453,2bin okunma
576 syf.
4/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Entrika saraylar dedikodular
Merhaba,
Stendhal
Stendhal
in daha önce
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve Siyah
kitabını okumuş ve genel olarak beğenmiştim. Fakat
Parma Manastırı
Parma Manastırı
için maalesef bunu söyleyemeyeceğim. Bunun sebebine gelecek olursam bence eserin ana kahramani fabrizio tam bir dangalak. Hayatan ne istediğini bilmeyen hatta hayatı bile bilmeyen avare, ayran gönüllü, bomboş birisi.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
nin
Budala
Budala
si bile
Parma Manastırı
Parma Manastırı
nin fabrizio su kadar budala değil. İkinci ana karakter diyebilecegimiz fabrizio nun halası düşes Angelina (gina) nin da ondan altta kalır yanı yok. Hatta bana göre eserde yer alan hemen hemen tüm karakterler sanki aptal romantik komedilerden fırlamış kadar basitler. Saraylar etrafında geçen entrikalar, envai çeşit arkadan iş çevirme, aldatma ne ararsanız mevcut. Eserde, dindar olduğunu belirten, ağızlarından dini düşürmeyen, gururlarinin her şeyden önce geldiğini söyleyen soylular; birbirlerini aldatma, neredeyse zorla ırza geçme, başkalarından çocuk yapma gibi olayları gayet rahat ve olağan bir şeymis gibi yapabilmekte. Bazı yorumlarda yazarın eserde dönemin sosyal yaşamını, soylu sınıfı, kilise ve iktidar anlayışını ustalıkla hicvettigini okudum. Ama ben eseri okurken bu hicivden ziyade belirli bir dönemde budala bir ana karakter etrafında şekillenen gayet basit, yüzeysel ve fazla tesadüfi bir olaylar dizisi okuduğum hissine kapıldım. Ben eserden pek keyif almadım. Ya da eser bana hitap etmedi.
Parma Manastırı
Parma Manastırı
en fazla vasat diyebileceğim hatta vasat altı bir okuma deneyimi sundu bana. Bazı yorumlarda eserin çok karışık olduğunu okudum. Bence eserin dili akıcı ve çok karışık değil. Zaten karakterimiz çok fazla sayıda değil biraz da unvanlarına dikkat edince kimin kim olduğu rahatlıkla anlaşılıyor.
Parma Manastırı
Parma ManastırıStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,660 okunma
346 syf.
·
Puan vermedi
·
384 günde okudu
Etkileyici ve bilgilendirici bir kitap. Okumaya ilk başladığınız andan son ana kadar ilgisini üzerinde tutmaya devam ediyor. Aslında günlük hayatta fark etmeden ya da bilerek yaptığımız şeylerin açıklamalarına değiniyor. Bizzat Sinan Canan'da kendi deneyimlerini son bölümde açıklıyor. Okurken çok zevk aldım. Ağır bir dili olmaması, hemen hemen her okuyuca anlama okuma düşünme fırsatı sunuyor. Bu da konu hakkında merakı olan ve bilgilenmek isteyen kişiler için güzel bir fırsat. Hızlı bir şekilde okuyup bilgileri hafızada tutmaya çalışmaktan çok yavaş ve sabırlı bir şekilde okuyup bilgileri anlamaya çalışmak daha mantıklı olur diye düşünmekteyim. Okuyun, okutturun :)
Değişen Beynim
Değişen BeynimSinan Canan · Tuti Kitap · 20151,743 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.