Şükrü Erbaş'ın, eşi Hatice Erbaş'ın ölümünden sonra ona yazdığı şiirlerden oluşuyor. Giden sevgilinin ardından yazılan, geride kalanın yüreğinin ateşini harflere döktüğü bir ağıt bu
Sene 2009. T.Ü Kimya bölümünden mezun olacak 65 kişiden biriyim. Dışarıda türbanlı, üniversitede başı açık bir insan olarak dört yılımı geçirdiğim fakültenin Organik Kimya dersinde sıradan bir gün. M.isimli hocamız hışımla içeriye girdi ve kürsüsüne çıktı. Onun için derse başlamadan bir tur geyik yapmak ders adına motivasyon aracıydı. O gün hiç
…kâinâtın rûhu olan aşk ve vecd, dağa taşa sığmazsa da vecd ve aşka makar olan mahal, ister adı gönül ya da sofa olsun, işte dünyâlara sığmayan o vecd ve aşk, oraya sığar. Hem de ardından dünyâlara taşarak...
Mümtaz Mahal, Babür İmparatoru Şah Cihan'ın en sevdiği karısıydı ve ona ölmeden evvel 14 çocuk vermişti. Onun ölümü Şah Cihan'ı öyle bir yıkıma uğratmıştı ki, " Öfkeli bir okyanus gibi kederle haykırıyorum." diyordu. Saçları griye dönüşmüştü ve sürekli ağladığı için gözlük kullanmak zorunda kalmıştı. Sarayın etrafında geçirdiği kederli iki yıldan sonra, kaybettiği aşkını hatırlamak için muhteşem bir karar verdi. Bu bir resim miydi? Hayır, çok sıkıcı olurdu. Bir tutam saç mıydı? Bu çocuk oyuncağı olurdu. Gelecekte dünyanın yedi harikasından biri olabilecek, dünyanın en ayrıntılı şekilde inşa edilen bir anıt mezar nasıl bir fikirdi? Elbette kaybettiği aşkı için bunu yapacaktı. Bu muazzam projenin yapımı 22 yıl sürdü ve 20 binden fazla işçi çalıştı. Şah Cihan öldüğünde, bedeni beyaz mermerli kubbenin altında yatan çok sevdiği eşinin yanına yerleştirildi. Burası bugün Tac Mahal olarak biliniyor ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
***
Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
Sıradaki kitabım, ben gibi sıkı kahve tiryakileri için! Neden böyle bir kitabı okuma gereksinimi duyduğumu, Selim İleri'nin adeta beni tanımlayan şu cümleleri ile açıklamak istiyorum:
"Kahveyi sevenler, sadece kendisini değil, kokusundan alet ve edevatına, sohbetinden edebiyatına kadar her şeyini sever, iyi kahve içebilmek için cefa çekmeyi