Gürpınar, II. Meşrutiyet döneminin ilerici akımlarına ayak uydurmuş ve Türkiye'de iktisat, ahlak ve din alanlannda köklü değişiklikler öngören ama tutarlı olmayan birtakım düşünceler geliştirmişti. Aydınlanma felsefesi, Marksizm, Nietzsche ve Schopenhauer'ın bir arada yoğrulduğu bu "yüksek felsefe" zamanla daha karamsar bir nitelik kazanmış ve Gürpınar sonunda dünyaya küserek kendi köşesine çekilmiştir.
Sayfa 131 - İletişim Yayınları, 10. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu