302 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
GİTMEK İSTEMEZSEN BİR ŞİMŞEK MİKTARI OTURSAK DİYORUM Şimşek 90 yaşında.. 1928 senesinde yazıldığında bu kitap Peyami Safa henüz 29 yaşındaydı. Yazarın okuduğum 2. Kitabı, ilki yaklaşık 20 yıl sonrasına ait 1949 senesinde yazılan Matmazel Noraliya’nın Koltuğu olmuştu, yaklaşık 300 sayfa olan bu kitapta koltuk 200. sayfada ortaya çıkmıştı. Şimşek
Şimşek
ŞimşekPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20221,775 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Tereddüd... Kararsızlık, duraksama, ikirciklik... Tek bir kelime ama mânâsı yoğun. Bir o kadar da haz etmediğim bir durum. Pek çoğumuz hayatta karşılaştığımız kimi olaylara ne tepki vereceğimiz konusunda ilk anda tereddüde kapılmış, daha sonra iyi veya kötü bir karara varmışızdır. Hatta bu incelemeyi okuma noktasında bile 'Zaman kaybı mı acaba?'
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20207,2bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Çoook uzun yıllar önce Dokuzuncu Hariciye Koğuşu' nu okumuştum ama zerresi kalmamış aklımda, bu nedenle tekrar okuma listeme ekledim. Okurken türkçeden türkçeye sözlük olsa iyiydi. Kitabın sonunda küçük bir sözlük var ama başa sona derken okumanın akışını bozuyor bu. O dönem doğmadığım için mutluyum desem abartmış olmam. Şimdi kullandığımız türkçe için Atatürk' e bir kez daha şükranlarımı ve dualarımı gönderiyorum. Kitapta en çok dikkatimi çeken kahramanın duygularını şiddetli bir şekilde yaşayışı oldu. Rüzgara kapılmış bir yaprak gibi hislerinin etkisi ile sürükleniyordu. Yazarın hisleri aktarımı oldukça başarılıydı. Kitap, zamanda yolculuk hissi verdi.Diline rağmen sevdim.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022134 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tarzı ile okuyucuyu karamsarlığa iten usta bir kalem olarak çıkar karşımıza Reşat Nuri Güntekin. Eserleri genelde "Yuh be kardeşim! Artık bu kadarı da fazla!" dedirtecek cinstendir. Bunu Yaprak Dökümü ve Acımak adlı kitaplarında sonuna kadar görürüz. İnsanların bu yönlerini ortaya koymakta Peyami Safa ile adeta yarışırlar. İki yazarın da bu sebeplerden edebiyat tarihimizde yerleri müstesnadır. Acımak romanında bir aile trajedisini dile getirmiş Reşat Nuri Güntekin. Bu roman, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde dürüst bir devlet memuru olarak hayata atılan Mürşit Efendi'nin acıklı yaşamı ile, babasından nefret ederek büyütülmüş kızı Zehra'nın öyküsünü anlatıyor. Acımak, Reşat Nuri'nin en kısa kitaplarından birisi. Romanın iki önemli karakteri, Mürşit Efendi ile kızı Zehra. Romanda kişiler ortak bir dille konuşturulmuş. Yazar, zaman zaman olaya müdahale ediyor. Kaynananın tasvirini yaparken alaycı bir yaklaşım gösteriyor. Ayrıca roman, dönemin memuriyet yaşamını da eleştiriyor. Çarpıcı ve gündelik yaşamdan bir konuyu bu kadar etkili ve öz olarak aktaran nadir eserlerden birisi.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,9bin okunma
125 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Nedendir çözemedim ama Cumhuriyet dönemi kitaplarını okumayı bir nebze de olsa günümüz yazarlarına nazaran daha çok seviyorum. Handan, Kiralık Konak, Yaprak Dökümü vb. Günümüz yazarlarından aynı tadı maalesef almakta güçlük çekiyorum. Bunda o dönemin eserlerinin yaşanmışlık hissini daha iyi yansıtması etkili olabilir. Günümüzde yazılan birçok eserin birbiri arasında etkileşimin fazla olması onları aynı matbaadan çıkan kitaplara benzetiyor. Okuduğum ilk Peyami Safa kitabı idi. Açıkçası kısa bır kitap olduğundan derinlemesine bir analiz beklemiyordum. Fakat yazar kişinin iç dünyasını anlatmakla kalmamış dış dünyasını da katarak bunu hastalıkla birleştirip hasta bir insanın ruh halini aşk acısı ile birlikte çok güzel bir şekilde ele almış. Kitap, gerek psikolojik olayları gerekse de karakter analizi olarak oldukça verimli bir yapıt.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022134 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Fatih Harbiyeden...
Fatih Harbiye Türk romanları içerisinde en sevdiğim romanlardandır Esasen okurken alt metnine dikkat edecek olursak Cumhuriyetin hemen akabinde tepeden inmeci bir üslûpla halka empoze edilmeye çalışılan inkılapların , devletin o yıllardaki belki Cumhuriyete yeni geçmiş olmanın heyecanı ve toyluğuyla , uygulamaya giriştiği Modernist Batıcı İlerici siyasaların , hazırlıksız ve toy halk üzerindeki etkilerini anlatmak bakımından çok çarpıcı bir hikâye barındırmakta Neriman ilerlemeyi terakkiyi sadece şeklen ve yüzeysel olarak anlamış zavallı bir kız Ona göre " muassır medeniyetler seviyesine " açık saçık giyinerek balolara gidilerek Batı Müziği dinlenerek dans edilerek varılabilir Bu noktada bana göre Nerimanın karşısında güçle duran ve karşı argümanlarını kuvvetle savunabilen kişi Şinasiden çok Nerimanın babasıydı Şinasi bu anlamda daha silik bir karakterdi bence... Düşünen ama düşündüğünü dillendiremeyen... Romanda kadınları küçümser ve suçlar bir dil de sezdim Oysa bu noktada suçlanması gereken bana göre genç kızlardan ziyade o devrin politikaları tepeden inmeci , halka sindirilmeden verilen öğretilmeden uygulanması halktan beklenen inkılab yapmak anlayışı olmalıdır Roman bunu biraz ötelese de , inkılapların halkta yarattığı sorunlar travmalar çok güzel verilmiş... Tıpkı Yaprak Dökümü misal... Onu anımsadım...
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202058 okunma
Reklam