"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
En güzel köprü,ihtirastan tevekkülle kuruludur. Oradan yürü korkma, Vazgeç vazgeç! Tevekkülüm bir duruşu vardır; yorgun ve sinirleri tamamıyla gevşemiş kolların sarksın; omuzların düşsün; başın arkaya devrilsin; ciğerlerinde sıkışmış demir hava erisin ve açık ağzından boşalsın; rahat nefes al; gözlerini yarı yum, kırp, süz, kendini bırak, bırak, bir milyon arzu içinde boğulmuş olsun, onların artık hiç kımıldamadıklarını, aziz iaşeleri ile muhayyilende serpilip yattıklarını heyecansız seyret. Ölümlü dünyada bir lahza yaşayabilmek için, o mahzanın binde biri içinde bin aziz şeyin telef olacağını bilmek ve kabul etmek ve sineye çekmek lazım. Ver, daima ver; daima harca; daima feda et. Dünyaya almak için değil, yalnız vermek ve yalnız feda etmek için geldiğini düşün. Her şeyden vazgeçen, her şeye malik olur. Her felakete hazır ol!
Gelecekteki kendime mektup.
Bu mektubu gelecekteki halime yazıyorum çünkü bu anıların zamanla silinip gitmesini istemiyorum. Çok fazla şey deneyimlediği zaman gelecekteki halimin durmasını ve bu mektubu alıp düşünmesini istiyorum. Nereden geldiğimizi ve kim olduğumuzu bilmezsek nasıl olmak istediğimiz yere gideriz?
Gelecekteki halimin durup
Kitap akıcı, elbette bu durum güzel demek değil, buraya kadar tamam. İnsanların etten, kemikten varlığa verdiği varoluşsal manaların ve bu manalar yıkılınca uğradığı hayal kırıklıklarının sorgulanması, topluluğun anlamsız hareketlerinin eleştirisi güzel. Fakat benim için önemli olan başat şey inandırıcılık. Şimdi Ahmet Arslan veya Mehmet Arslan